Kırılgan yönleri olsa da sonuçta insan vücudu şahane mekanizmalar içeren üstün bir makinedir. Hastalık anında vücuttaki savunma mekanizmaları hemen devreye girer.
Omurilik kanalının içine doğru uzanmış bulunan kıkırdak dokusu (bel fıtığı) zamanla içindeki sıvıyı az da olsa yitirip, adeta büzüşerek küçülebilir.
Böylece bazı hastalarda fıtığı oluşturan ve sinirleri rahatsız eden bu dokunun zaman içinde hacmi azaldığından, sonuçta iyiye doğru gidiş olabilir. Bu tip fıtıklara spontan regresyon gösteren bel fıtığı denir.
Fakat vücudun bu savunma mekanizmasına güvenerek doktorun verdiği tedavi asla ihmal edilmemelidir. Çünkü gecikme sonucu bazen telafisi mümkün olmayan kayıplar ortaya çıkabilir.
Bel Fıtığı Olan Hangi Hastalar Ameliyat Edilmelidir?
Ameliyat kararı önemli bir karardır. Bel fıtığına yakalanan hastaların büyük çoğunluğu cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilir. Ancak bazı hastalar vardır ki, mutlaka ameliyat olmaları gerekir.
Konservatif tedavi dediğimiz cerrahi dışı metotlarla tedavi edilen hasta her şeye rağmen iyileşmiyorsa, yani dayanılmaz inatçı bir ağrıya sahipse ve bu ağrı doğal olarak hayat kalitesinin düşük seyretmesine yol açıyorsa, söz konusu hasta cerrahiye aday demektir. Ne kendisinin ne de çevresinin sürekli ıstırap çekmesine gerek yoktur.
Bazı hastalar konservatif tedaviyle iyileşirler fakat bir süre sonra rahatsızlıkları yeniden nükseder. Bazen iyi, bazen kötü durumdadırlar. Hastalığı bu şekilde senelerce sürüp giden insanlar vardır. Her rahatsızlık döneminde iş, aile ve sosyal hayatları bundan ciddi şekilde etkilenir ve adeta altüst olur. Bunlar genelde cerrahiden çok korkan hastalardır.
Ameliyatın Gerekliliği Hastalara Anlatılmalı
Bel fıtığı böyle sık nükseden ve özellikle iş hayatlarındaki verim ve kalite ciddi boyutlarda düşen, bu şekilde haftalar boyu normal yaşantıdan kopan kişilerde cerrahi müdahale gündeme gelmektedir. Bu gruptaki hastalara rahatsızlıklarının nedeni teferruatlı olarak anlatılmalı ve ameliyat kararı kendilerine bırakılmalıdır.
Bel ve bacak ağrısıyla birlikte bacaklarında uyuşma, kuvvetsizlik, bacak adalelerinde zayıflama ve incelme bulunan hastalar da vardır. Sürekli kötüye gitmektedirler. Bunların daha fazla kötüye gitmelerine izin verilmemeli, ameliyatın gerekliliği kendilerine anlatılmalıdır.
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan
Nöroşirürji Uzmanı