06.01.2024 - 06:40 | Son Güncellenme:
Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Sierra Leone etnik çeşitliliği, geleneklerinin yanı sıra kabile yaşamıyla birlikte topraklarındaki elmaslarla göz kamaştıran Batı Afrika ülkelerinden biri. Bu sebeple elmas Sierra Leoneliler için elmas oldukça önemli. Zengin elmas yataklarına sahip olup halen yoksul olmaları şaşırtıcı olsa da Sierra Leone için elmas, dökülen kanlar ve sefalet anlamına geliyor. Birçok Sierra Leoneli genç, elmas bulup yemeğini çıkarabilmek için madenlerde kazı yapıyor. Kamba Johnbull ve Andrew Saffe de kazı yaparak elmas arayan gençlerden yalnızca ikisiydi. Ağır koşullar altında çalışan 5 kişilik kazı ekibinin en genç üyeleri olan Kamba Johnbull ve Andrew Saffe de hayalleri olan, okumak isteyen iki arkadaştı. Hayat onlar için hiçbir zaman kolay olmamıştı, bu sebeple bir gün zengin olmanın hayallerini kurarak elmas kazılarına devam ediyorlardı.
OKUMANIN HAYALİNİ KURUYORLARDI
Andrew Saffea hayat şartları yüzünden okulu bırakmak zorunda kalan parlak bir öğrenciyken, Kamba Johnbull'un ailesi ise 1991-2002 arasındaki iç savaşında dağılmıştı. Zorlu yaşam şartlarından dolayı ikisi birlikte 5 kişilik bir kazı grubuna katıldılar. Emeklerinin karşılığı hiçbir zaman para olmadı, yaptıklarının karşılığı yalnızca kazı malzemeleri, hem kendilerine hem de ailelerine verilen yiyeceklerdi. Eğer olur da kazıdan elmas bulunursa aslan payını masrafları karşılayan sponsor alıyordu.
Çalışma şartları oldukça ağırdı. Gün daha ağarmadan uyanıyor, palmiye çiftliğinde çalışıyor, kahvaltıdan sonra ise kazı yapıyorlardı. Tek hayalleri okula dönecek kadar para biriktirmekti ancak yorgunluktan hayal bile kuramıyorlardı. Tek destek kaynağı dostluklarıydı. Yoğun yağışlarda ve zorlu sıcaklarda çalışmak zorunda kalan Andrew Saffea ve Kamba Johnbull birbirini motive ediyor, şakalar yapıyor Bluetooth cihazlarıyla müzik dinliyorlardı. Sık sık bir gün zengin olduklarında yapacakları şeyler hakkında konuşuyorlardı. Johnbull iki katlı bir evle, marka bir araç sahibi olmak, Saffea da eğitimini tamamlamak istiyordu. Neredeyse günlerinin çoğunu böyle geçiriyorlardı ancak bir gün uyandıklarında her şey onlar için bambaşka oldu.
218 MİLYON DEĞERİNDE ELMAS
Kaynamış muzla kahvaltı yapıp dua ettikten sonra kazı için madene gittikleri 13 Mart 2017 Cuma günü şans onların yüzüne güldü. Her zamanki gibi toprağı yarıyor, çakıl taşlarını çıkarıyor yağmur sularıyla uğraşıyorlardı. O esnada Johnbull'un gözü bir parıltıya takıldı. Akan suyun altında, suyla birlikte sürüklenenen taş gördü. Gördüğü taş daha öncekilere hiç benzemiyordu. İçgüsel bir şekilde taşa bir dakikadan fazla bakmıştı. Yanındakilere taşın parladığını ve ne olduğunu soruyordu. Nihayetinde Johnbull uzanıp, taşı sudan çıkarttı.
