09.04.2019 - 09:51 | Son Güncellenme:
Alerjik hastalıklardaki artışa dikkat çeken Dr. Atılay Yaylacı, bu rahatsızlığın daha çok genetik yatkınlığı olan bireylerde görüldüğünü söyledi. Dr. Yaylacı, "Alerji, çevredeki bazı maddelerin kişinin bağışıklık sistemi tarafından bu maddelere karşı gösterilen aşırı bir reaksiyon. Bunun sonucunda eğer burunda oluşmuşsa burun iç zarı, mukozasında bir ödem oluşuyor. Daha çok genetik yatkınlığı olan bireylerde görülmekte.
Alerjik hastalıklar tüm dünyada giderek artmakta. Bu oran yüzde 40'lara dayanmış durumda. Alerjik nezle en sık görülen alerjik hastalık. Yüzde 30'unda insanların alerjik saman nezlesi mevcut. Ülkemizde ise bu oran yüzde 20-25 arasında, yani her 4 kişiden 1'i alerjik saman nezlesi olduğu tespit edilmiş. Alerjik nezle ve diğer alerjik hastalıklar bulaşıcı değildir. Kişiden kişiye buluşma gibi bir söz konusu yoktur" diye konuştu.
'Alerjik hastalıklar genetik'
Alerjik hastalıkların genetik olduğunu vurgulayan Dr. Atılay Yaylacı, "Anne veya babada alerjik rahatsızlık varsa olacak olan çocukların yüzde 30'unda alerjik hastalık gelişebiliyor. Anne ve babanın ikisinde de aynı hastalık varsa bu oran çocuklarda yüzde 40 civarına çıkmakta. Bu genetikle beraber çevresel faktörler hava kirliliği, aldığımız gıdalar, sigara dumanı bu genetik yatkınlıkla birleşip alerjik hastalıkları oluşturuyor" dedi.
'Yaşam kalitesi düşüyor'
Dr. Yaylacı, alerjik nezlenin günlük yaşam kalitesini de etkilediğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Alerjik nezlenin bulguları en sık gördüğümüz burun kaşıntısı, sık sık hapşırma, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, kulaklarda kaşınma ve özellikle alerjik nezle de gözlerde kaşıntı kızarıklıklar oluşuyor. Alerjik nezlesi olan kişilerde yaşam kalitesi düşüyor. Burun tıkanıklığına bağlı burun silme ihtiyacı, geceleri uykuyu alamama ve uyku sırasında horlama, hastaların günlük iş yaşamlarını da etkilemektedir."