Makyaj, eski çağlardan beri insanların uyguladığı bir işlemdir. Milattan önce eski Mısırlılar döneminde çeşitli bitki ve kök boyaları ile gözler ve dudaklar boyanmakta idi. Bu işlemin kimi zaman otorite göstergesi, kimi zaman tanımlayıcı bir simge (Kızılderililerde kabilelere göre) veya kamuflaj (savaşlar sırasında) günümüzde ise daha güzel ve bakımlı görünmek için uygulandığı söylenebilir.
Günlük yaşam dışında sahne ve televizyon için kullanılan makyaj, kozmetik dünyasının da vazgeçilmezlerinden olmuştur. Cildin makyaj ile ilişkisinde makyaj malzemelerinin seçimi, uygulama sıklığı ve ciltten temizlenmesi belirleyicidir. Şayet uygun bir seçim yapmadıysak cildimizde kuruluktan egzamaya veya isilik benzeri döküntüden kozmetik akneye kadar değişen istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Son yıllarda makyaj ürünlerinin içeriğinde kozmetik kremlerin etkilerine destek olabilecek şekilde düzenlemeler yapılmıştır. Bu şekilde üretilen mineral bazlı makyaj ürünlerinin amacı, cildi aynı zamanda tedavi etmektir. Bu ürünlerin içeriğindeki çinko oksit gibi mineraller ciltteki bazı sivilce türlerini iyileştirme özelliğine sahiptir. Ayrıca bu ürünlerin çoğu güneş koruma faktörü de içermektedir. Genellikle paraben içermedikleri için allerji riskleri de azdır. Ancak kuru ciltlerde daha fazla kuruluğa da neden olabileceği için dikkatli olmakta fayda vardır. Genç ve yağlı ciltlerin tercih edebileceği ürünler olabilir. Menopoz dönemindeki olgun ciltlerde veya genç ama kuru ciltlerde ise kozmetik olarak kalitesini ispatlamış ürünler tercih edilebilir.