Taş buz gibiydi. Etrafındakiler elinde taşı görür görmez onun bir elmas olduğunu söylemişlerdi. Elmas 709 karattı ve dünyada kayıtlara geçen en büyük 14. üncü taş oldu. Hemen sponsorları Papaz Emmanuel Momoh'a haber verdiler. Papaz, taşı karaborsada satmak yerine daha akıllıca bir yöntem izledi ve yetkililere götürdü. Bu devasa elmas müzayedede 6,5 milyon dolara (yaklaşık 218 milyon lira) satıldı. Ancak işin şaşırtıcı kısmı ise Saffea ve Johnbull'a yalnızca 80'er bin dolar (yaklaşık 2 milyon 300 bin TL) verilmesiydi.
Bu işe ilk girdiklerinde umduklarından çok daha büyük bir para olsa da yine buldukları elmas karşılığında çok küçük bir pay almışlardı. 2017'de dünya medyası günlerce bu elması konuştu. Sierra Leoneliler için elmas kan ve sefalet anlamına gelse de 'barış elması' bütün bu kargaşaya son verecek, onlar için umut vaat edecekti. Medya bütün şatafatıyla elması manşetlere taşırken, dünyanın en büyük elmaslarından birini bulan bu iki genç, hayallerine bir adım daha yaklaştıklarını düşünmüşlerdi ancak hiçbir şey bekledikleri gibi olmadı.
AHIRDA YEMEK YEDİ, ORADA UYUDU
Johnbull, payını ilk aldığında 1 hafta boyunca dokunmadan elinde tuttu. En sonunda bir ev satın almak için başkent Freetown'a gitti, Saffea ise eğitim için Kanada'ya gitmek istiyordu. Johnbull da sonrasında ona katılacaktı. Bir aracıya seyahat, barınma ve üniversite harcı için 15 bin dolar (yaklaşık 447 bin TL) ödediler. İlerleyen günlerde 6 aylarını geçirdikleri Gana'da paralarının büyük kısmını harcadılar. Ancak okul için başvurdukları vizeden red gelince bütün hayalleri suya düştü. Johnbull, Sierra Leone'ye geri döndü. Elmastan aldığı paranın çoğunu harcamıştı.
Saffea ise yeni bir yolculuğa çıkacaktı. Başka bir ülkede şoförlük yapabileceği akşamları da okula gidebileceği söylenmişti. Güvenlik sebepleriyle açıklanmayan ülkeye giden Saffea, oraya gittiğinde gördükleri hayal kırıklığından başka bir şey değildi. Bir ahırda atlara bakıyor, ahırda yatıp ahırda yiyordu. Diğer işçilere barınacak yer veriliyordu ancak Saffea ahırda yatmak zorundaydı. Saffea'nın elmastan beklediği refah yaşam bu değildi. Oturma ve barınma izni olmadığından hakkını da arayamıyordu. Sierra Leone'de satın aldığı mülk dışında, elmastan elde ettiği parayı da harcamıştı.
PİŞMANLIKLARI OLSA DA MUTSUZ DEĞİLLER
Saffea şimdi ise evine dönmek istiyor. Yaşadıkları acı tecrübelere rağmen ikiliyi en çok üzen olay ise yeterince takdir edilmemiş olmaları. Dünyanın konuştuğu elmas haberlerinde yalnızca sponsorun adının geçmesi de onlar için en büyük hayal kırıklığı. Eline geçen parayı gençken daha doğru bir şekilde kullanmadığına pişman olan Johnbull, parasıyla sürekli yeni kıyafetler alıp onlarla hava atmıştı. Daha fazla para kazanma umuduyla ülke dışına gitmeseydi orada ziyan ettiği parayla ülkesinde çok daha farklı bir hayat yaşayabilirdi.
İsteği olmasa da Johnbull, şu an halinden pek şikayetçi değil. Sierra Leone'nin başkenti Freetown'da alüminyum pencere yaparak iyi bir yaşam sürüyor ve ülke dışındaki umutları gerçekleşmezse, Saffea'nın da dönmesini umuyor. Çocuklarının kendi çektiği zorlukları çekmeyecek olması ise neredeyse onu mutlu eden tek şey.