24.02.2015 - 13:20 | Son Güncellenme:
Bir seneyi geçtiği halde hamilelik elde edilemeyen çiftlerde infertilite yani kısırlık araştırmaları yapılmaya başlandığını ifade eden HelpA Akademi kurucusu Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan, bu araştırmalar sonucunda bazı durumlarda fiziksel sorunlar ortaya çıkarken, çoğu çiftte de “açıklanamayan infertilite” vakaları gözlendiğini kaydetti.
Orhan, “İki kadın düşünelim; ikisinde de jinekolojik bir problem olan ‘çikolata kisti var’. Ancak biri anne olabilirken diğerinin bebeği olamıyor. Bu durumda psikolojik bilinçaltı faktörleri öne çıkıyor. Bu faktörler kişileri bebek sahibi olmaktan mahrum bırakabilir. ABD’de yapılan pek çok araştırmada, anneliğe dair bilinçaltı kodlarının bebek sahibi olmalarını engelledikleri görüldü. Bununla ilgili artık Türkiye’de de çalışmalar yapmaktayız” dedi.
Bilinçaltı kodları nasıl gelişir?
Orhan, çok sayıda kadının bebek sahibi olamadığı için hastalığı olduğuna inanarak suçluluk duygusuyla eşlerine karşı mahcubiyet hissettiğini belirterek, bilinçaltında anneliği reddeden kodlar bulunabildiğini, hipnoterapiler sayesinde ise bu kodların temizlendiğini vurguladı.
Bu bilinçaltı kodlarının kadınların çoğu zaman farkında olmadığı, terapiler esnasında farkettikleri ve oldukça şaşırdıkları problemleri olabildiğinin altını çizen Orhan, şunları söyledi:
“Yıllardır bastırdıkları fikirler kadınların bebek sahibi olmakta yollarını ciddi şekilde tıkamakta. Bu bilinçaltı kodları arasında en sık rastladıklarımız ise; taciz, tecavüz travmaları, erkeklere karşı sebepsiz ve fark edilmeyen nefret, gelecek kaygısı, doğumla ilgili fobiler, sevilen bir yakının kaybedilmesi, çocukluk çağında edinilmiş zihne kazınan herhangi bir film, kitap ya da duyum öyküsü, beğenilmeme korkusu, yetersizlik ve hak etmeme bilinci…
Hamilelik elde edip sürekli düşük yapan kadınlarda ise birilerini taşımaktan bıkmışlık duygusu bilinçaltı kodları arasında olabiliyor. Söz konusu kodlardan kurtulmanın yolu ise hipnoterapiden geçiyor. Biz merkezimizde danışanlarımızla konunun en ince detayına kadar konuşuyoruz. Çeşitli psikometrik test uygulamalarından sonra hipnoterapi kısmına geçiyoruz. Bu yolla tespit ettiğimiz kodları kişinin bilinçaltından birlikte temizleyerek yeni duygular ve fikirler empoze ediyoruz.”
Sorunları çözülen çiftlerden örnekler
HelpA Akademi’de uyguladığı seanslardan örnekler veren Orhan, “Bize danışan 8 yıllık evli çiftimiz 5 defa tüp bebek denemelerine karşın bebek sahibi olamamıştı. Kısırlık sebebi olarak kadındaki ‘polikistik over’ gösteriliyordu. Ancak doktorun ‘tek sebep bu değildir’ ifadesiyle kadın danışana hipnoterapi uygulamaya karar verdik. 4 seans sonrasında kadının bilinçaltında esas sorununun hak etmeme bilinci olduğunu tespit ettik. Anne babasının kendisi 2,5 yaşındayken ayrılmış olmasından sonra; çocuklu ortamlarda diğer çocukların babalarıyla olan muhabbetlerinden aşırı derecede etkilendiğini, kendinin hiçbir şeyi hak etmeyen bir insan olduğunu, babasının babalık vasfını hak etmeyen bir insan olduğunu hıçkırıklara boğularak anlattı.
Bu olayın etkisiyle bilinçaltında oluşan kod ise ‘Erkekler babalığı hak etmiyor’ koduydu. Bu kodu terapilerle bilinçaltından temizledikten sonra kadının eşiyle olan ilişkileri ilk etapta düzeldi. Yaklaşık 12 seans sonrası ise hamilelik elde edildi. 5 yıllık evli bir başka danışanım ise ‘açıklanamayan infertilite’ problemine sahipti. Bebek sahibi olamayan çifte herhangi bir neden söylenemiyordu. Yaptığımız hipnoterapiler sonucunda, esas sorunun kendisine bile itiraf edemediği bir tacizden kaynaklandığını tespit ettik. 4 yaşındayken alkol alan öz babasından gördüğü taciz sebebiyle erkeklere karşı nefret geliştiren kadının bilinçaltı, kız çocuk doğurmayı dolayısıyla anne olmayı kesinlikle reddediyordu. Problem çözüldükten yaklaşık 2 ay sonra hamilelik elde edildi. Çift bir kız çocuğuna sahip oldu” ifadelerini kullandı.
Orhan, şöyle devam etti:
“Her problemin fizyolojik sebeplerinin yanı sıra; çözüm aşamasında psikolojik sebeplerinin de araştırılması gerekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de sağlık tanımında belirttiği gibi; ruh, beden ve zihin bir bütündür. Ruh ve zihnin kendini hazır hissetmediği olaylar bedende gerçekleşemez. Dolayısıyla çocuk sahibi olma konusunda da eğer tıbbi ciddi bir problem yoksa ve aynı probleme sahip bebek sahibi insanlar varsa mutlaka bir danışman yardımı almak şart.”