Huzur nedir diye 100 kişiye sorduk cevap alamadık mı?
Aldığımız cevaplardan tatmin olamadık mı?
Alınan cevapları kıskandık mı?
Başkalarının huzurlu oluşundan rahatsız mı olduk?
Daha çokça soru türetilebilir elbet..
Huzur aranması gereken ve sorulması gereken, bir arayış buluş kargaşası değildir aslında.
Huzur hedef de değildir.
Huzur, sorgulandığında valizini toplayıp kaçış planı yapan misafirinizdir.
Huzur, olduğunuz andaki yaşadığınız haldir.
Huzurunuzu bozduğuna inandığınız birşey var ise dönüp aynaya bakmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Yıllar içinde yapılan tüm araştırmalar, yürütülen tüm çalışmalar ve bizlere vaat edilen tüm umutlarda huzur ile ilgili tek bir ortak nokta vardır. Huzurlu olmak, huzura ermek; istediğinizde elde edebileceğiz şeydir. Sadece sizin elinizdedir. Tıpkı hayatınızdaki her şeyi yönettiğiniz gibi huzur halinizi de yönetebilirsiniz.
Maddi yetersizlikler, tartışmalı ilişkiler, acılı geçmişler, yorucu işler, stresli yaşam, trafik, okul taksiti, ev kirası, kayınvalide, davetsiz misafirler, yeterince gezmeyi sevmeyen eşler, yarım kalmış ilişkiler ve daha çoğaltılabilecek birçok huzursuzluk nedeni varken nasıl mı başaracağız?
Sadece isteyerek!
Öncelikle, hayat rutinlerinize göz atın.
Derin bir nefes alın, yaşamınızın içinde huzurunuzu ne kaçırmış onları sıralayın.
Değiştiremeyeceğiniz şeyleri dert etmeyin, kabullenin. Kabullenmediğiniz sürece etkileri sürmeye devam edecektir.
Değiştirebileceğiniz her şeyi değiştirmek için adım atın.
Değişime kendinizi ve çevrenizdeki her şeyi koşulsuz kabul etmekle ve sevmekle başlayın.
Siz kendinizi sevmez, kabul etmezseniz; hayat da sizi sevmez ve kabul etmez.
KORKMAYIN!
Ayşe Şengel
www.aysesengel.com