Size sormadan önce Google'a sordum ve açık ara "Sevgili" arandığını öğrendim. Fakat yapılan tüm arama sonuçlarının konumuz ile alakası olmayacağı için bir kez de kendi kendimize soralım istedim, hazır dünün konusu olmuşken.
O halde tekrar edeyim:
Aradığınız Sevgi mi? Sevgili mi?
Arkalardan "Sevgili!" diye bir ses duydum sanki. Hatta bu sesi içinde duyanların da yüzlerinde tatlı bir gülümseme belirmiş olabilir. Fakat güçlü bir "Sevgi elbette!" sesi ortama farklı bir görüş katabilir gibi görünüyor.
Peki, büyük bir sevinçle Sevgili diyenlere soralım; niye Sevgili?
"Sevgiyi bana yaşatacak birisi olsun!"
denildi. Var mı başka?
"Sevgi tek başına ne işe yarar sevenin yoksa", "Omzuna yaslanacağın bir sevgili olmalı", "Sevgili hep yanında yamacındadır", "Etli, butlu, kaslı, saçlı bir beden sonuçta Sevgili" ve daha saymakla bitmez birçok özelliğe sahip bir varlık.
Buraya kadar tamam, ya Sevgi!
"O zaten sevgiliyle geliyor ki? Sevgilinin sevgisiz olacak hali yok herhalde", diyenler olacağı gibi "Aradığım sevgiyi getirendir Sevgili" diyenler de çıkacaktır.
Sonuçta hepimiz biliyoruz ki beklediğimiz Sevgi.
Bize göre bir zaman geçtiğinde gelmemişse, aramaya başladığımız bir Sevgi. Zaman geçtikçe de bize bu değerli hazineyi kim getirirse getirsin, getirdiğine razı olduğumuz Sevgi. O zaman da aradığımızı bir Sevgiliye endeksleyebiliyoruz. Onu yere göğe sığdıramaz, eşsiz ve benzersiz bir hale büründürüyoruz. Kim gelirse gelsin ona bu önceden hazırladığımız şablon ile bakıyoruz. Gerçekten de yanılmadığımız zaman Sevgili ile Sevgi bize ulaştırılmış oluyor ama yanıldığımızda gelenin sadece bize değil bütün dünyaya Sevgili olduğunu geç de olsa öğreniyoruz.
Oysa tek değişmeyen Sevgi, değişen Sevgili oluyor genelde.
Sevgili; şekilden şekile girse de, beyaz ata da binse, kanatlanıp yıldızlar da toplasa gökten, sunduğu en değerli hazine Sevgi oluyor.
Gelen Sevgi, siz ile beslenip, siz ile varlığını güçlendiriyorsa, getiren Sevgili ile destan yazılabilir.