Torakal dar spinal kanal ya da torakal spinal stenoz halk arasında sırtta kanal darlığı adıyla bilinmektedir. Boyun ve sırt bölgesinde dar kanal daha nadir görülürken kanal daralmasının en sık meydana geldiği yer bel bölgesidir. İnsanın yaşam kalitesini düşüren bu rahatsızlık iş ya da aile yaşantısı gibi kişinin sosyal veya profesyonel hayatını sürdürmesini zorlaştırmaktadır. Sırtta kanal daralması özellikle bel, boyun ya da sırt fıtığı ile birleştiğinde bu durum kişinin yaşam kalitesini çok düşürebilmektedir. Omurilik kanalının sırt bölgesi belden boyuna kadar ilerleyen anatomik bir yapıdır. Bu yapının içerisinde omurilik, beyin omurilik sıvısı ve sinirler gibi oluşumlar yer almaktadır. Omurilik kanalının çapı daraldığında içinden geçen omurilik ve sinirlere baskı uygular, böylece rahatsızlığa neden olur.
Hastalık Nasıl Teşhis Edilir?
Sırtta kanal darlığı teşhis edilmesi güç rahatsızlıklar arasında yer almaktadır. Bu hastalığın teşhisi sırasında kanalı daraltan omurlar ve sertleşmiş olan bağ dokuları göz önünde bulundurulmalıdır. Sırt veya boyun fıtığı bulunan kişilerde ilaveten ortaya çıkan daralmanın tedavi süreci daha farklı işlemektedir. Bel, boyun veya sırt fıtığı bulunan kişilerde birlikte görülen kanal darlığı, hastanın daha fazla rahatsız hissetmesine ve yaşam kalitesinin daha çok düşmesine yol açmaktadır. Uzun bir sürecin sonunda ortaya çıkan rahatsızlık genellikle ileri yaş dönemlerinde kendini göstermektedir. Hastalık ilk başlarda kendini belli etmemekle beraber omurda yaşanan daralma kritik seviyelere ulaştığında belirtiler de ortaya çıkmaktadır. Sırtta kanal daralması tedavisinde fizik tedavi ya da diğer cerrahi dışı çözümler öncelikli olarak düşünülmektedir. Diğer tedavi seçeneklerinin sonuç vermediği durumlarda cerrahi operasyonlar yapılmaktadır.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sırtta kanal darlığı erken teşhis edildiğinde hastalık ilerlemeden değişik yöntemler kullanılarak tedavi edilebilmektedir. Hastalığın erken dönemlerinde genellikle cerrahi dışı metotlar uygulanmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte operasyonlarda kullanılan mikroteknik, daha emniyetli bir girşim sağlamakta ve aynı zamanda operasyon sırasındaki riskleri minimuma indirgemektedir. Ayrıca ciltten itibaren başlayan mikroteknik operasyonlar, klasik operasyonlara göre daha fazla başarı oranı sağlamaktadır. Her ne kadar cerrahi dışı metotlar öncelikli olarak tercih edilse de ameliyat olan hastalar genellikle gün içerisinde yürümeye başlamakta ve birkaç gün içinde normal günlük yaşantısına dönebilmektedir. Sırtta kanal daralması uzun bir süreçte ortaya çıkmasına rağmen cerrahi tedavi ile emniyetli bir şekilde ortadan kaldırılabilmekte ve hastaların şikayetleri giderilebilmektedir.
Nöroşirurji Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan