09.07.2013 - 00:00 | Son Güncellenme:
- Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
1968 yılında doğdum.Üniversite öğrenimime kadar Mersin'de yaşadım.Daha sonra İstanbul Üniversitesi İngilizce iktisat bölümünü kazandım ve o tarih itibariyle İstanbul’da yaşamaya devam ediyorum.
- Takı tasarımı yapmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında kuyumcu bir ailenin çocuğuyum.Çocuklugumdan beri değerli taşlar, ihtişamlı gerdanlıklar ve bunları tamamlayan küpeler ve yüzüklerin arasında buldum hep kendimi.Sonrasında üniversite hayatım sırasındaysa Kapalıçarsı’dan hiç kopamadım, hep bir şekilde bağım oldu.Kimi zaman sadekar bir ustanın yanında bir yüzüğün oluşum sürecini izlerken, kimi zamansa yarı değerli taşların arasında aklımda yeni tasarımların hayali ve bunun gibi pek çok detay,galiba ben farkında olmadan nasıl takı tasarımını seçtiğimin belirleyici sebepleri oldu.
- Markanızın çıkış noktası nedir?
Markam aslında tamamen amatör bir ruhla başladığım bu serüvenin, zaman içerisinde yol alması diyebilirim. Nişantası’ndaki mağazamı profesyonel anlamda hiç bir iddaası olmadan, pek çok riski göze alarak açtığımı söylemek isterim. Şu anda geriye baktığımda o zaman göstermiş olduğum bu cesaret, beni hala şaşırtır. Şu anda hayata bakışım, daha temkinli ve güvenli adımlardan yana... Aslında tek amacım; hayalimdeki tasarımları ortaya çıkarabilmek, onların elle tutulur halini gelinceye kadar ki o serüveni yaşayıp, beğenildiklerini görebilmekti.1992 yılında başladığım bu serüven, aynı amatör heyecanla devam ediyor.
- Takının sizin için anlamı nedir?
Takı benim için kadının ta kendisidir diyebilirim. Kimi zaman ihtişamlı kimi zaman sakin. Kimi zaman ben buradayım diyen, herşeyin herkesin önünde, kimi zaman ise saklı ve gizli, utangaç. Bazı zamanlar tüm renkler, bazı zamanlar ise sadece siyah veya beyaz ya da şeffaf . Bir başka deyişle takı aslında kadının, ruhunun farklı yorumlarla dışa vurumudur diyebilirim.
- Takı tasarımlarınız; tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Kendimi aslında belli bir tarza ait hissetmiyorum. Herhangi bir kalıbın içinde olma duygusu, kendimi çok da rahat hissettiğim bir şey değil. Tasarımlarım kimi zaman ihtişamın gösterisinin bir parçası, kimi zamansa sadeliğin, dinginliğin bir parçası. Galiba şu ana kadar çıkan koleksiyonlara baktığımda, tüm bu farklılığın hepsine, benden bir ruhu koyabildim diye düşünüyorum.
- Koleksiyonlarınızı hazırlarken tarihsel öğelerden, dönemlerden, toplumlardan etkileniyor musunuz?
.Aslında içinde iyi kötü, her duygunun olduğu hayattır,her anında hazırladığı süprizleriyle sizi şaşırtmayı başarabilen , enerjimi hep en yüksekte tutan, yegane motivasyonum olan.
- Tasarımlarınıza hakim olan "temel düşünce" nedir?
Tasarımlarıma hakim olan en temel şey fark yaratabilmek. İnsanların tasarımlarımı takıp aynada baktıklarında farklılığın getirdiği ayrışmadan dolayı gözlerinde bir pırıltı, bu yeniliği kendilerinin hemen bir parçası olarak hissetmelerinden doğan mutluluğu görebilmek, tasarımlarımın temelini oluşturan en temel olgu diyebilirim.
- Takı koleksiyonlarınızın ayrı ayrı hikayeleri var mı?
Tasarladığım herşey aslında sessizce bir hikaye fısıldıyor kulaklara.Kimi tasarımlarım efsanelere konu, bir doneme adını yazdıran geçmişimizden izleri kulaklara fısıldarken, kimi zaman ise tüm ümidimiz ve pozitif duygularımızla beklediğimiz geleceğimize dair hayallerimizi bize kurdurtuyor. Ya da, dünyaya yeni bir can getirmek için hazırlanan hamile bir kadının kıpır kıpır heyecanını, veya kuşlar kadar özgür olup bir çocuk kadar masum olabilmenin o müthiş hafifliliği tasarımlarımın çıkış noktası oluveriyor.
- Kendi kulvarınızda yurt dışından başarılı bulduğunuz, çalışmalarından etkilendiğiniz isimler var mı?
