Bazı cilt hastalıkları gıdalarla ilişkilidir; rozasea hastalığında baharatlı gıdalarla, fazla tüketilen çay, kahve ve alkol ile doğrudan bir ilişki söz konusudur. Kızarıklık ve kılcal damarlar, güneş hasarı ile ilgili de olabileceği gibi, yenilen bu tip gıdalarla tetiklenen rozasea hastalığı ve lupus hastalığı ile de ilgili olabilir. Bazı gıdaların, mide asidini arttırdığı için veya zaten var olan mide hassasiyetinden dolayı gastrite, reflü sorunun kronikleşmesine neden olabileceği için yenmemesi tavsiye edilir.
Tiroid hastalıklarında ise ya ciltte kuruma ve pullanma, saçlarda erken beyazlama veya dökülme görülmekte ya da tam tersi ciltte yağlanma, akneye yatkınlık, terleme bozuklukları, bazen de tüylenme olabilmektedir. Benzer şekilde kilo problemi olanlarda, insülin direnci olanlarda ve diabet hastalarında da akne veya tüylenme problemi hatta adetlerde düzensizlik ve saçlarda erkek tipi dökülmeler bile görülebilmektedir. Özellikle insülin direnci olanlarda ve sık sık beslenerek sık sık insülin salgılanmasının tetiklendiği kişilerde, insülin hormonunun anabolik (sentezleyen-depolayan) etkilerinden dolayı, derin yağ dokularının arttığı, aynı zamanda selülitli görünümün de arttığı bildirilmiştir.
Yediğimiz gıdalar cildimize birebir etkilidir. Hatta soğan-sarımsak gibi bazı gıdaların cildimizde kokuya bile yol açtığını, adeta içimize ne kadar işlediğini buradan da tahmin edebiliriz.
Bu ve benzeri tüm gıdalar ve onların kokulu aromaları, dolaşıma geçmeden önce midede sindirilir, çeşitli enzimlerle parçalanarak önce karaciğere gider, burada tekrar toksinlerinden arndırılır ve kana karışarak iligili organlara-görev yerlerine gider. Buralarda kullanıldıktan sonra organların boşaltım yollarına verdiği gıda atıkları ise idrar, dışkı ve hatta ter ve ciltten yağ ile beraber atılır. Bu da gösteriyor ki yediğimiz herşey cildimize yansımaktadır.