Bebek Çalışan annenin suçluluk duygusu

Çalışan annenin suçluluk duygusu

03.03.2010 - 10:18 | Son Güncellenme:

Uzman Psikolog Nilüfer Devecigil'den çalışan annelere vicdanlarını rahatlatmaları için sebep ve öneriler...

Çalışan annenin suçluluk duygusu

Kimi zaman seminerlerim, kimi zaman ise e-posta yoluyla bana danışılan konulardan biri de, çalışan annenin her sabah evden çıkarken çocuğuyla yaşadığı zor anlarla nasıl başa çıkacağı: Ağlayan bebek ve işe geç kalan ebeveynin stresi. Ağlamasına dayanmak mı, yoksa o uyanmadan kaçmak mı ikilemi.

Danışanlarımdan biri (adına Ayşe diyelim), 2.5 yaşındaki kızının her sabah “Anne işe gitme” yakarışlarıyla nasıl başa çıkacağını bilemez haldeydi. Kimi zaman ağlayan kızına “İşe gitmeli, para kazanmalıyım” gibi açıklamalar yapıyor, ağlamalar sona ermeyince “Gelince seni parka götürür, oyuncak alırım” gibi rahatlatma yöntemleri deniyor, hiçbir şey fayda etmeyince “Ama bak üzme anneyi” diye kızından anlayış bekliyordu. Ayşe için en zor olan ise ağlayan kızını bir şekilde bıraktıktan sonra yaşadığı suçluluk duygusuydu. Bununla ne yapacağını bilemez halde işten eve koşarak geliyor, kızıyla olabildiğince çok beraber olmaya çalışıyor; ancak her sabah aynı şey tekrarlanmaya devam ediyordu: “Anne işe gitme”.

Bu ve buna benzer olaylar yaşayan annelere iyi haberim şu; tebrikler bebeğinizle harika bir ilişkiniz var. Doğal ebeveynliğin ana taşlarından biri olan sağlıklı bağlanmayı sağlamışsınız bebeğinizle. Bebeğiniz annesiyle beraber olmayı, onunla oynamayı, onunla eğlenmeyi, canı acıdığında kucağında ağlamayı özlüyor. Özellikle ebeveyn imajını kendi içinde yaratabildiği 9 ay–1 yaş civarında başlıyor bu ayrılma endişesi. En çok da çalışan anneyi etkiliyor. Bu yaşlarda bir bebeğe annenin çalışması gerektiği kavramını anlatmanın bir yararı yok. Beyin henüz bu kavramları anlayabilecek yapıda değil. İhtiyacı olan tek şey yaşadığı duyguyu; onu anlayan, seven, koruyan ebeveynin anlayabilmesi…

Bebeğin içinde bir özlem duygusu oluşuyor, üzüntü denen hisleri yaşıyor; ancak bunlar onun için hep yeni kavramlar. Bebeğin ihtiyacı olan ise onu kucağına alıp, göz teması kurup, sevecen bir ses tonuyla “Anne işe gidiyor diye çok üzgünsün, anne evde kalıp senle oynasın istiyorsun, anne işe gidince onu özlüyorsun” diyebilen bir ebeveyn. Böylece bebeğin bilinçaltı diyecek ki; “Annem beni anlıyor, demek ki bu içimde yaşadığım normal bir duygu; adı da özlem, üzüntü”. Bu tür bir aynalama bebeğin kendini anlaması ve güvende hissetmesi adına önemli bir gelişim aşaması.

Ayşe’nin bebeğine “Çok üzgün benim kızım anne işe gidiyor diye” demesiyle birlikte bebeğinin ağlamaları daha da sıklaşınca ne yapacağını bilmez şekilde beni aradı. Telefonda o kadar kötüydü ki ona ne hissettiğini sorduğumda ağlamak istediğini, bu cümleleri sarf ederken kendini daha perişan hissettiğini söyledi. Bundan sonraki günlerde Ayşe’yle kendi ağlamaları üzerine bir çalışma yaptık. Rahatladığında ve kendi duygularıyla daha barışık olmaya başladığında artık kızına “Anne işe gitsin istemiyorsun, onu çok özlüyorsun” gibi aynalamaları kolayca yapar hale geldi. Bir sonraki seansta bana şöyle dedi: “İnanamadım, kızım ‘peki anne hadi bay bay’ dedi bana dün sabah”.

Ayşe’nin kızının tek ihtiyacı annesinin onun içinde yaşadığı duyguları anlamasıydı. Bunu anladığında artık anneden ayrılmaya hazırdı. Çocuğumuz gelişim dönemlerinin çeşitli aşamalarında yaşamın getirdiği birçok stresle baş etmek durumunda. Bu stres kimi zaman emeklemeden yürümeye geçişte yaşanan küçük hüsranlarla, kimi zaman ise anneden ayrılma, kardeş gelmesi, okula başlama gibi durumlarla kendini gösterecek. Yaşamın tüm bu getirdiklerini ortadan kaldırma şansımız yok; ne kadar istemesek de çocuklarımız bu stresleri çeşitli boyutlarda yaşayacaklar. Ancak onların elini tutup; “Seni anlıyorum, bunlar senin için hiç kolay değil, kıyamam ben bir taneme” diyebiliriz.

İster çalışan, ister çalışmayan anne olun yaşadığınız günlük streslerin içinde bu dünyanın en harika bebeklerini büyütmek hiç kolay değil. Ağlarken o gözyaşlarını dindirememek hiç kolay değil. Bir yandan ona en iyiyi vermeye çalışırken içinde acaba yanlış mı yapıyorum suçluluk duygusu ile baş etmeye çalışmak hiç de kolay değil. Sevgiyle kalın...

2

Yazarlar