Cem Özkök

Cem Özkök

cem.ozkoktr@gmail.com

Tüm Yazıları

Ertelemekten ve motive olamamaktan nasıl kurtuluruz?

Motivasyon ve kendimize olan inancımız hayatımızı yönlendirmede oldukça önemlidir. Motivasyon olmazsa, inanç olmaz. İnanç olmazsa, ertelenir. Böyle bir döngü tanıdık geldi mi? Örneğin, sınava girecek bir kişinin motivasyonunu yüksek tutması gerekir. Aksi halde gireceği sınavda başarısız olabilir. Ya da kilo vermek isteyen bir kişi birkaç denemeden sonra kilo vermeyi bırakabilir. O kişinin motivasyonu düşmüş demektir ve hızlı bir şekilde motive olması gerekir. Haliyle araya 'erteleme' devreye girer. Erteleme ve motivasyon birbiriyle bağlantılı önemli iki hayat unsuru aslında. Böyle bir döngüye girmemek için yapılacaklar çok basit aslında; inan, hayal et, güven!

Haberin Devamı

Öncelikle, herkesin sorunu haline gelen motivasyon eksikliğinin nedenleri nedir?

Hedefsizlik veya yanlış hedefe yönelmek, özgüven eksikliği, zamanı verimli kullanamamak, fazla iş üstlenmek, işleri ertelemek motivasyon kaybına yol açmaktadır. Ayrıca performansımıza ve potansiyelimize yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerimiz, kendimizi daha iyisine layık görmememiz de motivasyonumuzu zedelemektedir.

Son zamanlarda en sevdiğim kitaplardan biri olan; Norman Vincent Peale 'Olumlu Düşünmenin Gücü ' adlı kitabından bu konuyla alakalı uzun bir kısmı sizler için özetledim.

Kendimizi motive etmenin yolları

"Kendinize inanın! Kapasitenize inanın! Kendi gücünüze, mütevazi, aynı zamanda da makul seviyede bir güven duymadan başarılı ya da mutlu olamazsınız. Lakin sapasağlam bir özgüvenle her şeyi başarabilirsiniz. Kendini aşağı görme ve yetersizlik hissi, ümitlerinizle çatışır, oysa özgüven kendini kanıtlamayı sağlar ve başarıyı getirir.

Yazarın katıldığı bir etkinlikte bir iş adamıyla olan sohbetini aktarıyorum;

Hayatının en önemli iş anlaşmasını bağlamak üzere, bir toplantıya girecek iş adamı: "kendime hiç inancım yok" dedi kederle. "Hiç güvenim yok, başarılabileceğime bir nebze inanmıyorum, cesaretim kırık ve moralim bozuk" 'aslında' diye Sızlandı, "batmak üzereyim".....

" Atılacak iki adım var "diye cevap verdim. Öncelikle, bu acizlik hissine kapılmamanızın nedenini keşfetmek çok önemli, duygusal rahatsızlıklarımıza fiziksel olarak yanlış gidenin ne olduğunu araştıran bir doktorun edasıyla yaklaşmalıyız. İkincisi; bu kelimeleri tekrarlamanızı istiyorum, yatmadan ve sabah uyandığınızda yataktan kalkmadan önce üç kez tekrarlayın; "bana güç veren inancım sayesinde her duruma göğüs gelecek güce sahibim"...

Haberin Devamı

Ne düşünürsen onu çekersin!

Özgüven hissini geliştirmede, kendinize özgüven kavramını telkin etmeniz çok etkilidir. Eğer güvensizlik ve yetersizlikle ilgili düşünceler aklınıza takılırsa, bunun sebebi elbette uzun bir süredir bu tür fikirlerin düşüncenize hakim olmasıdır. Zihne, başka ve daha olumlu bir düşünce şekli verilmelidir, bu da sürekli telkin ya da özgüven fikri ile elde edilebilir. Eğer aklınızı yeniden eğitmek ve onu güç üreten bir birim haline getirmek istiyorsanız, günlük faaliyetlerinizin yoğunluğunda bile disiplini düşünmeniz gerekir.

Ne istediğine odaklan!

Başarısız olduğunuzu hissedip, kazanma yeteneğinize güveninizi kaybettiğiniz de oturup elinize bir kağıt kalem alarak bir liste yapın. Listeye aleyhinizdeki faktörleri değil, sizin lehinize olanlar yazın. Siz veya ben ya da bir başkası, sürekli bize karşı gibi gözüken güçleri düşünecek olursak, onlara hak ettiklerinin çok daha üstünde bir kudret yüklemiş oluruz. Oysa zihninizde sürekli sahip olduklarınızı canlandırır, bunların değerini tekrar tekrar içimizden teyit eder, düşüncelerinizi onlara odaklar ve ısrarla bunların üstünde durursanız, her ne olursa olsun her türlü zorluğun altından kalkarsınız.

