19.09.2024 - 06:48 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Afrika’nın güneydoğusunda yer alan Zimbabve'nin kuzeybatısındaki Zambezi Vadisi’ndeki Vadoma Kabilesi’nde yaşayan insanların ayaklarında sadece iki parmakları var. Eşi benzeri olmayan özellikleri nedeniyle adeta filmlerden fırlamış gibi olan yerel topluluk bu durumu oldukça normal karşılıyor. Peki dünyanın en ilginç insan topluluklarından biri olan Vadoma Kabilesi üyelerinin ayakları neden deve kuşuna benziyor?
SIRA DIŞI GENETİK MUTASYONA SAHİPLER
Üç orta ayak parmağı olmayan, diğer ikisi ise içe dönük olan bu kabilenin üyeleri; kültürel olarak izole, doğayla uyum içinde, basit ve sade bir yaşam sürüyor. Deyim yerindeyse kendi yağlarında kavruluyorlar ve oldukça utangaçlar. Birileri onlarla konuştuklarında doğrudan kişinin yüzüne bakamıyor, bunun yerine yere bakıyorlar. Bunun sebeplerinden biri ise orman koruyucuları. Onları sürekli rahatsız eden orman koruyucuları yüzünden insanlardan kaçıyorlar. Ayrıca kabile modern dünyadaki insanların giydiği hiçbir kıyafeti giymiyor.
Bugün hâlâ dağlarda göçebe bir hayata devam eden topluluk zamanını; balık tutarak, avlanarak, yabani meyve ve kök toplayarak geçiriyor. Son yıllarda Vadoma, kaçak avcılığa yönelik baskılar nedeniyle av bekçileri tarafından tehdit ediliyor. Öyle ki bu sebeple birçoğu avcı-toplayıcı yaşam tarzlarını terk edip ovalara taşınmak durumunda kaldı. Bugün, çoğunluk nüfusla çok az temasları olmasına rağmen birçok Vadoma ailesi yarı-toplayıcı olarak yerleşik hayatlar yaşıyor ve yırtıcılardan korunmak için ahşap platformlar üzerine evler inşa ediyor. Yağmur yağdığında barınaklarını hasırla örtüyor.
Kabile, Zimbabve'deki tek tarım dışı toplum olarak biliniyor ancak onları dünya çapında üne kavuşturan şey, sahip oldukları sıra dışı genetik mutasyona sahip olmaları. Vadoma Kabilesi'nde görülen bu ilginç durum, tıp dünyasında 'ectrodactyly' olarak biliniyor. Ectrodactyly, ellerde veya ayaklarda bazı parmakların eksik olması ya da birleşik hâlde bulunması durumu olarak açıklanıyor.
AYAKLARI DEVE KUŞUNA BENZİYOR
Vadoma halkının çoğunda bu genetik mutasyon, iki veya üç parmağın birbirine kaynaşarak deve kuşu ayağına benzer bir şekil oluşturmasına neden oluyor. Bu nedenle halk arasında da "deve kuşu ayağı" olarak biliniyor. Baş gösteren hastalığın daha açık sebebi kromozom 7’deki mutasyon. Bu mutasyon genetik olarak aktarılmaya oldukça yatkın, yani ebeveynlerinden birinde varsa çocuklarında görülme olasılığı yüzde 50.
Kabilenin inanışına göre, Vadoma mitolojisinde ataları bir Baobab (Maymun ekmeği) ağacından gelmiş. Topluluğun yaşlı üyeleri ayrıca atalarının yıldızlardan gelen kuşlar olduklarını düşünüyorlar. Görünüşe göre, DNA’larını dünyadaki kadınlarla birleştirmişler ve böylece çocuklar da Vadoma insanı oluvermiş. Anlattıkları hikâye ise, Sirius yıldız sisteminden binlerce yıl önce uzaylıların aralarında yaşamaya geldiğine inanan Mali'deki Dogon halkının anlattıklarıyla benzerlik gösteriyor.
Kabile'nin deve kuşu ayağı hastalığıyla ilgili, kabileler arasında çeşitli halk hikayeleri de anlatılıyor. Mitolojik hikayeye göre, kabile doğdukları anda yetişkin bir insan gibi dik yürümeye başlamış, anında avcı-toplayıcı yaşam tarzına evrilebilmişler. Halk arasında yaygın bir diğer dedikoduya göre, Vadomalar, ormanda kaybolma ve çeşitli büyü yeteneklerine de sahipler.
BENZERSİZ ÖZELLİKLERİNİ AVANTAJA ÇEVİRDİLER
Vadoma halkının kabile yasası nedeniyle kendi grupları dışından evlenmeleri yasak. Dış dünyayla çok az temas kurmaları dolayısıyla gen havuzu dış etkilere kapalı kalıyor. Bu durum da hastalığın devam etmesine neden oluyor. Kabile halkı, ayak parmaklarının şekli nedeniyle ayakkabı giyemese de doğuştan gelen ve nesilden nesile aktarılan bu benzersiz özelliklerini avantaja çeviriyor.
Yaşanan bu ilginç olay, her ne kadar dışarıdan olumsuz bir durum gibi görünse de Vadoma halkı için ayakları günlük yaşamda oldukça işlevsel. Ormanda ağaçlara tırmanmak, dengesiz arazilerde yürümek gibi zorlayıcı görevlerde benzersiz ayak yapısı onlara avantaj sağlıyor. Kısacası ayakları onlar için sıradan bir özellik ve günlük yaşamlarını pek de etkilemiyor.