Kremlerin cilt bariyerini geçebilmesi için küçük moleküllü ve hafif yağlı olmaları gerekir. Çünkü cilt bariyeri yağ sürülen tarafları birbirine bakan iki dilim ekmek gibidir. Sadece su bazlı bir ürün kullanılırsa ekmek tarafından emilir, tereyağ tarafından diğer tarafa iletilemez. Bu zar yapısının mucizevi bir koruma mekanizması vardır. Cildimizin çevresel olan etmenler karşısındaki ilk savunması bu şekildeki bir bariyer sayesinde olmaktadır.
Birkaç hafta boyunca kimyasal peeling etkisi olan ürünler kullanmak, cildin ölü tabakasının atılmasını ve daha sonra kullanılacak ürünlerin emilmesini arttıracaktır. Aksi halde sadece su bazlı bir ürün kullanmak cildi dışarıya karşı koruyan bir bariyer olmaktan öteye gidememektedir. Kremler cilt tarafından emilerek dolaşıma bile katılabilir, hatta idrarla atılırken bir koku bile duyulabilir. Ancak çok miktarda ve büyük yüzey alanlarına sürülürse böyle bir durum ortaya çıkar. Sadece yüze değil, selülit tedavisi için vücudumuza sürülen jel şeklinde veya ampul formunda çabuk emilebilen ürünlerle bu durum gözlenebilmektedir. Cildimiz üzerinde çok sayıda damarların ve sinisel iletişimin olduğu geniş bir organdır; bu nedenle sürülen ürünleri özenle seçmekte ve bilinçli kullanıcılar olmakta büyük yarar vardır.