08.01.2018 - 11:33 | Son Güncellenme:
Büşra Köksal / PembeNar ÖZEL
Bir türlü hayır diyemiyorsanız
İster iş yerinden biri olsun ister bir yakınınız, sizden bir şey istediklerinde asla reddedemiyorsorsanız ve hayır dediğinizde kendinizi suçlu hissediyorsanız fazla kibarlığınızdan olabilir. Bunun yanında fikirlerinizi başkalarının kabul edebileceği şekilde değiştiriyorsanız durum ciddi demektir.
Çözüm: İstemediğiniz durumlara HAYIR demek. Bu kadar basit. Hissettiğiniz suçluluk duygusunu kabullenin ve bu duyguyu yenmeyi deneyin.
Evet kadar hayır da bir yanıttır. İnsanlara hayır demek sizi kaba ya da bencil biri yapmaz. Sizin bu şekilde davranmanızın tek sebebi duygularınızın manipüle ediliyor oluşu. Hayatınızdaki mantıklı insanlar sizin cevaplarınıza saygı duyacak ve istemediğiniz bir şeyi kabul etmenizi kabul etmeyeceklerdir.
Sürekli başkalarını memnun etmeye çalışıyorsanız
Sizin için herkesin sizi seviyor olmasını fazla umursuyorsanız ve hiç kimseyle bir sorun yaşamak istemiyorsanız bu gereğinden fazla kibarlık belirtisidir. Örneğin bir iş toplantısındaysanız ve doğru olduğuna inanmadığınız bir fikri sırf dışlanmamak için kabul ediyorsanız durup tekrar düşünmenizde fayda var.
Çözüm: Kendi değer yargılarınızı oturtmak için biraz yalnız zaman geçirin. Kırmızı çizgileriniz neler? Örneğin iş yerindeki konularda sizin başka bir fikriniz varsa, bu fikrinizi güçlendirecek kriterleri saptayınve onlara yoğunlaşın. Ve kendinizi savunun. Bunu tartışmadan yapın.
Fikirlerinizi yumuşatarak söylüyorsanız
Herkesin kendi fikirleri ve söylemeseniz bile kendinize özel bir bakış açınız vardır. Etrafınızdaki kişilerin bakış açıları sizinkiyle uymadığında kendi düşüncelerinizi yumuşatarak açıklamaya çalışıyorsanız gerçekten kibar birisiniz demektir.
Çözüm: Sesi en fazla çıkan insanlar çoğu zaman en bilgili insanlar değildir. Başkalarının gerçeklerini kabullenmeden önce kendinize bir şans verin. Mesela siz feminist bir yaklaşım içindeyseniz fakat odadaki diğer insanlar feministlik ile dalga geçiyorsa, onların bu düşüncesi kendilerinin olaya bakış açısını gösterir. Eğer düşüncelerinizi söylemezseniz kimlerin sizinle aynı fikirde olabileceğini asla bilemezsiniz.
Kırmızı çizgilerinizi belirgin çizin
Çevrenizdekiler sizi istedikleri gibi kullanıyorsa ya da tanıdığınız herkes evinize aramadan geliyorsa, iş arkadaşlarınız bütün işi size yığıyorsa bu kibarlıktan ziyade çizgilerinizi iyi belirlemediğiniz anlamına geliyor. Bu yüzden bu gibi durumlarda karşı tarafı suçlayamazsınız. Onlara bu izni siz veriyorsunuz.
Çözüm: Kendinize öncelik verin. Bu öncelikte yer alan maddeleri belirleyin. Bunlar yalnız geçireceğiniz vakit, spor yapmak, ya da yemek yeme saatleriniz olabilir. Bu durumları karşı tarafa nasıl açıklayacağınızı kendi kendinize prova edin ve sonra başka insanlara açıklamaya başlayın.
Örneğin, 10’dan sonra attığınız mesajları cevaplamayacağım, eğer daha fazla açıklama yapmak isterseniz - çünkü bu saatten sonra uyuyorum diyebilirsiniz.
