26.12.2013 - 12:46 | Son Güncellenme:
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Denizli Sağlık Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Pınar Serçekuş, anne adaylarının doğum hakkındaki yanlış ve yetersiz bilgiler almasının hem korkuya hem de sezaryen doğuma yönelmelerine neden olduğunu söyledi.
Serçekuş, dünyada en fazla sezaryen doğumun gerçekleştiği üçüncü ülke olan Türkiye’de, kadınların sezaryenle doğum yapma tercihlerinin nedenleri ilenormal doğum sayısını artırmak için yapılması gerekenler hakkında düşüncelerini anlattı.
Türkiye’de her yüz doğumdan yüzde 46’sının sezaryenle gerçekleştiğini ve bunun Dünya Sağlık Örgütü’nün sezaryen doğum için normal değer olarak belirlediği yüzde 15’in çok üzerinde olduğunu belirten Serçekuş, sezaryen doğum oranının özel hastanelerde ise yüzde 66’ya çıktığına işaret etti.
Serçekuş, anne adayları tarafından sezaryen doğumun tercih edilmesindeki en temel nedenin ”doğum korkusu” olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: ”Anne adaylarının doğum hakkındaki yanlış ve yetersiz bilgiler alması, hem korkuya hem de sezaryen doğuma neden oluyor. Halbuki normal doğumun, hem anne hem de bebek sağlığı açısından çok daha faydalı olduğu görülmektedir.”
”Korkular doğum öncesi kursla yenilebilir”
Doğum korkusunun yenilmesinin anne adaylarının sezaryen tercihini ortadan kaldıracağını savunan Serçekuş, bu noktada 2000’li yıllardan itibaren özellikle büyükşehirlerde açılmaya başlanan doğum öncesi kurslarının önemli bir rol üstlendiğini ifade etti.
Serçekuş, bu kursların ülke genelinde yaygınlaştırılması ve ihtiyaca cevap verecek şekilde sayısal olarak yeterli hale getirilmesini önererek, şöyle devam etti: ”Doğum öncesi kurslarla doğum hakkında doğru bilgiler edinmek, korkularının giderilmesi için faydalı olacaktır. Bu kursların en temel amacı, doğumun doğal bir olay olduğunu vurgulamak, anne adaylarının doğum korkusunu azaltmak, böylece keyifli bir doğum deneyimi yaşamalarını sağlamaktır. Aynı zamanda gebelikteki rahatsızlıklarla baş etmeyi kolaylaştırmak, solunum ve gevşeme egzersizleri ile doğumun kolay olmasını sağlamak, çiftleri anne-baba olmaya hazırlamak, emzirme, bebek bakımı gibi ebeveynlik becerilerini geliştirmek, eşler arasındaki iletişimi arttırmaktır.”
Bu anlayışla üniversitede anne ve baba adayları için ücretsiz olarak doğum öncesi kurslar düzenlediklerini belirten Serçekuş, ”Doğum öncesi kurslarla normal doğum oranlarını yükseltmeyi hedefliyoruz” dedi.