Tansiyon yaşla birlikte nasıl değişir?
Tansiyon (kan basıncı), kalbin vücuda pompaladığı dolaşımdaki kanın damarlara uyguladığı kuvvettir. Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) kalp atışı sırasında kanın arter duvarlarına ne kadar basınç uyguladığını, küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı) kalp atışları arasında kanın arter duvarlarına ne kadar basınç uyguladığını gösterir. Diğer bir deyişle sistolik kan basıncı, kalbin vücuda kan pompaladığı en yüksek güç seviyesi; diyastolik kan basıncı, kan damarlarındaki kan akışına dirençtir.
Ortalama kan basıncı değerleri yaşa göre değişebilir. İnsanların yaşları ilerledikçe yüksek tansiyona sahip olma olasılıkları da yükselir. Çünkü kan damarları yaşla birlikte sertleşmekte ve bu da kan basıncını yükseltmektedir. Tipik olarak 50 yaş üstü bireylerde kardiyovasküler hastalıklar açısından tansiyon önemli bir risk unsurudur ve daha fazla dikkat edilir. Yaşla birlikte tansiyon problemlerinin artmasında bir etken de kullanılan ilaçlara bağlı olarak yan etkilerin artışıdır. İnsan vücudu bir bütündür ve yaşla birlikte artan hastalıklara bağlı olarak tansiyon problemlerinin artması da olağandır.
Her yaşın kendine özgü sosyal ve tıbbi özellikleri vardır. Bu nedenle tansiyonda çoğu kez uygulanan yıllarca aynı ilacı kullanma yaklaşımı yerine kullanılacak ilaç tedavisi ya da en az ilaç kadar faydalı olabilecek beslenme ve egzersiz programı gibi diğer destekleyici tedaviler de hastanın yaşına göre değişebilir.
Yüksek tansiyon daha riskli
Ülkemizde ve dünyada son derece yaygın görülen çok yüksek ya da çok düşük tansiyon felç, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı dahil olmak üzere ciddi sağlık sorunları olasılığını artırabilir. Genellikle düşük tansiyon (hipotansiyon) yüksek tansiyon kadar sorun değildir. Ancak sürekli olarak düşük tansiyonunuz varsa bu da bir hastalık belirtisi olabilir. Hipotansiyon belirtileri arasında baş dönmesi, mide bulantısı, bulanık görme, susuzluk, bilinç bulanıklığı, bayılma yer alır.
Hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon ise genellikle belirgin semptomlara sahip değildir. Uzun süreli yüksek tansiyon, kalp krizi, inme, kalp yetmezliği, böbrek hastalığı, periferik arter hastalığı, vasküler demans, kalp anevrizması gibi ciddi ve yaşamı tehdit eden sağlık sorunlarının riskini artırabilmektedir. Yüksek tansiyon için risk faktörleri arasında kişinin yaşam tarzı, mevcut sağlık koşulları ve ailesinin tıbbi geçmişi bulunur. Bazı ilaçlar da kan basıncını artırabilir. Diyabetli kişilerin de yüksek tansiyonu vardır.
Tansiyon problemi ile başa çıkmak için sağlıklı beslenme, tuz alımını azaltmak, alkolü sınırlamak, kilo kontrolü sağlamak, düzenli egzersiz, sigarayı bırakmak ve kafeini azaltmak son derece faydalı olacaktır. Altta yatan sağlık nedenlerinin tespiti ve tedavisi için sürekli düşük ya da sürekli yüksek tansiyon durumlarında muhakkak doktora danışılmalıdır.