18.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:
Antil Adaları, tropik iklimi, büyüleyici doğal güzellikleri, renkli giysileri ve kültürleriyle, bu eşsiz doğaya ev sahipliği yapan coşkulu insanlarıyla, dünyanın yaşanmaya değer köşelerinden biri. Martinik, Guadalup ve StBarth, Antil adaları içinde en iyi tanınanlar. Bir dönem Fransız sömürgesi olan bu adaların yemek alışkanlıkları da insanları kadar renkli.
Gösterişsiz ve sade olan Guadalup mutfağı, Asya ve Afrika’dan baharatları, Karayip ve Azteklerden ise sebze ve meyvelerini alarak kendine has bir mutfak yaratmış. Adada ananas en çok tüketilen yiyeceklerden biri. Öyle ki, Colomb 1493 yılında adaya ayak bastığında, misafirperverliğin simgesi olan ananasla karşılanmış. Guadalup mutfağında, morina balığı, yengeç, karides, böcek ve ıstakozun da önemli bir yeri var. Balık ve karides, soslu olarak pişirilip yenirken, diğer deniz ürünlerinin ızgarası yapılıyor.
StBarth adasının temel besin maddesi “fangui" adı verilen, mısır unuyla hazırlanan bir yiyecek. Bayram ve kutlama zamanlarında ise balık veya oğlak eti yeniyor. Adada oğlak yetiştiriciliği bir gelenek haline gelmiş. Oğlak eti odun ateşinde kurutularak saklanıyor. Karaciğer ve akciğerler hemen tüketiliyor. Martinik adasında en çok ananas ve hindistancevizi sütü tüketiliyor. Pavurya ve küçük yengeç de hindistancevizi sütüyle birlikte pişiriliyor. Mango, mısır ve acı biber, yemek ve salatalara da katılıyor. Kuzu, domuz, tavuk eti ve deniz ürünleri de yenen ada, yine de kendine meyve ağırlıklı bir beslenme şekli seçmiş. Daha doğrusu, et ve balık gibi doyurucu malzemeleri meyvelerle birlikte pişiriyorlar. Örneğin domuz etiyle pişirilen yemeklere ananas eşlik ediyor. Tavuk eti, hindistancevizi sütü ve romla birlikte hazırlanıyor.
Antil Adaları’nın her köşesinde istisnasız ortak tüketilen tek şey: Rom. Gerçekten de Antillerin gerçek rengini keşfetmek için, bir kadeh romla yola çıkmalısınız. Antiller’de yaşamın ritmini tutan ise şeker kamışı.