Aslında her tasarımcının kendi ruhunun bir parçası olarak, tasarımlarını oluşturduğuna inanıyorum. Dolayısıyla her tasarımın, tasarlayana özgü, ondan izler tasıdığına inandığım icin, her tasarım tasarımcısına özel olduğu düşüncesindeyim. Bir başka deyişle, herkes bu serüvende etrafı ne kadar kalabalık ve çeşitli de olsa aslında bir o kadar da yalnız olduğu kanısındayım.
- Moda, sanat, edebiyat vb alanların tasarımlarınız üzerindeki etkisi nedir?
Moda, sanat, edebiyat ve daha fazlası aslında farklı disiplinlerde, bize tekrar hayatı yorumluyor. Tüm bu yorumlar ile şu an giydiğimiz kıyafetin rengi ve modeli, ya da dinlediğimiz müzigin ritmi, duygusu veya okuduğumuz bir kitap olarak vücuda geliyor ve bizi bize ve başkalarına anlatıyor.
- Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?
Başarı bence mutlu edendir. Önce kendini sonrasında ise çevrendekileri, tanıdıklarını veya hiç farkında olmadan tanımadıklarını, belki de yüzünü hiç göremeyeceklerini.
- Tasarımın devamlı hale geldiği bir dönemde yaşamaktayız. Üretimlerinizin "özel" olması için neler yapıyorsunuz?
Herşeyin çok fazla olduğu ve çok çabuk tüketildiği bir ortamda özel olmuş olmak adına gösterdiğim herhangi bir çabam yok. Amatör heyecanı kaybetmeden, kendimden bir şeyler katarak harmanlamaya çalıştığım bu yolculuğa devam edebilmek yegane isteğim. Tüm bu çaba sanırım koşullar ne kadar değişirse değişsin sizi ve yaptıklarınızı farklı bir yerde konumlandırıyor. Koleksiyonlarınız arasında sizler için "en özel" olan parçalar var mı? Pek çok ilki yaşadığım Osmanlı koleksiyonumun bendeki yeri hep farklı olacak sanırım.O koleksiyona ait her bir parçanın bende bıraktığı iz, hatırlattıkları çok başkadır.
- Ulaşmayı amaçladığınız hedef kitleniz nedir?
Açıkçası hedef kitle tanımını kendime çok yakın hissetmiyorum. Tasarımlarım belirli bir zümrenin ya da grubun değil, tasarımlarımı kendisine ait, kendisinin bir parçası hisseden herkesin olmalı.
- İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler vermesini bekliyorsunuz?
Tasarımlarımı ilk taktığında gözlerindeki pırıltıyı ve yüzlerinde gördüğüm mutluluğun, beni ziyadesiyle tatmin ettiğini söyleyebilirim.
- Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Kişiye ozel tasarımlar yapıyorum. Karşımdakinin isteklerini kendi ruhumla harmanlayıp o kişiye özel tasarımlar yapıyorum
- Tasarımlarınızla kazandığınız ödüllerin size nasıl bir artısı oldu?
Ödüller aslında yaptıklarınızın onay görmesi, değer bulunması ve kabul edilerek takdir görmesi anlamına gelen manevi bir tatmin olmuştur benim için. Tüm bunlar yeni tasarım süreçlerinde beni hep ayakta ve diri tutan önemli motivasyonlardır.
- Hazırlık aşamasında olduğunuz yeni koleksiyonunuz varsa, koleksiyon ile ilgili ipuçları paylaşabilir misiniz?
Son koleksiyonumun ismi 'kutu'. Yıllar içerisinde fark ettim ki kutu formu hep ilgimi çekmiştir. Biz doğduğumuz ilk dakikalardan, hayatımızın sonuna kadar ,kutu farklı ebatlarda farklı materyallerle hep bizimle birlikte. Dünyaya geldiğimizde ilk küveze aslında bir kutuya konarız , bizi koruyan huzur veren bir anlamda sığınağımız olan evimiz de bir kutudur. Daha detaylı olarak düşündüğümüzde farkına varabiliriz ki; uyuduğumuz yatağımız, bizi eğlendiren televizyon... Değerli eşyalarımızı hep bir kutunun içinde saklarız. Hatta son olarak, öldükten sonra bile bizi bir kutuya koyarlar. Dünyaya ilk geldiğimiz andan sonuna kadar geçen süreçte farklı isimler ve büyüklüklerle hep bizimle olan 'kutu' bu koleksiyonumun ilham kaynağı oldu. Hayatımızdaki gerçekliğini, vurgulamak adına, bende bu formu transparan olarak tasarımlarıma yansıtmak, ince bir tel işçiliğiyle ortaya çıkan birbirinden farklı formlarla da ,hayatimizin pek çok ayrıntısında varlığını gösteren, 'kutu'yu bu koleksiyonumda yorumlamak istedim.
- Tasarımlarınızı satın almak isteyenler nerelerden ulaşabilir?
Nisantaşı'ndaki mağazam aracılığıyla tasarımlarıma ulaşabilirler.