BEKLENTİLER HEP YARALAR

Beklentini en yüksekte tut ki düşüşün muhteşem olsun:)

Ne çok şey bekliyoruz hayattan, insanlardan ve beklerken ne kadar da çok yorulup hayal kırıklıkları yaşıyoruz. Her şeye bir anlam yüklüyor ve karşılık bekliyoruz. Bazen de karşımızdakine kapasitesinden ÇOK fazla anlamlar yüklüyoruz, böylece ÇOK fazla hayal kırıklıkları yaşıyoruz.

Aksini söyleyen olsa da insanız ve içimizde bir yerlerde umduğumuz karşılıklar var çünkü bu, doğamızda var.

Aslında beklenti dediğimizde bir nevi kendi sorumluluğumuzu almayıp karşımızdakilere yüklüyoruz.

Haberin Devamı

“Ben kimseden bir şey beklemem” diyorsanız gelin beklentilerimizi örneklendirelim:

İşyerinde bir projeyi başardınız ve patrondan ödül bekliyorsunuz..Çünkü size göre hak ettiniz.

Doğumgününüz geldi, herkesten hediye, facebook sayfanıza yorumlar bekliyorsunuz..

Piyango satın alıyorsunuz çünkü para bekliyorsunuz..

Hasta oldunuz. İlgi, çiçek ve çorba bekliyorsunuz.

Okulda iyi notlar aldığınızda ailenizden hediye bekliyorsunuz.

Ve EN ZORU ; Sevgilinizden açıklamadan, ne istediğinizi söylemeden HER ŞEYİ anlamasını bekliyorsunuz.

Şimdi bana lütfen deyin ki “Benim hayatta hiç beklentim yoktur” :)

Yukarıda saydıklarımın sonucu hep aynı ; Öfke, üzüntü, hayal kırıklıkları..

Maalesef kişinin kendisi değil, bizim o kişi (lere) yüklediğimiz anlamlar ve beklentilerimiz bizi üzüyor. Peki yazık değil mi vücudumuza, beynimize ?

Beklenti gelecektedir, an’ı yaşa.

Robin Sharma diyor ki : “İnsan beklentisi kadar mutludur. Bunun da formülü SIFIR BEKLENTİ”

“Hiçbir şey bekleme” demiyor. “Arzularını, isteklerini, sevdiğin şeyleri ve hayallerini ortaya koy ama beklenti odaklı yaşama, an’ı yaşa, şimdiyi yaşa ” diyor .

Mesela neler yapabiliriz ?

Şimdi’nin gücünde bize sunulanlara odaklanabiliriz yani elimizdekilere şükrederiz. Bardağın dolu tarafına bakarız.

Beklentilerimizi sadeleştirebiliriz. Şu an 10 Tl kazanıyorsak, yarın 100.000 im olacak gibi saçma bir düşünceye kapılmayız. Hedeflerimizle doğru şekilde ilerlemek önemli olan...Mantıklı adımlarla..Hayatımızda hedefler belirlersek beklenti yanılsamasından kurtuluruz.

Haberin Devamı

“Ben olsaydım şöyle yapardım” cümlesinden acil vazgeçebiliriz. Kimse SİZ değil ve olmayacak.

Siz ancak bu yaşamda kendi rolünüzü oynayabilirsiniz, başkalarına diktiğiniz kostümleri giydirip “Hadi oyna” diyemezsiniz.

Zorla kimseye bir şey yaptıramazsınız. Baktık ki ne beklenti kalmış, ne saygı.. Yeni hayata "Kocaman bir merhaba" deriz..

İnsanlarla sağlıklı iletişim kurabiliriz. Bizi diğer canlılardan ayıran bu en önemli özelliği Yaradan boşuna vermiş olamaz değil mi ? Egolarımızı susturarak kim ne demek istiyor iyice dinleyip anlayabiliriz.

Ve unutmayalım;

Neyi çok istersek çekim yasası gereği direnç gösterip bizden uzaklaşır. Bu yüzden beklentilerimizi , diğer deyişle hayallerimizi not alıp bir köşeye kaldırıp unutabiliriz. Böylece akışta olup enerjiyi de serbest bırakmış oluruz ve zamanı gelince o, sizi bulur:)

Lütfen hiçbir beklentimizi başkalarına bağlayıp mutluluğumuzu ellerine teslim etmeyelim.

Kendi beklentini önce SEN kendine ver…

Ve Shakespeare sonlandırsın bugünkü yazımı;

Haberin Devamı

"Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden biliyor musunuz? Çünkü kimseden bir şey ummam. Beklentiler daima yaralar."

Kendinize çok iyi davranın.

Aşkla, farkındalıkla, ışıkla kalın.

Biraz da beklentisiz kalın:) bakalım neler olacak.

Duygu Giray