Haberin Devamı

Gücünü hisset!

Güven duygusu zihninizi işgal eden düşüncelerin türüne bağlıdır. Yenilgiyi düşünürseniz, yenik hissetmeye mahkum olursunuz. Gücü hissetmeyi bir alışkanlık haline getirin, o zaman nasıl bir zorluk olursa olsun üstesinden geleceğinize dair çok güçlü bir his gelişecektir. Güvenle ilgili duygular gücünüzü giderek artıracaktır. Basil King " cesur olun kudretli güçler yardımınıza koşar" demişti. Deneyimler bunun gerçekliğini kanıtlıyor.

Güveni ve inancı geliştirin!

Emerson çok önemli bir gerçeği şöyle ifade etmişti: "yapabileceklerine inandıklarını fethederler" Ardından ekler: "korktuğunuz şeyleri yapın, korkunun öleceği kesindir." Güveni ve inancı geliştirin, böylelikle korkuları ve güvensizliklerin üzerinizde etkisi kalmayacaktır.
İşin sırrı, aklınızı inanç ve özgüvenle doldurmaktır. Bu, tüm vesveseleri, tüm güven noksanlıklarını kafanızdan uzaklaştır ve işinizden atar.

Kendimize nasıl inanırız?

Başarının resmini çiz!
Aklınıza kendinizin başarılı bir resmini kazıyın. Hiçbir zaman kendinizi başarısız olarak düşünmeyin, hiçbir zaman aklınızdaki resmin gerçekliğinden şüphelenmeyin. Bu çok tehlikelidir, çünkü akıl resmettiği her şeyi zamanla tamamlamayı dener. Bu yüzden o an işler ne kadar kötüye gidiyor gözükürse gözüksün, siz her zaman başarıyı resmedin.

Pozitif ol!
Kişisel güçlerinizle ilgili negatif bir düşünceye kapıldığınız zaman, onu yok etmek için inadına yüksek sesle, pozitif düşünce dile getirin.

Hayallerini sınırlama!
Hayallerinize engeller koymayın. Bütün sözde engelleri küçümseyip onları en aza indirin. Zorlukların üstesinden gelmek için çalışılmalıdır ve ortadan kaldırılması için de yoğun gayret gerekir.

İnan!
Günde 10 kez şu enerjik kelimeleri tekrar edin: "Allah bizim yanımızda olduğun da kim bize karşı olabilir?"

Çocukluğuna dön!
Yaptıklarınızı neden yaptığınızı anlamak için ehil bir danışman bulun.Genellikle çocuklukta başlayan güvensizliğinizin kökenini öğrenin. Kendini bilme şifa getirir.

Kendini keşfet!
Kendi kabiliyetlerinizin gerçek bir değerlendirmesini yapın. Sonra onu %10 artırın. Ben merkezci olmayın ama kendinize saygınız ve inancınız olsun."

Motivasyonumuzu nasıl yükseltiriz?

-Kendinizi, iş çevrenizi veya başkalarını suçlamayı bırakın.
-Sürekli öğrenmeye çalışın.
-Kendinize hedefler koyun. Ne istediğinizi bilin.
-Şikayet, sitem etmeyin.
-Gerçekçi olun.
-Kendi kendinizi motive edin.
-Olumlu konuşma tekniği kullanın.
-İşlerinizi kendinize göre düzenleyin.
-Nefes egzersizi yapın. Rahatlatacaktır.
-Sürekli güzel şeyler hayal edin.
-İlham verici sayfalar takip edin, kitaplar okuyun.
-Ertelemeyin, disiplinli olun.
-Güne iyi başlayın. "Yarın güne harika başlayacağım" diye kendi kendinizi telkin edin.
-Kendinize inanın.
-Kendinizi ödüllendirin.
-İyi beslenin. Fazla şeker ve karbonhidrat sizi daha da ağırlaştıracak ve depresyona sokacaktır. Bu döngüden çıkın!
-Sevdiğiniz müzikleri dinleyin.
-Sahip olduğunuz şeylerin kıymetini bilin.

Bir şeyleri 'Ertelemek'

Bir yerden başladığınız zaman emin olun devamı geliyor. Kendimden örnekler verecek olursam; fonksiyonel yaşamda temiz beslenme harici, sabah rutinlerime başladığımdan beri hayatım düzene girdi. Hiçbir şeyi ertelemediğimi fark ettim. Her sabah uyanmak rutinlerimi yapmak, spora gitmek, evimi temizlemek , çiçeklerimle ilgilenmek belki kulağa çok basit ve kolay şeyler gibi gözükse de, rutin de hayatınızı çok büyük anlamda değiştirip, size güzellikler katıyor ve bu güzellikler hayatınızı olumlu yönde geliştiriyor.

