Omurga kanalı üstü üste dizilmiş kemiklerden oluşmaktadır. Bu kanalın içinden sinirler ve omurilik geçer. Omurganın uzunluğu ortalama bir insanda 70 cm civarında olsa da omurga içerisinde yer alan omurilik 43-45 cm kadardır. İnsan vücudunun en önemli noktalarından olan omurgada yaşanan sorunlar hayat kalitesine doğrudan yansıdığından dolayı kısa sürede teşhis ve tedavi edilmelidirler.
Omurganın görevleri hayati önem taşır
Omurganın temel görevi başı, gövdeyi, birçok iç organı taşımak ve desteklemek olduğundan, bu organın hareketliliği de çok önemlidir. Omurga ve omurga kanalı yapısal olarak destekleyici olmanın yanı sıra omurga kanalının omuriliği barındırmak, korumak ve sağlam kalmasını sağlamak için kılıf görevi görmesi de gözden kaçırılmamalıdır.
Omuriliği koruma görevine sahip olan omurga kanalı bazen dış etkiler, bazen de çeşitli rahatsızlıklar nedeniyle daralabilir. Bu durumda ortaya çıkan dar kanal hastalığı ilerlemeden tedavi edilmelidir. Tek bir seviyede başlayan ve tedavi edilmediğinde diğer seviyelere doğru yayılan dar kanal hastalığı için ameliyatla tedavi gerekebilir.
Mikroteknikle İnternal Dekompresyon yöntemi ile ameliyatlar güvenle yapılabilir
Dar kanal hastalığı uzun yıllar boyunca yavaşça ilerleyebilir. Hastalık bel fıtığı ile kolay karıştırılabildiğinden dolayı teşhis çok gecikebilir. Hastalar çok ilerleyen yaş gruplarında dar omurga kanalı tedavisi olmak zorunda kalabilirler. Omurga kanal darlığı bel ve bacak bölgesinde ağrıya, kramplara ve uyuşmaya neden olur. Hastalık ilerledikçe yürüme bozukluğuna ve yürüme süresinde kısalmaya neden olur. İdrar ve dışkı kaçırma, cinsel fonksiyonların bozulması da dar kanal hastalığında görülebilir. Boyun bölgesinde meydana gelen omurga kanal darlığı kolları da etkiler. Doğru teşhisi koymak için hastaların omurga kanal çaplarına bakılır ve dar kanal hastalığının ne durumda olduğu teşhis edilir. Bu teşhisi yaparken ayrıca efektif kanal alanı da göz önünde bulundurulmalıdır. Dar omurga kanalı sessiz bir şekilde ilerleyerek oldukça ileri yaşlarda kendini gösterebilir. Bu durumda ilerleyen yaşlarda vidalama gibi uzun süren ameliyatların yerine daha kısa süren Mikroteknikle İnternal Dekompresyon gibi bir ameliyat tercih edilmelidir. Ayrıca hastaların daha kısa sürede normal günlük yaşantılarına dönmeleri de bir avantajdır.
Dar kanal hastalığı büyük ilerleme yaşamayan ve çok geç kalınmayan durumlarda tamamen tedavi edilebilir
Dar kanal hastalığı için ameliyat kararı uzman hekimler tarafından verilmeli ve gerekli tetkikler detaylı olarak yapılmalıdır. Genellikle ilerleyen yaşlarda görülen bu rahatsızlık genç yaşlarda da ortaya çıkabilir. Hastalar tekrardan standart yaşam kalitesine ulaşabilirler. Bu nedenle teşhis ve tedavi süreçleri çok önemlidir.
Dar omurilik kanalı belirli bir seviyede sona eren ve öylece bekleyen bir hastalık değildir. Her geçen gün daha da kötüye giden bir rahatsızlık olduğundan dolayı hangi aşamada olursa olsun tedavi edilmelidir.
Mikroteknikle İnternal Dekompresyon ile yapılan dar kanal ameliyatları
Dar kanal hastalığı yüzünden yürüme mesafesi giderek kısalan, ayakta kalmakta güçlük çeken ve sadece öne eğik duruş pozisyonu ile hareket edebilen hastalar için dışardan yapılan müdahalelerin, fizik tedavinin ve çeşitli ilaç uygulamalarının yetersiz kalacağı bilinmelidir. Bazı durumlarda hastanın normal sağlıklı haline dönmesi için geç kalınmış olsa da cerrahi müdahale hastanın daha da kötüleşmesini engellemek için kaçınılmazdır.
Mikroteknikle İnternal Dekompresyon yöntemi omurga kanal darlığı tedavisinde uygulanan eski yöntemlere göre oldukça etkili ve daha avantajlı bir tedavi şeklidir. Hastaların herhangi bir şekilde vida ya da protez ile uğraşmaması hem ameliyat sürecinin hem de iyileşme sürecinin daha rahat atlatılmasını sağlamaya yardımcı olur.
Bu hastalar da aynen bel fıtığı operasyonlarımızda olduğu gibi tecrübeli ellerde usulüne uygun yapılan ameliyatlar sonrasında felç kalma riskiyle karşılaşmadan aynı gün içinde yürüyebilmekte ve ertesi gün taburcu olmaktadırlar.
Nöroşirurji Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan