Dahinin karanlık yüzü

20. yüzyılın en büyük dahilerinden biri olarak bilinen Stephen Hawking'in özel yaşamındaki karanlık yüzü ortaya çıktı. Hawking'in eşi Jane Hawking, bir kitap yazarak, ünlü bilim adamının bilinmeyen yönlerini açıkladı.
Jane Hawking yazdığı kitapta "tekerlekli sandalyedeki dahi" ile geçirdiği yılları "yeryüzünde yaşadığı cehennem" olarak tanımladı. Ünlü bilim adamının akıl olarak bir dev, vücut olarak ise bir bebek olduğunu, devam etmekte olduğu dil öğrenimini yarıda keserek eşinin hemşireliği görevini üstlendiğini anlatırken kitabında şu ifadelere yer veriyor:
"Ben ne kadar ümitsizliğe düşsem Stephen o kadar hükümdar gibi cevap veriyordu. Kendisini kainatın kralı olarak görüyordu."
Hawking'e yemek yedirdiğini, yıkadığını, hatta burnunu silmesine yardımcı olduğunu anlatan Jane Hawking, eşinin sakatlığı ilerledikçe kendisine daha despotça davrandığını söyledi. Hawking'in ailesi konusunda oldukça ilginç saptamalara yer veren Jane Hawking, "Gülme, sıcaklık, ya da sevgi yoktu. Öğle yemeği sırasında bile ekonomi kitabı okuyorlardı" dedi. Stephan Hawking dışında Jonathan Hellyer Jones ile de ilişkisi olduğunu belirten Jane Hawking, eşinin bunu bildiğini ifade etti. Eşinin kendisinin evde olmadığı bir sırada ciddi bir sarsıntı geçirerek sesini de kaybettiğini anlatan Hawking için bundan sonraki dönem daha da zor olmuş.
Detrli eş, şimdi hayata tekrar başlamayı ümit ediyor. En büyük isteği ise öğrenimine kaldığı yerden devam edebilmek.