30.03.2015 - 14:50 | Son Güncellenme:
Burun estetiği ameliyatlarında cerrahları en çok zorlayan aşamalardan biri, kemiklerin şekillendirilmesidir.
Bu aşamada kontrolün sağlanması klasik kemik kesme yöntemleri ile çok zor ve başarılı bir burun estetiğinin olmazsa olmazı. ‘Osteotomi’ denilen kemiklerin kesilmesi işlemi için günümüzde pek çok farklı yöntem kullanılıyor.
Günümüzde bu işlem için hala klasik yöntemler olan osteotom (keski) ve çekiç kullanılması ile burun kemiklerinin kırılması çokça tercih ediliyor.
Osteotomi için artık çok daha zarif ve ince yeni bir yöntem var. Bu yöntemin ismi ultrasonik kemik kesme ve şekillendirme yöntemi.
Yani:Ultrasonik Rinoplasti. Yöntemin Türkiye’deki tek uygulayıcısı Kulak Burun Boğaz Uzmanı ve Burun Estetiği Cerrahı Op.Dr. Emre İlhan, ‘Ultrasonik Rinoplasti’yi burun estetiğinin geleceği olarak gördüğünü ifade ediyor.
“Kemik kesme ve kırma (osteotomi), hastanın ameliyat sonrasında yüzünde oluşan şişlik ve morlukların en büyük sebebidir. Şişlik ve morlukların oluşma sebebi burun kemikleri kesilirken bu bölgedeki damarlarda zedelenme olması ve doku içine bu damarlarda olan kanamalardır. Ultrasonik Rinoplasti sayesinde ameliyat sırasında kemikler görerek ve milimetrik olarak ölçülerek çok zarif ve kontrollü bir şekilde kesilebiliyor.
Bu yöntem burun kemiklerinin yüzle birleştiği bölgedeki damar yapılarına hiç zarar vermediği için bu yöntemi uyguladığımız hastalarda morarmanın neredeyse hiç olmadığını ve göz çevresinde sadece hafif bir sararma olduğunu gözlemliyoruz.
Bugüne kadar binlerce ameliyat yapmış bir burun uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki hastalarımızın burun estetiği ameliyatları ile ilgili en çok korktukları şey şişlik ve morluklardır. Yüzdeki bu morluklar hastanın iyileşme sürecini uzatarak sosyal yaşama erken dönmesini engeller. Ultrasonik rinoplastide ise bu aşama kullandığımız ultrasonik aletler sayesinde hasta için son derece konforlu geçmektedir.
Ameliyat sonrasında ortalama 4-5 gün içinde sosyal yaşama dönmek mümkündür” açıklamasında bulunan Op.Dr. Emre İlhan, bu teknikle ameliyat ettikleri hastalarda morarmanın hiç olmadığını, renk değişiminin ve şişliklerin de en aza indiğini gördüklerini belirtti.
‘Ultrasonik rinoplasti’nin dünyada burun estetiği ameliyatlarında çok az kişi tarafından bilinen ve yeni kullanılan bir teknik olduğunun bilgisini veren İlhan, “Bu yöntem Amerika’da FDA onayı almıştır. Ben bu yöntemi New York'ta en son katıldığım uluslararası kongrede dinledim ve yine Fransa ve Almanya’ da çok az sayıda, tüm dünyada neredeyse bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda seçkin rinoplasti cerrahı tarafından kullanıldığını öğrendim.
Yöntem asıl olarak beyin ameliyatlarında kemiklerin kesilmesi sırasında beyin dokularına zarar vermeyecek bir yöntem olarak geliştirilmiş ve daha sonra çene cerrahisine adapte edilmiş.
Çok sayıda rinoplasti yapan bir cerrah olarak, bugüne kadar hep bu ameliyattaki eksik parçanın kemiklerin şekillendirilmesinin daha zarif yapacak ve çevre dokulara zarar vermeyecek kontrollü bir alet olduğuna inandım. Ayrıca hastaları en çok korkutan ve zorlayan morluk ve şişliği çözecek bir yöntem arayışında oldum.
Bu yöntemi öğrendiğim anda bunun rinoplasti ameliyatının geleceği olduğuna inandım ve Türkiye'ye geldiğimde bu yöntemle çalışan bir sistem edindim. Rinoplasti ameliyatı için bıçak uçlarını hastalarımda kullanmaya başladım.
Bu yöntemin getirdiği hasta konforu ve sonuçlara yansıyan kontrol ve zarafeti hastalarım yararına kullanmaya başladım. Şu ana kadar gördüklerimiz bizleri çok etkiledi ve yöntemle ilgili Ar-Ge çalışmalarına da başladık” açıklamasında bulundu.
‘Kalemle çizilmiş gibi, zarif ve doğal hatlar’
Kemik üzerindeki cilt, damar yapıları ve kemiğe bitişik kıkırdak dokular ultrasonik bıçak kullanılırken kesinlikle zarar görmüyor.
Bu durumun hastaların şişliklerinin ve morluklarının daha az olmasını kesin olarak açıkladığını aktaran Op.Dr. Emre İlhan, “Klasik yöntemlerde kullanılan keski ve çekiçlerle kontrollü kırık hattı oluşturmak mümkün değildir.
Ultrasonik rinoplastide ise kemikleri düz hatlarda istediğimiz açılarda kesebiliyoruz. Bu da estetik açıdan yaptığımız işe yansıdığı için artık burun yanlarındaki kemikleri daha iyi inceltebiliyoruz. Kemiklerin kontrollü kesilmesi ile ultrasonik olarak ameliyat ettiğimiz hastaların burunları daha zarif ,ince ve doğal hatlara sahip oluyor.
Burun sırtının daha ince görünmesi ve tabiri caizse kalemle çizilmiş gibi zarif sonuçların elde edilebilmesi biz cerrahların ameliyat sonuçları ile ilgili daha fazla kontrollü olmamızı sağlıyor” dedi.