Başta erkekler ve yaşlılar olmak üzere yaygın olarak karşılaşılan rahatsızlıklardan biri olan kolon polipleri, kalın bağırsağın kolon olarak bilinen bölümünde ya da rektumda çıkıntı yapan ufak doku büyümeleridir. Boyutları birkaç milimetreden birkaç santimetreye kadar değişebilir. Kolon polipleri tipik olarak düz veya saplı biçimde gelişir. Polip türleri ise çok sayıdadır ve bazı türlerde komplikasyon riski daha yüksek seyreder. Bununla birlikte kolorektal polipler, kolon polipleri ya da bağırsak poliplerinin çoğu zararsızdır. Ancak bazılarında kansere dönüşebilme ihtimali değerlendirilmelidir.
Polipler genellikle hiçbir belirti vermez. Çoğu durumda, doktorlar tıbbi muayene ya da kolonoskopi ile tanımlar. Nadiren görülen semptomlar ise dışkıda kırmızı çizgiler ya da koyu dışkı olarak görülebilen kan, tuvalet kağıdı ya da iç çamaşırında rastlanan kan, karın ağrısı, ishal, açıklanamayan yorgunluk, ishal, polip çok büyükse kabızlık olarak sıralanabilir.
Kolon poliplerinin türleri
Tübüler adenomlar: Adenomlar tipik olarak üç büyüme paternine sahiptir: Tübüler, villöz ve tubulovillous. Tübüler, en yaygın kolon polibi türüdür. Tübüler adenomlar tipik olarak bir santimden daha küçük, küçük saplı poliplerdir. Tübüler adenomların oluşması genellikle yıllar alır. Polip ne kadar büyükse kanserli olma riski o kadar büyüktür.
Villöz adenomlar: Daha büyük saplı poliplerdir ve karnabahar benzeri bir şekilde büyürler. Villöz adenomların kanserli olma olasılığı daha yüksektir.
Tubulovillous adenomlar: Tubulovillous olarak adlandırılan polipler, tübüler ve villöz büyümenin bir karmasıdır. Daha nadir rastlanır.
Tırtıklı adenomlar: Bu polipler, testere dişi görünümlü dokular içerir. Özellikle saplı tırtıklı adenomların kanser olma riski daha yüksektir.
Hiperplastik: Hiperplastik kolon polipleri büyük çoğunlukla iyi huyludur. Ve genellikle endişeye gerek yoktur. Düşük malignite potansiyeline sahip oldukları için nadiren kanserli hale gelirler.
İltihaplı: Bu tür polipler en sık Crohn hastalığı ya da ülseratif kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıkları olan kişilerde görülür. İnflamatuar polipler genellikle iyi huyludur ve kolon kanserine dönüşme riski taşımaz.
Hamartomatöz: Daha ziyade çocuklarda karşılaşılan bu tür de kanser riskinin en az olduğu türlerden biridir.
Burada saydığım polip türlerinin kanser riski taşıyıp taşımadığını anlamak için ve kanser riskini azaltmak için genellikle cerrahi operasyon gerçekleştirilir, yani polipler çıkarılır ve patolojiye gönderilir. Bu noktada biorezonans metodundan da poliplerin cerrahi olmayan biçimde kanser hücrelerinin frekans izlerini taşıyıp taşımadıklarını test etme anlamında ve yanı sıra ters frekans protokolü uygulamak suretiyle poliplerin ve kanserin tedavisine destek olmak için etkin şekilde yararlanılabilmektedir. Genellikle polip geçmişi olan hastaların tekrar polip geliştirme ve dolayısıyla buna bağlı olarak kanser geliştirme riskleri de artmaktadır. Bu nedenle polip öyküsü geçmişine sahip kişilerin de biorezonans testinden geçmelerinde fayda vardır.