Kadınlar için dudak güzelliği son derece önemlidir. Güzel gülümsemeyi oluşturan etkenlerin başında bakımlı ve beyaz dişler ile birlikte yüze uygun bir biçime sahip dudaklar gelir. Dudakların şekli ve boyutu genel olarak genetiktir. Bazen genetik olarak dudağı ince olan kişiler olsa da, yaşın ilerlemesi ile beraber de dudakta hacim kaybı olur. Üst dudakta meydana gelen kırışıklıklar, ağız köşesinin sarkması zaman içerisinde şekil bozukluklarına yol açar. Bu durum meydana geldiğinde ise kişi olduğundan daha yaşlı ve mutsuz bir ifadeye sahip olur. Ancak başarılı bir dudak dolgusu ile hem daha genç bir görünüm, hem de daha çekici bir gülümseme elde etmek mümkündür.
Dudak Dolgusu Uygulaması
Uygulama gerçekleştirilmeden önce ilk başta dudak şekline karar verilmelidir. Dudak şekline karar verirken yüzün genel hatlarıyla ve dudak yapısıyla uyumlu olması gerekir. Dudak dolguları lokal anestezi enjeksiyonu, kremi ya da spreyleriyle dudak uyuşturulduktan sonra yapılır. Bu sayede hastalar herhangi bir ağrı, sızı hissetmemektedir. Oldukça ince enjektörler ile yapılan dolgu işleminden sonra neredeyse hiç iz kalmaz ve etki anında gözle görülebilir olur. Genel olarak tek uygulamada dolgu işlemi gerçekleştirilmektedir.
Kullanılan Dolgu Maddeleri
Dudak dolgularının çoğunun içeriğinde hyalüronik asit bulunur. Şeker yapılı bu maddeden insan derisinde de yoğun miktarda bulunmaktadır. Ayrıca su tutucu yapısı sayesinde hacim oluşturma, nem ve hücre yenileme gibi özelliklere sahiptir. Bu asit, estetik uygulamaları ve kırışıklık tedavilerinin yanı sıra eklem içi ve göz içi tedavilerde de tercih edilmektedir. FDA tarafından onaylanmış olan bu maddeden dudak modeline ve ihtiyaca göre 0.5 mililitre ile 2 mililitre arasında bir miktar kullanılmaktadır. Dudağın şekli bu miktarın kullanımında önemli rol oynamaktadır. Her ne kadar dolgu uygulaması tek seansta gerçekleştirilse de bazı durumlarda iki seansa çıkabilir. Bu gibi durumlarda iki seans arasında en az bir hafta olması gerekir. Dudak dolgularının çoğunun ömrü 9-12 aydır. Bir miktarı bazı durumlarda kalıcı olsa da, çoğunlukla yenilemek gerekir.
Doç. Dr. Çiğdem Ünal
Estetik, Plastik & Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı