Meme kanseri olan kişilerde SARS-CoV-2 enfeksiyonu geliştirme riski daha yüksektir. SARS-CoV-2 enfeksiyonu Kovid-19'a neden olursa, meme kanseri olan bir kişi bu hastalığın semptomlarını daha şiddetli yaşayabilir. Ayrıca kanser taraması ve tedavisinde gecikmelere de neden olabilir
Özellikle de kemoterapi gören hastaların SARS-CoV-2'ye yakalanma riski daha yüksektir çünkü kanser tedavisi bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Nitekim bu hastalar Kovid-19'a neden olan SARS-CoV-2 virüsü de dahil olmak üzere enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdırlar. Bu nedenle kemoterapi gören kişilerin kemoterapinin yan etkilerinden arınmak ve bağışıklıklarını güçlendirmek için biorezonans ve ozon tedavilerinden destek almaları iki kat önem kazanmıştır.
Tedavisi en azından 6 ay önce bitmiş kişiler ise daha şanslıdır. Risk, şu anda kanser tedavisi gören ve tedavisi 6 aydan daha yakın zamanda tamamlanmış kişiler için daha yüksektir. Ayrıca, hastanede tedavi gören meme kanseri hastalarının bulaş riski yüksek bir ortamda bulunmaları nedeniyle de riskleri artmaktadır.
Akciğerlere metastaz yapan meme kanserli kişilerde risk daha yüksek
Koronavirüsün etkilerine ilişkin bir Dünya Sağlık Örgütü raporu, herhangi bir kanser türü olan insanlar arasındaki ölüm oranını yüzde 7,6 olarak gösteriyor. Öte yandan Kovid-19’un meme kanseri olan insanlar üzerindeki etkisi henüz araştırılmış değildir. Bilinen o dur ki, kanser tedavisi nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış bir kişinin şiddetli Kovid-19 semptomları yaşama olasılığı daha yüksektir. Ayrıca Kovid-19 solunum sistemini etkileyen bir hastalık olduğundan akciğerlere metastaz yapan meme kanseri olan kişilerde bu risk daha yüksektir.