İnsanları yargılar mısınız?
Sık sık eleştirip negatif yönlerini konuşur musunuz?
Kabul etmeniz belki zor olabilir ama tüm yargıladığınız özellikler sizde de var !
Evet doğru okudunuz.
Nefret ettiğiniz veya sinirlendiğiniz kişilerin sevmediğiniz yargıladığınız tüm bu özelliklerini kendi içinizde taşıyorsunuz.
Yapmanız gereken, bu özellikleri tek tek kendi içinizde bulup, bu davranışları sergilerken kendinizi yakalayıp fark etmeniz ve sevgiyle kabul etmeniz.
Bu çalışmayı yapmaz, içinizdeki bu negatif davranış alışkanlıklarınız kabul etmediğiniz takdirde ise, yine aynı insana öfkelenecek ve hayatınız boyunca sinirlenmeye, kızmaya devam edeceksiniz.
Biraz daha ileriye gidelim, bu bir katil bile olsa !
Çok sarsıcı, öyle değil mi ?
Ya da, hayatınızda sizi cezbeden, hayran olduğunuz insanlara göz atın.
Bu insan veya insanlar hangi özellikleriyle kendilerine hayran bırakmış sizi ?
Güzel olması mı ?
Güçlü olması mı ?
Herkes tarafından takdir edilmesi mi ?
Başarılı olması mı ?
O insana iyice bakın, çünkü bu insana atfettiğiniz özelliklerin hepsi sizde var !
Aynı enerjilere sahip olduğunuz için tüm bu özellikleri fark ediyorsunuz.
Hayatınızda kimleri kınıyorsunuz ? Kimlere yalancı, dolandırıcı, kibirli, kaba, kıskanç, ukala, dedikoducu, başarısız, aptal.... v.s. diyorsunuz ?
İşte saydığınız -gördüğünüz- tüm bu özellikler sizde de var.
Çözüm hemen bu negatif özelliklerin kendinizde de varlığını onaylamalı ve bu özelliklerinizi sevgiyle kabul etmeli ve serbest bırakmalısınız.
Eğer ben sizin dedikoducu olmanızdan rahatsız olmuşsam, bunun nedeni benim kendi dedikoduculuğumu kucaklayıp benimsememiş olmamdır.
Bu ya şimdi yaşamımda sergilediğim ama görmediğim bir dedikoduculuktur, ya da gelecekte sergileyebileceğimi yadsıdığım bir dedikoduculuktur.
Eğer ben sizin dedikodu yapmanızdan rahatsız oluyorsam, benim yaşamımın tüm alanlarına bakıp kendime şu soruları sormam gerekiyor:
Geçmişte ne zaman dedikodu yapmıştım?
Şimdi dedikodu yapıyor muyum?
Gelecekte dedikodu yapabilir miyim?
Kendime gerçekten bakmadan, ya da başkalarına benim dedikoduluğuma tanık olup olmadıklarını sormadan bu sorulara hayır yanıtını vermek benim için kesinlikle doğru olmayacaktır.
Bir başkasını dedikoducu diye yargılama eyleminin kendisi dedikoduculuktur!
Çünkü aşikâr bir biçimde hepimiz dedikoducu olma kapasitesine sahibiz aslında.
Eğer ben kendi dedikoduculuğumu kucaklayıp benimsersem, bir başkasının dedikoduculuğundan rahatsız olmam. Onu fark edebilirim, ama o beni etkilemez.
Bu veçhelerin her birinde armağan bulunduğunu hatırlamalısınız. Ama armağanları alabilmek için, sizin önce bu veçheleri ortaya çıkarıp sahiplenmeniz gerekir.
Biz kendi algılanmış yetersizliklerimizi ve kusurlarımızı başkalarına yöneltiriz.
Biz başkalarını yargılarken kendimizi yargılamaktayızdır.
Kendi düşüncelerimizle yarattığımız hayatımızda hiçbir rastlantı yoktur.
Yaşadığımız holografik dünyada, her bir kişi SİZ’dir ve siz onlara söylemezsiniz, daima KENDİNİZLE konuşursunuz.
Saygı ve sevgilerimle,
A.Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı
info@nilgunaktas.com