Kimyasal peeling, konusunda uzman hekimler tarafından, ciltte görülen sorunu giderebilecek özellikteki kimyasal asitlerle cildin soyulması işlemidir.
Peeling’in kelime anlamı soyma demektir. Mekanik, kimyasal ve lazer ile yapılan peeling’lere yeri geldikçe değinmeye çalışacağım.
Peeling’ler soyma derecesine göre çeşitlendirilir. En hafif olanlar cildi derinlemesine temizleme etkisine sahiptir ve düzenli uygulanırsa, hatta ev ürünleri ile desteklenirse etkileri artacaktır. Bu amaçla ülkemizde de kullanıma giren antioksidan özelliği yüksek “fitik asit” uygulanmaktadır. Glikolik asitlerle veya salisilik asitlerle yapılan kimyasal peeling’lerin bir yandan cildi arındırırken bir yandan da yüzeyel lekeleri gidererek cilde ışıltı kazandırdığı görülebilmektedir.
Lekelerin tedavisindeki yaklaşım; doktorun öncelikle ayrıntılı bir analiz yaparak, lekenin diğer oluş nedenlerini ve derinliğini belirlemesidir. Buna göre kişisel bir program hazırlanarak, lekenin derinliğine göre kimyasal veya mekanik peeling’ler ve ışık tedavileri planlanır. Türkiye günümüzde kozmetik ürünler ve dermokozmetik ilaçlar açısından o kadar hızlı ilerliyor ki bu durum doktorların uygulama çeşitliliğini de arttırmaktadır.
Glikolik asit peeling uygulamalarından faydalanan hastalarımız azımsanmayacak kadar çoktur. Ancak bazen lekelerde biraz daha etkili, daha derin soyma etkisine sahip peelinglere ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlarda % 15’lik triklor asetik asit peeling tercih edilebilir. Bu peeling, dirençli lekelerde daha iyi soyarak aynı zamanda yan etkisi düşük olan bir peeling türüdür.
Glikolik Asit Peelingler, uygulanması son derece pratik olup hastalarımızın günlük hayatında fazla değişikliğe yol açmamaktadır. Seans aralıklarını lekelerin, sivilce izlerinin veya kırışıklıkların derinliğine göre belirlemek uygundur. Genellikle yumuşak ve düşük yüzdeli olan triklor asetik asit peelingler için haftada bir olmak üzere 4-6 seans uygulama önerilir.
Leke tedavisinde IPL ışık terapisini okumak için tıklayınız.