Prostat kanseri evreleri
Prostat kanseri yaygın bir kanserdir. Meni üreten ve spermin işlevini koruyan prostat bezini etkiler. Prostat kanseri özellikle erken evrelerde tedavi edilebilir.
Prostat kanseri de dahil olmak üzere kanserleri evrelemenin farklı yolları vardır. Doktorunuz kanser hücrelerinin ne kadar ilerlediğine ve ne kadar yayılmış olabileceğine bakarak evreye karar verecektir.
Genel olarak kanseri evrelemenin en basit yolu, orijinal bölgesinden ne kadar uzağa yayıldığına bakmaktır.
Lokalize kanser: Kanser hücreleri başladıkları bölgede kalır. Prostat kanseri için prostat bezi içinde kalır.
Bölgesel kanser: Kanser yakındaki dokulara ve muhtemelen yakındaki lenf bezlerine yayılmıştır, ancak vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır.
Uzak kanser: Kanser vücuda yayılmıştır ve akciğer, karaciğer gibi diğer organları etkilemiştir.
Prostat kanserinde doktorlarınkanser hücrelerini değerlendirmek için kullandıkları diğer iki önemli faktör, prostata özgü antijen (PSA) ve Gleason skorudur.
PSA seviyeleri: PSA, prostat ile ilgili bir problem olduğunda daha yüksek seviyelerde çıkar. Normalde kandaki PSA seviyeleri çok düşüktür, hatta testle tespit edilemeyecek kadar düşüktür. Ancak prostat kanseri gibi bazı durumlarda PSA seviyeleri yükselmeye başlar. PSA seviyeleri yüksekse bu doğrudan prostat kanserine yorumlanmaz, ancak şüphe uyandırır. Çünkü PSA’nın yükselişinden sorumlu olabilecek enfeksiyon ya da cinsel uyarılma gibi durumlar da söz konusu olabilir. Dolayısıyla doktorunuz prostat kanseri olup olmadığınızı anlamak için daha fazla test isteyecektir.
Gleason skoru: Farklı türdeki kanser hücreleri farklı türde davranır. Bazı türler daha agresiftir ve daha kolay yayılabilir. Gleason skoru, tümörün büyümesi ile ilgili bilgi verir. Gleason skorunda 3, yavaş büyüme anlamına gelir (göreceli iyi huylu tümör). 9 ise, hızlı büyüme anlamına gelir (saldırgan tümör).Prostat dokularında bulunan kanser hücrelerinin türü ise biyopsi ve ameliyatla belirlenebilir.
Prostat kanseri evrelerini tanımlamada özetle şunlar dikkate alınmaktadır:
Prostat kanseri evre 1: Kanserli hücreler vardır, ancak tümör küçüktür ve yalnızca bir bölgeyi etkilemektedir. Gleason skoru ve PSA seviyeleri düşüktür. PSA 10'un altındadır. Sınıf grubu 1'dir ve Gleason skoru 6 veya daha altındadır. Bu aşamada gözle görülür hiçbir belirti olmayabilir. Tümör, rektal muayene ya da ultrasonda görünmeyebilir. Rutin tarama, kanserin bu aşamada tespiti ve erken tedavi açısından önem taşımaktadır.
Prostat kanseri evre 2: Tıbbi testler halen bir tümörün varlığına ışık tutmayabilir. Ancak bu aşama ilerledikçe rektal muayene ve ultrasonda değişiklikler tespit edilebilir. Kanser henüz prostat bezinin ötesine yayılmamıştır. PSA puanı 10–20 arasındadır. Erken evre 2 tümörü evre 1'dir ve evre 2'nin sonraki aşamalarında 3'e yükselir. Gleason skoru 6 – 8 aralığındadır.
Prostat kanseri evre 3: Kanser prostat bezinin ötesine yayılmıştır. Meni oluşturmaya yardımcı sıvı salgılayan bezler olan seminal veziküllere ulaşmış olabilir. Ancak mesaneye veya rektuma ulaşmamıştır. PSA değeri 20 veya üzerinde seyredebilir. Sınıf grubu 3. evrenin başında 1-4; daha sonra 3. evrenin sonunda 9-10’a kadar yükselir.
Prostat kanseri evre 4: Kanser, mesane, rektum veya lenf düğümleri gibi yakındaki organlar da dahil olmak üzere diğer bölgelere yayılmıştır. Kemikler ve karaciğer gibi uzak organlara da yayılmış olabilir. Prostat kanseri vücudun diğer bölgelerine yayıldığında buna metastatik prostat kanseri denir. Sınıf grubu, Gleason skoru ve PSA seviyeleri değişken olabilir.
Özellikle erken evrelerde prostat kanserinin etkin tedavisi mümkündür. Kanserin evresi, derecesi, kişinin yaşı ve genel sağlık durumu ile kişinin tercihleri tedavinin seyrini belirleyen etkenler olacaktır. Kimi vakalarda düzenli sağlık kontrolleri ile temkinli bir bekleme süreci, kimi vakalarda prostat bezinin çıkarılmasına yönelik cerrahi müdahale, kimilerinde kemoterapi, radyoterapi, hormon tedavisi, immunoterapi, fotodinamik terapi, proton ışını radyasyon tedavisi gibi seçenekler önerilebilir. Prostat kanserinin tanı ve tedavisinde etkin yollardan biri de biorezonans metodudur. Biorezonans metodu ile kişinin vücudu biofiziksel açıdan baştan aşağı kapsamlı bir şekilde tarandığında ve parmaktan alınan birkaç damla kan yine biofiziksel açıdan test edildiğinde kanser şüphesi ile ilgili önemli ipucu yakalanması mümkündür. Erkekleri etkileyen yaygın bir kanser türü olan prostat kanserinin tedavisinde de biorezonans metodundan destek almak mümkündür. Ameliyat, kemoterapi, radyoterapi gibi modern tıbbın öngördüğü diğer yaklaşımlarla eş zamanlı olarak, bunların öncesinde ya da sonrasında biorezonans terapisi alınabilir.