Size bu haftaki yazımda burundan nefes alamama sebeplerinin en önemlilerinden biri olan ancak çoğunlukla göz ardı edilen ‘’Dar Burun’’ sorununun detaylarından bahsetmek istiyorum.
Birçok hasta burundan nefes alma sorunu yaşıyor ve bu nedenle ameliyat oluyor. Ancak bazı hastalar, ameliyat sonrası nefes alma probleminin hala devam etmesinden yakınıyor.
Belki de bu yazıyı okumaya başladığınızda ‘’yahu bu problemin aynısını ben de yaşıyorum!’’ diye düşüneceksiniz ve yazıyı okumaya devam ettikçe problemin asıl kaynağını detayları ile öğrenmiş olacaksınız.
Burundan nefes alamamanın temel sebebinin genellikle burun kıkırdağındaki eğrilik olduğu sanılmaktadır. Ancak nefes alma sorununun birçok nedeni daha vardır. Bu nedenlerden biri de; çok fazla konuşulmayan hatta BİLİNMEYEN, dar burun sendromudur.
Dar burun sendromu, hastaların nefes almasını zorlaştıran, burunda akıntı, tıkanıklık gibi sorunlara neden olan, hayat kalitesini düşüren ve hastaların psikolojilerini olumsuz yönde etkileyen yapısal bir bozukluktur. Genetik nedenlerle doğuştan var olan ya da estetik operasyon sonrasında oluşan bu sorun, insanların günlük hayatını olumsuz yönde etkiler.
Hayat Boyu Nezleymiş Gibi Gezmeyin
Burun darlıkları; burnun üst, orta ve uç kısmında farklı şekillerde görülür. Özellikle orta ve alt kısımlardaki darlıklar ciddi burun tıkanıklıklarına neden olmaktadır. Dar burun problemi, genetik nedenlerden kaynaklanabilir. Yani burnumuz doğuştan olması gerekenden daha dar şekilde kemikleşmiş olabilir. Böylece burun içindeki hava kanalı en küçük tıkanmalara karşı bile çok hassas hale gelir. Normal insanların basitçe geçirdiği nezle grip gibi hastalıklar, bu hastalar için kabusa dönüşebilir. Hatta hayat boyu sanki nezleymiş gibi burnu tıkalı şekilde yaşayabilirler. Bu durum bademcik enfeksiyonları, farenjit ve sinüzit gibi birçok sağlık sorununa da yol açar.
UNUTMAYIN BURNUNUZUN DIŞTAN BAKILDIĞINDA BÜYÜK OLMASI İÇERİSİNİN VE KEMİK YAPILARININ DAR OLMADIĞI ANLAMINA GELMEZ.
Ayrıca dar burun sendromu, başarısız geçen burun estetiği ameliyatları sırasında burnun yapısal kıkırdaklarının gereğinden fazla çıkarılmasından da kaynaklanabilir. Bu nedenle her türlü burun ameliyatı öncesinde detaylı şekilde burun içi endoskopik muayenesinin yapılması, hatta gerektiği durumlarda tomografi çekilmesi, hastaların tecrübeli bir burun cerrahı tarafından takip edilmesi tedavinin planlaması ve yapılacak ameliyatın başarısı açısından çok önemlidir. Yapılan tüm ön testlerin sonucunda kıkırdak-kemik yapıların anatomik özelliklerinin yanı sıra, burun etlerinin boyutları ve daha önemlisi de burundaki darlığın nerede olduğu saptanır ve gerekli ameliyat gerçekleştirilebilir.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İnsanlar yüzlerine baktıkları zaman burunlarının sadece dış kısmını görürler. Oysaki burnun dışarıdan görülemeyen ve aslında çoğunlukla fonksiyonları gerçekleştiren bir de iç kısmı vardır. Dolayısıyla burun dışarıdan ne kadar büyük olursa olsun, burnun iç kısmı, yani çalışan kısmı küçük ise çok iyi nefes almak mümkün olmaz. Önemli olan burnun dış kısmının boyutu değil, iç kısmındaki boşlukların yeterli büyüklükte olmasıdır.
Tedavi kısmında genellikle burun içindeki eğrilikler çok önemsendiğinden, burnun daha derindeki iç kısımları gözden kaçırılmakta. Sorunun sadece kıkırdak eğriliğinden kaynaklanmadığını anlayabilmek için burnun iç kısmını farklı bir gözle değerlendirmek gerekir.
Peki dar burun ameliyatının, klasik burun ameliyatından farklı mıdır?
EVET...
Geleneksel burun ameliyatlarında, burnun direğini oluşturan kemik ve kıkırdaktaki eğriliklerin düzeltilmesi işlemi uygulanır. Dar burun ameliyatlarında ise bundan farklı olarak, burnun içerisinde, sağ ve solda bulunan deliklerin genişleterek, burnun hava kapasitesi artırılmaya çalışılır. Ameliyat sırasında burun içinde yapılacak kesiler ile bu kemik dokular genişletilerek burun hava pasajı genişletilmiş olur.
Hokka Burunlar Uğruna Nefesinizi Kaybetmeyin
Burun estetiği ameliyatları öncesinde yapılacak olan tetkikler, ortaya çıkan sonuçların doğru değerlendirilmesi ve başvurulan hekimin konu hakkındaki deneyimi hasta için büyük önem büyük önem taşır. Ameliyat öncesi hastanın nasıl bir burun şekline sahip olmayı istediği ve bu talebin analiz edilme aşaması çok önemlidir. Burnun güzel bir görünüme kavuşması için gereğinden fazla küçültülen burunlar, ameliyat sonrasında hastaya çeşitli nefes problemleri yaşatabiliyor. Burun estetiği ameliyatlarında sadece burnun estetik görünümü değil, aynı zamanda fonksiyonel detayları da göz önüne alınmalıdır. Ameliyat sonrası hokka gibi bir burun ile nefes alamadan hayat sürmek, hastanın yaşam kalitesinin düşmesine sebebiyet vermektedir.
UNUTMAYIN; DÜNYANIN EN GÜZEL BURNUNA SAHİP DE OLSANIZ, EĞER BURNUNUZDAN NEFES ALAMIYORSANIZ, MUTLU OLAMAZSINIZ.
Estetik burun ameliyatı olduğumda, güzel bir burnum olursa illaki nefes kaybına uğrar mıyım diye kaygılanmanız da yersiz olacaktır. Doğru planlanmış ve uygulanmış bir estetik burun ameliyatı neticesinde nefes kaybı oluşmaz.
Saygılarımla...
Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu
KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı
Sorularınız İçin : kayabasoglu@yahoo.com
Telefon : 0542-522-54-54