Deri içine enjeksiyon anlamında kullanılan bir kelime olan mezoterapinin 200 yıl öncesine dayanan bir tarihi bulunmaktadır. İlk zamanlar analjezik ve anestezik etkileri olan prokainin migren ağrılarında kullanılmaya başlanması 1920’li yıllarda gerçekleşmiştir.
Yüzümüzde mezoterapinin hedefi, cildimizin fabrika hücreleri olan fibroblastlara, ihtiyacı olan maddelerin verilmesini içerir. Kollajen ve elastik lifler dışında bağ dokusunun destek maddesi olan hyaluronik asit sentezinin yapımı da fibroblastlara ait olup bu hücrelerin kullanacağı malzemeleri cilde vermek mezoterapi ile mümkün olabilmektedir. Özellikle C vitamini ve aminoasitlerden oluşan ayrıca DMAE ve bazı mineralleri de içeren kokteyler bu bölgede tercih edilmektedir. Yaşa ve cildin durumuna göre 1 hafta ile 4 hafta aralıklarla en az 4 seans daha sonra ayda bir idame tedavisi olabilmektedir.