Selülitin Anatomisi - Karboksiterapi ile Selülit Tedavisi

Bu yöntemin asıl çıkış noktası; bir ortamı oksijensiz bırakarak (hipoksik ortam) dolaşımı hızlandırıp o ortama kan ve oksijen akışını sağlamaktır. Bu da o bölgedeki yağ hücrelerinin kullanılmasına, dolayısıyla yağ dokusunun azaltılmasına yardımcı olur. Bu düşünceyle şekillenen tedavi, karbondioksit gazının masum oluşu nedeniyle uygulama konusunda güven vermektedir.

Çünkü vücudumuz karbondioksit gazına zaten alışıktır ve bu gazı ya akciğer ya da böbrekler üzerinden rutin olarak atar. Nasıl etki ettiğine gelince; cildin altına ince bir iğne aracılığıyla karbondioksit gazının verilmesi öncellikle o bölgeye kan akışını hızlandıran daha da önemlisi dolaşımı düzenleyen bir mekanizmayı tetikler. Bu sayede kanın birinci görevi olan oksijen taşıma işlemi başlar. Karbondioksit ve-
rilen bölgeye gelen kanın bu bölgedeki karbondioksiti alıp yerine oksijen bırakmasıyla yağ hücrelerinde yağ yakımı başlatılır.
Elbette böyle bir işlem yapılırken lokal olarak incelme veya sıkılaşma olabilmektedir. Ayrıca oksijenlenen hücreler canlanmakta ve cilt sıkılaşmakta, ciltte çatlak (stria) olan bölgeler iyileşebilmekte, ciltteki gerginlik artabilmekte ve bir yandan hücreler daha fazla yağ
yakabilmektedir.
Ayrıca bu iki yöntem dışında başarılı olabilmemiz için gerekenler; doğru beslenme, takviye olarak ağızdan alınan vitamin ve mi-
neraller, önerilen spor biçimi (ağır sporlardan kaçınmak) ve bol sıvı tüketimidir. Bazı vitamin markalarının dolaşımı düzenleyen, bağ dokusunu onaran, ödemin çözülmesine destek olan, yağ yakımını arttıran, kilo kontrolünde etkili olabilen ürünleri de vardır. Gotu kola, piknogenol, grape seed extract, gingko biloba, CLA, tonalin, L-carnitin, krom-pikolinat gibi içerikler bunlar arasında sayılabilir.

DR.BETÜL ŞENGÖR'ÜN "CİLDİNİZ İÇİN GENÇLİK SIRLARI" BAŞLIKLI KİTABI TÜM SEÇKİN KİTABEVLERİNDE.

Bu kitapta A’dan Z’ye cildinizle ilgili merak ettiğiniz her şeyi bulacaksınız.

Haberin Devamı