Yaşam alanınızı güzelleştirin mesela, bitkiler alın, mumlar yakın, motivasyonunuzu arttırıcı objeler alın. Instagram'da hep soruyorlar "nasıl hep böyle temizsin?" diye; temiz bir yaşam alanına sahip olmak, her zaman enerjimi arttırıyor ve bu enerjimi güzel şeylerde kullanmama vesile oluyor. Yani kısaca, her şey birbiriyle bir bütün. Siz kendinizi sevin, yaşam alanınızı güzelleştirin, rutinlerinize başlayın, iyi beslenin. Göreceksiniz ki hiçbir şeyi ertelememeye başlıyorsunuz, her şey bir şekilde yoluna giriyor. Çünkü bir bakıma ertelemek demek tembellik demek! Yaşam alanınız temiz değilse, sürekli 'evi temizlemem lazım' , işlerimi halletmem lazım' şeklinde olumsuz konuşuyorsanız, yapacaklarınızı yapacağınıza inancınız yoksa,kendinize güveniniz yoksa zaten bir şeyleri ertelemek kaçınılmaz olacaktır.

Gelelim makale araştırmalarına:

Motivasyonu eksik kişilerde en çok görülen rahatsızlıklardan olan;

Prokrastinasyon, Erteleme hastalığı nedir?

Farklı hastane kaynaklarından direkt olarak sizlere uzman görüşlerini aktarıyorum.

"Prokrastinasyon, kişinin zor ya da istenmeyen olarak tanımladığı herhangi bir işe ya da göreve bir türlü başlayamama, erteleme durumudur. Kişi kendisi için belirlediği görevleri, amaçları gerçekleştirmek için gerekli olan atağa geçmeyi kendisi için çok geç olana kadar erteler.

Çoğunlukla motivasyon eksikliğinden kaynaklanan bu durumda kişi, yapılması gereken işi önemsiz bulur. Motivasyon eksikliğine ek olarak mükemmeliyetçi olmak, başarısız olmaktan korkmak, kişinin kendisine yönelik olarak yüksek standartlar belirlemesi ve kendisine ilişkin olağan dışı beklentilerde bulunması da erteleme hastalığı bulunan kişilerin ortak özellikleri arasında yer alır. Tüm

Erteleme hastalığı nedenleri nelerdir?
Motivasyon eksikliği
Kötü zaman yönetimi.
Mükemmeliyetçilik
Başaramama kaygısı
Kişiliğe uygun olmayan iş seçimi
Bilgi eksikliği
Bitirememe kaygısı

Erteleme hastalığı nasıl tedavi edilir?
Hayatta karşılaşılan pek çok problemde olduğu gibi erteleme hastalığı ile mücadele eden kişilerin de yapması gereken ilk iş hastalığı kabul etmektir. Sonrasında işi yapmak için gerekli olan konsantrasyonu bozan etkenler tek tek not edilmeli ve işe başlamayı ertelemeye sebep olan nesneler ortadan kaldırılmalıdır. Erteleme hastalığı tedavisi, kişinin kafasında başlayan bir süreçtir. Eğer bu durum başarılamıyorsa bir psikologdan profesyonel yardım alınabilir.
Zamanı iyi kullanmak gerekiyor. Bu durumda kişi öncelikle kendisine uygun ve kolaylıkla uygulanabilir bir plan yapmalı; günlük ve saatlik olarak bu plana uymalıdır. Yapılması gereken işleri önem sırasına göre sıralamak, önemli işlere öncelik vermek, optimum süre içerisinde işi tamamlamak, kişinin mükemmeliyetçilik duygusunu olumlu anlamda pekiştirecek ve bu da kişinin kendine olan güveninin yanı sıra işi bitirmeye yönelik motivasyonunu da artıracaktır.

İşleri ertelemeye sebep olan durumun üzerine giderek yüzleşmek iyi bir başlangıçtır. İşin ertelenmesine neden olan televizyon, telefon ve tablet gibi dikkat dağıtıcı nesneleri, işi yapmak için planlanan zamandan 10-15 dakika önce kapatmak, hayatta hiçbir şeyin mükemmel olmadığını kabul etmek, zamanı iyi yönetmek için çabalamak, program ve listeler yapmak erteleme hastalığı ile başa çıkma konusunda kişiye yardımcıdır. Kişi, gün içinde verimli olduğu zaman dilimlerini belirlemeli ve bu saatlerde zamanın boşa harcandığı eylemlerden uzak durmalıdır."