02.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - Milliyet Sanat
Musique de France albümü ile Türkiye'de de büyük beğeni kazanan Acid Arab, başta İstanbul olmak üzere ülkede pek çok performansa imza attı. Paris'teki gece kulüplerinin en başarılı isimlerinden olan Guido Minisky ve Hervé Carvalho'dan oluşan Acid Arab ikilisi gerçekleştirdikleri bir Tunus gezisinden sonra doğu müziğine keşfetmeye başlar ve bu proje ortaya çıkar.
Musique de France albümünüz dijital platformlara bir geldi bir gitti? Yeniden görebilecek miyiz?
Geri gelecek. Distribütör ile alakalı sorunlardan ötürü kaldırılmıştı. Son olarak anlaşma sağlanmış durumda. Bu sadece Türkiye ile alakalı bir durumdu.
Son albümünüzde Cem Yıldız ile ortak bir şarkıya imza attınız. Bu süreç nasıl gelişti?
Paris’te bir kulüpte tanıştık. Çaldığımız bir partiydi. O da oradaydı. Yıllar önceydi tabii bu. Doğu ezgilerini içeren müzikler yapmak niyetindeydik. Bu tanışma sanırım 10 yıl önce gerçekleşti. Acid Arab da beş yıllık bir proje.
Şimdi biraz da Acid Arab’dan öncesine gitmek istiyorum. Bu projeden önce Paris’in bu ünlü djleri ne yapıyordu?
Bundan öncesi de yine djlikti. Paris ve Londra’da bu işi yapıyorduk. Partiler organize edip buralarda çalıyorduk. Hayatımızda sadece bu vardı.
Peki sonrasında sizi Acid Arab projesine yönlendiren ne oldu?
Tunus’tan bir davet almıştık. Cerbe’deki bir festivalde çalacaktık. Harika bir şeydi. Burada Oryantal müziğe dair sampleları keşfettik. Sonrasında techno ve house müzikleriyle bunu bir araya getirme fikri çıktı ortaya.
Bu projeden önce doğu müziğiyle herhangi bir temasınız oldu mu? Yoksa bu bir ilk miydi?
Bizim açımızdan bu bir ilkti. O topraklara ait pek çok insanı tanıyorduk ama müzikal açıdan ilk buluşma bu gezimize oldu.
Sonrasında da Suriye’den Rizan Said ve Fransa’nın da en ünlü müzisyenlerinden biri olan Rachid Taha ile ortak işleri imza attınız. Nasıl gelişti tüm bunlar?
Rizan Said ile ilk karşılaşmamız bir Babylon konseri sırasında olmuştu. Burada Omar Souleiman ile birlikte çalacaktı. Biz de konser serisinde yer alacak olan diğer isimlerdik ve o gece dinleme fırsatımız oldu. Sonrasında bizimle çalmayı teklif ettik. O da kabul etti. Ortaya da çok güzel şeyler çıktı. Rizan Said’in arka planında yer aldığı Omar Souleiman çalışmalarını çok sevdik.
Fransızlar sizin bu projenize nasıl yaklaştı? Tepkileri ne yönde oldu?
Buna bir cevap vermek çok zor. Acid Arab’ı herkes kendince farklı nedenlerle sevdi. Bazısı Arap kökenleri olduğu için sevdi. Mesela dinleyicilerinden biri bunu ailesinin dinlediği müziğin bir karışımı olduğu için sevdiğini söylemişti. Bazı politik yansımalar da oldu tabii.
Yakında Orta Doğu coğrafyasında çalacak mısınız?
Evet, İstanbul performansımızın ertesi günü Ürdün’de sahne alacağız. Çölün ortasında çalacağız. Haziran’da da Mısır ve Lübnan’da yine konserler için bulunacağız. Aynı zamanda Ankara’ya da gideceğiz.
Orta Doğu coğrafyasında Acid Arab nasıl karşılandı?
Çok açıklar. Sevdiler.
Son olarak Acid Arab projesinin geleceğini sormak istiyorum. Acid Arab gelecekte nasıl bir yol izleyecek?
Bilmiyoruz. Hiçbir planımız yok. İlk olarak ortaya çıktığı partide de ne yapacağımıza dair bir fikrimiz yoktu. Her şey spontane gelişiyor. Herhangi bir plan yok. Müzik bizi yönlendirecek.
ihsan.dindar@milliyet.com.tr