23.07.2024 - 16:44 | Son Güncellenme:
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tamamlayıcı Tıp Uzmanı Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat, yapılan son çalışmaların; kirlilik ve kullandığımız plastik oranının artmasına bağlı başta deniz canlıları olmak üzere tükettiğimiz pek çok gıda yoluyla mikro plastiğe maruz kaldığımızı belirtti. Deniz ürünleri arasında özellikle dip balığı tüketiminin maruziyet riskini artırdığını anlatan Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat, mikroplastik kirliliğinin sağlığımıza etkileri hakkında şu bilgileri verdi:
“Vücut sıvılarımızda ilgili yapılan bir çalışmada ise insan vücudunda beyin sıvısı haricinde, meme sıvısı yani anne sütünde, üreme organlarımız olan rahmin içerisindeki sıvıda, yumurtalıklarımızda, erkeklerde testis sıvısının içerisinde, safra kesesi sıvısında, kalbimizin ve akciğerimin etrafındaki sıvıda, tiroidimizin çevresinde bulunan sıvıda ve eklem aralığındaki sıvıya varıncaya kadar vücudumuzun her alanında mikro plastik bulunduğu bildirildi. Bulunduğu bölgede enflamasyon dediğimiz yangıyı artırdığı için de ciddi anlamda tek başına bile sağlık sorunlarına yol açtığı belirtildi.”
Kadınlara ve anne karnındaki bebeğe pek çok zararı var
Mikroplastikler kadın üreme sağlığında da önemli sorunlara yol açıyor. Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat’ın verdiği bilgiye göre anne karnındaki bebekte dahi gelişme geriliğine neden olduğu saptanmış.
Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat, mikroplastikler ve kadın sağlığı ilişkisini şu ifadelerle özetledi:
“Mikroplastikler başta yumurtalıkların fonksiyonlarına zarar vermekle birlikte erken menopoza, yumurtalık rezervinde azalmaya, östrojen metabolizmasında çeşitli bozukluklara, östrojen dominantına, yumurtalıkların küçülmesine bağlı düzensiz adet görmeye ve rahim duvarında kalınlaşmaya neden olarak ara / dönemsel kanamalara ve lekelenmelere sebebiyet verir. Vücut içerisinde çeşitli yapışıklıklar, gebelik döneminde bebeğin eşi olan plasentada fonksiyon bozukluklarına yol açarak bebeklerde anne karnında gelişme geriliğine neden olabildiği gösterilmiştir.”
Bağırsak sağlığının önemi artıyor
Henüz vücudumuzdan mikro plastikleri tamamen temizleyecek bir sistemin bulunmadığına işaret eden Doç. Dr. Pınar Yalçın Bahat, “Bununla birlikte özellikle mikroplastiklerin neden olduğu enflamasyonu azaltmak, vücudun sağlıklı işleyişindeki detoks sistemini harekete geçirmek ve metabolizmamızı tam kapasite kullanmak için çok önemlidir. Özellikle bağırsak sağlığının önemi her geçen gün artmaktadır. Çocuklarda, özellikle bebeklerin kullandığı biberonlardaki mikro plastik oranı arttıkça bağırsak geçirgenliğinin ve bağırsak yüzeyine zarar verme oranının arttığı görülmüş. Bu sebeple mikroplastiği hayatınızda ne kadar fazla tutarsanız buna bağlı olarak vücudunuzdaki başta bağırsaklarınız olmak üzere tüm organlarımızda işlev bozuklukları başlayacaktır. Üstelik ne kadar sağlıklı beslenirseniz beslenin bunu tersine çevirmek mümkün değil”
Herkesin bir cam şişesi olmalı
Mikroplastiklere en sık su tüketirken maruz kaldığımıza işaret eden Doç. Dr. Bahat, şöyle devam etti:
“Özellikle su tüketirken en yüksek oranda maruz kaldığımız mikroplastik oranını tek bir cam şişe ile en aza indirebiliriz. Su içerken hepimizin yanında taşıdığı birer cam şişesi olmalı. Böylelikle günlük tükettiğimiz mikroplastik oranını kolayca azaltmak mümkün.
Çocuklarımızda da suluk ve termosları mümkünse cam şişelere çevirmeli, eğer okullarda izin verilmiyorsa en azından gerçekten BPA içermeyen suluk ve biberon kullanımını tercih etmeliyiz.
Günlük yaşamımızda kullandığımız plastik olan tüm ürünleri, özellikle mutfağımızda yiyecekleri pişirdiğimiz ve sakladığımız kaplardan, plastik ve alüminyum folyolara kadar plastik içeren malzemeleri hayatımızdan sırasıyla, kademeli olarak çıkartmalıyız.
Mikroplastik detoksunu deneyin
Gelecekte sağlıklı bir uzun ömür yaşamak istiyorsak sağlıklı besin tüketimi kadar mikroplastik detoksifikasyonu ve buna maruziyetin azaltılması da büyük önem taşımaktadır.
Kısaca bu konuda alınacak önlemlerin başında plastik kullanımını mikro düzeye indirmek ve eş zamanlı olarak vücuttan atılımını desteklemek için bağırsak sağlığımızı korumamız şart. Bunun için düzenli şekilde dışkılamaya özen göstermek ve böbreklerimiz yoluyla atılımını sağlamak için yeterli miktarda su tüketmeye önem vermeliyiz”
Plastiksiz Temmuz nedir?
Plastiksiz Temmuz, 2011 yılından beri düzenlenen ve kişileri bir ay boyunca özellikle tek kullanımlık plastikleri kullanmayı bırakarak plastik ayak izlerini küçültmeye davet eden bir akım. Amaç; sadece bir ay değil, olumlu yönde değiştirilen alışkanlıkların yıl boyunca uygulanabilmesini sağlamak ve ömür boyu sürdürülecek kalıcı alışkanlıklar kazandırmaktır.