Cildi kuru olan insanların su içmelerinin normal düzeyde olabildiği buna rağmen kuruluktan şikayet edebildiği sık rastlanan bir durumdur. Bu durumda içilen suyun cildin hücrelerince tutulamaması sorunu olabilir, altta bir tiroid hastalığı veya hormonal (premenapoz-menapoz) bir durum sözkonusu olabilir.
Bazen içilen suyun çok atılması da bir problemdir. Bir görüş de yenilen asitli gıdaların cildi hassaslaştırabileceğidir. Çünkü asitli içecekler ve yiyecekler kana karışmadan önce karaciğerde alkalize ya da nötralize hale getirilmektedirler, bu işlem sırasında daha fazla suyu kullanmakta, hücresel düzeyde karaciğerde yağlanma da ortaya çıkabilmektedir. Asitli gıdaları tüketen kişilerin bu nedenle ciltlerinin de sebum dengeleri, değişebilmektedir. Çoğu hastamın mide asidini arttıran gıdaları tükettiği zaman ciltlerinde akne, rozacea veya yağlanma gibi sıkıntıları da bu bilimsel görüşü bana ispatlamıştır.
Cilde derin nem kazandırmak aynı zamanda hücreleri de uyaran bir etkiye yol açmakta ve anti-aging etkisi olabilmektedir.
Tüm dünyada hidrorezerv tedavi veya dermis içi tedavi (intradermoterapi) isimleriyle uygulanmakta ve anti-agingde giderek vazgeçilmez tedaviler arasında yerini almaktadır. Derin dokunun su rezervi arttırıldığı zaman cildin üretken hücreleri de daha aktif olarak çalışmaya başlamaktadır. Bu hücrelerin temel görevi cildi serbest radikallere ve yaşlanmaya karşı korumaktır. Bu tedaviyle cildin nemi artmakta ve savunması güçlenmekte ve daha canlı hale gelebilmektedir. Cildin oksidanlara karşı antioksidasyon mekanizmaları daha fazla işlemektedir. Sonuçta cilt yaşlanma etkilerine de daha savunmalı hale gelmektedir.
Hidrorezerv tedavide mililitresinde 20 mg hyaluronik asit bulunan bir madde kullanılmaktadır. Bu madde cildimizde destek doku olarak zaten var olan jölemsi yapıdadır. Hayvansal kökenli olmadığı için allerji yan etkisi olmamakta ve bağışıklık sistemini zorlamamaktadır. Ayrıca hyaluronik asidin 500 kat su çekme kapasitesi olduğu için verildiği yerde ciltte sıkılaşma ve dirilik hissi oluşabilmektedir.
Hidrorezerv tedavi ince çizgilerin başladığı 25-30 yaşlarından itibaren, susuz ve kuru ciltlerde, güneşe veya solaryuma bağlı olarak yıpranmış ciltlerde, güneş öncesi ve sonrası nem kazandırmak amaçlı, peeling veya lazer-ışık tedavileri sonrasında kullanılabilmektedir. İlk 3 seansı 3-4 hafta aralarla ve 4.seansı 3-4 ay sonra olmak üzere uygulana yapılmaktadır. Daha sonraki seanslar 6-8 ay arayla koruma amaçlı olabilmektedir.