06.02.2013 - 11:29 | Son Güncellenme:
Her kadın şampuan reklamlarındaki gibi parlak ve sağlıklı saçlara sahip olmak ister. Soğuk kış günlerini geçirdiğimiz şu günlerde artan hava kirliliği, ani hava değişiklikleri, soğuk ve kuru ortamlar saçları olumsuz etkiliyor ve saç dökülmelerini artırıyor. Kozyatağı Central Hospital’dan Dermatoloji Uzmanı Dr. Hicran Ercan, mevsim geçişlerinde her insanın günde 100-150 tel saçının döküldüğünü ve bu dökülmeyi normal olarak kabul ettiklerini söylüyor ve ekliyor: “ Mevsim geçişlerinde, havaların soğuması, ısıtma sistemlerinin ortam nemini azaltması, günlük yorucu ve tekdüze hayata dönüş, düzensiz beslenme, kış aylarında artan hava kirliliği, rüzgar gibi etkenlerle saç dökülmesi şikayetleri artar. Bu gibi durumlarda saç dökülmesini, sadece mevsimsel olarak değerlendirmemek gerekir. Saç dökülmesine neden olabilecek anemi ve tiroid gibi sistemik hastalıklar mutlaka uzman bir hekim tarafından araştırılmalıdır.”
Sağlıklı ve Dengeli Beslenmek Saç Bakımında Önemli
Saçın esas maddesinin keratin denilen bir protein olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Hicran Ercan ekliyor: “Sağlıklı saçlara sahip olmak istiyorsak, unutmamamız gereken en önemli nokta saçın sadece kökünden beslenebileceğidir. Günlük alışkanlıkların düzenlenmesi, yeterli miktarda sıvı alımı ve doğru beslenmenin yanı sıra yeterli protein, demir, çinko, biotin, folik asit içeren beslenme şekli saçlarımız için çok önemlidir.”
Dışarıdaki soğuk ve kuru havanın saçların nemini kaybetmesine neden olabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Ercan: “Havadaki nem oranının azalması saçlı derinin kurumasına ve kepeklenmesine neden olabilir. Havanın soğuk olduğu kış aylarında kaşıntı, kızarma ve kuru kepek belirtileri ile ortaya çıkan, saçlı deri egzamaları daha şiddetli seyreder. Kışın kullanılan şapkalar başımızı soğuk, rüzgar, hava kirliği ve diğer çevresel etkenlerden korur. Ama malzemeleri sentetik ise saçlarınızın elektriklenmesine ve yağlanıp yapışmasına da sebep olabilir. Çok dar seçilen şapkalar saçlı deride dolaşımı yavaşlatır ve saçların oksijenlenmesini azaltır. Bu nedenle şapka ya da berelerin kan dolaşımını engellemeyen ve sentetik olmayan ürünlerden tercih edilmesi gerekir.” diyerek kış aylarında kullanılan şapka ve berelere dikkat çekiyor.
Uzm. Dr. Hicran Ercan, her saç tipinin kendine özgü bakımının olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Mesela kuru saçlarda saçın nem dengesini bozacak ürünler kullanmak, saçın daha kuru ve yıpranmış görünmesine neden olur. Bu tarz bakım kürleri uzman hekim tarafından hastanın saç ve saçlı derisi değerlendirildikten sonra saçın tipine, kuruluk ve yağlılık durumuna göre verilir. Bu tarz kürlerin hekime danışılarak kullanılması daha doğru olacaktır. ”
Saçların çok sıcak suyla yıkanmaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Ercan: “Sıcak su yerine ılık ya da soğuk su kullanılmalı. Çünkü sıcaklık saçları ve cildi kurutabilir veya zarar verebilir. Saçı çok sık yıkamak saçlı deride kurumaya sebep olabilir. Bu nedenle saçları haftada üç kez yıkamak yeterlidir. Ayrıca saçlar ıslakken daha kırılgandır. Islak saçlar yumuşak havlularla ve düşük ayarlı kurutma makineleri ile kurutulmalıdır. Aynı şekilde kaba sert fırçalama saçların çabuk yıpranmasına ve mat görünmelerine neden olmaktadır. Kimyasal içeriği az olan bakım ürünlerinin kullanılması gerekir. Örneğin ammoniyum lauryl sülfat ya da silikon içeren ürünler saçlarımızı aşırı kurutarak daha kolay kırılmalarına neden olur.”diyor.
Halk arasında bilinen yanlış uygulamaların da saçlara ciddi zarar verdiğini dile getiren Uzm Dr. Ercan: “En sık rastladığımız hata, halk arasında saçkıran adıyla bilinen saç dökülmelerinde hastalarımızın saçlı deriye sarımsak sürmesidir. Bu tarz uygulamalarda kullanılan ürünün meyve asitleri, saçlı deride kalıcı hasarlara neden olabilir. Hatta kıl köklerinin tedavi edilemeyecek şekilde kaybedilmesine de yol açabilir. Hastaların kulaktan dolma olarak aktarlardan aldıkları karışımları saça ve saçlı deriye uygulamaları sonucunda ciddi alerjik reaksiyonlar meydana geliyor. Bu yüzden saç ve saçlı deri problemleri olan kişilerin mutlaka uzman dermatolog tarafından değerlendirilip ilgili kan tetkikleri ve sorgulamaları yaptırması gerekir. Daha sonra uygun bakım kürleri, şampuanlar, mezoterapi, PRP ve gerekirse oral yolla alınan ilaç tedavisine başlanır.” diyerek tedavi hakkında bilgi veriyor.
Parlak ve Sağlıklı Saçlara Sahip Olmak İçin…
Kolay taranan ve parlak saçlara sahip olmak için Saç Mezoterapisi yaptırmanın öneminden bahseden Uzm. Dr. Ercan ekliyor: “Foliküler ünitenin gücünü artırmayı amaçlayan Saç Mezoterapisi’nin temeli, ilgili bölgeye özel olarak hazırlanmış bir ilacın özel uçlu enjektörlerle uygulanması işlemidir. Sorun çoğunlukla saç dökülmesi veya saç tellerinin zayıf olmasıdır. Erkeklerde görülen erkek tipi kelliğin başlıca tedavi şekli olan Saç Mezoterapisi, saç ekimi ve sonrasında koruyucu ve güçlendirici tedavi olarak da uygulanabilir. Amaç, tamamen lokal bir işlemle hücre metabolizmasını uyarıp, doku canlılığını tekrar kazandırmaktır. Mezoterapi, yaş, cinsiyet farkı gözetmeksizin yapılabilir. Bir başka yöntem son yıllarda uygulanmaya başlanan PRP’dir. Bu işlemde de hastanın kendi kanı özel bir işlemden geçirildikten sonra elde edilen büyüme faktöründen zengin plazma, saçlı deriye enjekte edilir. Yine bu işlemde amaç saç köklerini beslemek ve sağlıklı saç yapısını kazandırmaktır. Bu tip işlemleri saç dökülmelerinde, boya, fön, perma veya diğer kimyasallardan sonra hasar görmüş saçlarda, androgenetik ve mevsimsel dökülmelerde uyguladığımız gibi kişisel bakım amaçlı sorunsuz saçlarda da uyguluyoruz.”