Fazla özür diliyorsanız
Başkalarının düşüncelerini gereğinden fazla umursayan insanlar, yanlış olduğunu düşündükleri her durum için özür dilerler.
Çözüm: Kendi düşünceleriniz için özür dilemeye gerek olmadığını bir şekilde kendinize kabul ettirin. Kendinize öncelik verdiğiniz için özür dilemenize gerek yok, istemediğiniz bir şeye hayır dediğiniz için özür dilemenize gerek yok.
“Kimseye borçlu değilim. Kendimi iyi hissetmeye hakkım var. Kendi hayatımda öncelikli olan benim. Kendi ihtiyaçlarıma öncelik vermeyi seçiyorum. Kendimi seçiyorum”
Bu cümleyi her kendinizi kötü hissettiğinizde sesli bir şekilde okuyun.
Başkalarının hisleri yüzünden kendinizi kötü hissediyorsanız
Hiç kimse izin vermezse başkalarına istemediği şekilde hissettiremez. Fakat siz başkalarının üzgün olmasından ya da çaresiz hissetmesinden dolayı kendi çizgilerinizi eğip bükerek kendinizi onlara göre yönlendiriyorsanız, biraz fazla kibar birisiniz demektir.
Çözüm: Kendi hislerinizi ve düşüncelerinizi başkalarından ayırın. Size ne yapılması gerektiğinin söylenmesinden hoşlanmıyorsanız, sinirlenmeniz kadar normal bir şey yok. Sinirlenmek iyidir. Fakat ya size emir veren bu kişi biraz üzgün veya çaresiz görünüyorsa? Bu durum verdiğiniz tepkiyi değiştiriyorsa şöyle düşünmelisiniz: Nasıl o an sinirlenmek sizin seçtiğiniz bir duygu ise, karşınızdaki kişinin üzgün ve çaresiz hissedişi de onun kendi seçimi. Onun hissettiği duygular yüzünden siz suçlu değilsiniz. Kendiniz gibi davranmak en büyük hakkınız.
Kavga etmekten veya tartışmaktan nefret ediyorsanız
Anlaşmazlıklar sizi korkutuyorsa bunun tek sebebi her şeyi siyah ya da beyaz olarak görüyor olmanız. Fakat dünyada grinin de bir renk olduğunu unutmayın.
Çözüm: Farklılıkları kişisel olarak algılamayın. Karşın Fakat eğer biri sizi rahatsız ediyorsa, bunu dile getirmekte hiçbir sorun olmadığını bir şeyleri ancak konuşarak çözebileceğini hatırlayın. Unutmayın, hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır.
Hiç eğlenmediğiniz şeyler yapıyorsanız
Sırf arkadaşlarınıza ayak uydurmak için nefret ettiğiniz şeyleri yapıyorsanız, bu da gereğinden fazla kibar olduğunuzun belirtisidir.
Çözüm: Sadece tek bir günlüğüne sadece sizi iyi hissettiren şeyleri yapın. Tabii ki bunu söylemesi basit ama her şey bir adımla başlar. Bu yüzden ilk önce sizi mutlu eden 3 şeyi, huzur veren 3 şeyi, sakinleştiren 3 şeyi sıralayıp belirlediğiniz bir günde bunları yapmayı deneyebilirsiniz. Eğer bu belirlediğiniz günde arkadaşlarınız sizi bir yere davet ediyorsa, reddetmelisiniz.
Asla şikayet etmiyorsanız
Eğer bir haksızlıkla karşı karşıyaysanız ama asla sesinizi çıkarmıyor ve hayatınızı yaşamaya devam ediyorsanız bu da gereğinden fazla olan bir kibarlık belirtisidir.
Çözüm: Yaşadığınız haksızlıklar için ne kadar çok ses çıkarırsanız ve bu durumun yanlış olduğunu belli ederseniz, karşınızdaki kişilerin de bu haksızlığı yapma olasılığı düşecektir. Siz sineye çektikçe daha fazlasıyla karşılaşmaya devam edersiniz.
Büşra Köksal / PembeNar ÖZEL