Henüz küçük bir çocukken bilinçaltımı beynimin köşesinde karanlık bir oda sanırdım. Son derece gizemli ve ürkütücü gelirdi.
Yıllar içinde konuyla ilgili araştırmalar yapıp, eğitimler alınca anladım ki, bilinçaltının beynimizin köşesinde karanlık bir oda değil, sahip olduğumuz enerji alanı olduğunu öğrendim.
Bugüne dek yaşadığımız yoğunluklu duygusal olayların bıraktığı inançlar ve bunların kodlamaları bilinçaltımızı oluşturuyor.
Bilinçaltımoz tüm inançlarımızda, benliğimizde ve tüm duygularımda saklı.
Dışarıdaki hayatımızın içimizde geliştiği alan.
Çekim yasası an be an işlerken, bilinçaltımızda kayıtlı negatif kalıpların veya korkularımız yine çekim yasası gereği realize olur.
Yani aslında çoğu kez bilinçli zihnimizle istediğimizi değil, bilinçaltında neye inanmışsak veya neden korkuyorsak onu çekeriz hayatımıza.
Bu da demektir ki, hayatımızı bilinçli zihnimizden çok bilinçaltı zihnimiz yönlendiriyor.
Yapılan araştırmalar bilinçaltı zihnin, bilinçli zihinden 30.000 kat daha güçlü olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Zihnimiz % 10 bilinç, % 90 bilinçaltımızdan oluşuyor. Bir aysberge benzetmek mümkün.
Şimdi gelin bilinç ve bilinçaltı kavramlarına birlikte göz atalım.
Bilincin Ana İşlevleri:
1. Zihnimiz iradenin yeridir.
2. Mantık yürütür, akılcı karar vermeyi sağlar.
3. Farkındalığı gelişmiştir.
4. Espriyi, alayı anlayabilir.
5. Bilgiyi seri halde işler.
6. Duyusal girişleri analiz edip, değerlendirir.
7. Yavaş ve belirsizdir.
8. Yeni şeyleri denemeye ve öğrenmeye meraklıdır.
Bilinçaltının Ana İşlevleri :
1. Hatıralarımızı depolar:
Bilinçaltı zihin hatıraların depolanmasını programlar. 1957’deki Penfield Araştırmasına göre olan her şey sadık bir şekilde hafızamıza kaydedilir. Hatırlarsanız 1957’de bir kadını beyninde bir elektrotla deneme yaptılar ve kadın çok küçük bir çocukken olan doğum günü partisiyle ilgili her şeyi hatırladı. Elbisesinin tenine dokunuşunu, doğum günü pastasının tadını ve kokusunu, annesinin ve arkadaşlarının nasıl baktıklarını, vs ile ilgili her şeyi sanki oradaymış gibi hatırladı. Bunun sonucunda nöro fizikçiler 1957’de bize olan her şeyin tüm detaylarıyla beynimizde kaydedildiği gerçeğini kabul ettiler. 1960 yılında Carl Pribram beyindeki depolama alanını tüm vücuda yayan teorisiyle hatıraların sinir sisteminde holografik bir biçimde depolandığını söylediğinde Nobel Ödülü’nü kazandı. Hatıraların bu şekilde düzenlenmesinden ve onlara erişilmesinden sorumlu olan bilinçaltı zihindir.
2. Tüm Hatıralarımızı Düzenler:
Bilinçaltı zihin sinir sisteminde – vücutta – saklanan tüm hatıraları düzenler. Bu hatıraları düzenlerken depolanmış hatıralara işaret eden ve bu hatıralara erişimimizi kolaylaştırmak ve bunu mümkün kılmak için dizinler kullanır. Zaman Çizginiz de bu dizinlerden biridir, değerlerinizin düzenlenmesi bilinçaltı zihninizin kullandığı dizinlerden bir diğeridir.
3. Duyguların Merkezi:
Bilinçaltı zihin duyguların merkezidir. Bilinçli olarak hissedilmelerine rağmen duyguların merkezi bilinçli zihin değildir. Bilinçaltı zihin tarafından üretilir, sürdürülür ve onun sorumluluğu altındadırlar.
4. Çözülmemiş Olumsuz Duygulara Bağlı Hatıraları Bastırır:
İşte burası bazı ilginç çelişkilerin başladığı yerdir. Bilinçaltı zihin çözülmemiş olumsuz duygulara bağlı hatıraları bastırmakla da görevlidir. Buradaki vurgu “çözülmemiş” üzerindedir. Hatıra dokunulmamış duyguyla çözülene kadar bastırılacak. Çözülmemiş olumsuz duygu hatıranın içeriğinin, duygunun yoğunluğunu da kapsayarak bastırılmasına yol açabilir. Bastırılan olumsuz duygular vücuda hapsolmuştur ve birçok durumda vücuttaki sinir yollarının akışını engelleyecek bariyerler oluşturabilir.
5. Duyguları Serbest Bırakmak İçin Bastırılan Hatıraları Sunar:
Bastırılan hatıralar daha sonra hapsolan olumsuz duyguları kurtarmak için sunulur. Bu bilinçaltı zihnin yapması “gereken” bir sonraki işlevdir ve bu uzun vadeli bir işlev olabilir. “Gereken” tırnak içinde belirtilmiştir çünkü birkaç durumda ve bilinçli zihnin hoşlanmadığı zamanlarda bilinçaltı zihin hatıraları kurtarmak için serbest bırakmak yerine bastırılmış bir şekilde tutmaya devam edecektir. Eğer hatıranın sunulduğu zaman bilinçli zihin duyguları akla uydurarak serbest bırakabilirse hatıra olumsuz duygulardan arındırılabilir.
6. Bastırılan Duyguları Koruma İçin Bastırmaya Devam Etmek:
Bilinçaltı zihnin hatıraları bastırılmış şekilde tutmak gibi bir seçeneği de vardır. Bazı durumlarda bilinçaltının yaptığı budur. Bu bir kısa dönem işlevidir fakat uzun vadede bilinçaltı zihin bu hatıraları serbest kalmaları için sunmayı dener çünkü bastırılmış duygular beden için iyi değildir.
7. Vücudu Çalıştırır / Kontrol Eder:
Bilinçaltı zihne aynı zamanda vücudun zihni veya zihin – vücut adı da verilir ve bu işlevi yürütürken bilince vücudun yönetilmesi için direktifler sağlar.
8. Vücudu Korumak:
Bilinçaltı zihin vücudu korumakla da görevlidir. Yani sokağa çıkıp bir otobüsün önüne geçerseniz bilinçaltı zihniniz geri sıçramanıza sebep olacaktır ve güvende olacaksınız. Aşırı tehlike durumlarında birçok kişi bilinçaltı zihnin kontrolü ele aldığını fark eder.
9. Ahlaklı Bir İnsan Olmak:
Bu bir ana yönerge olmaktan çok yapımızda bulunan bir içgüdüdür. Bilinçaltı zihin ona öğretilen ve doğru olduğuna inandığı ahlak kurallarını zorlayacaktır. Bu ana yönergeden bahsedilmesinin sebebi iyileşmede büyük önem arz ettiğidir. Eğer bilinçaltı zihin kötü olduğunuzu düşünürse tabi ki cezalandırılmak zorunda kalacaksınız. Bunun için iyileştirmede bilinçaltı zihnin cezalandırıp cezalandırmadığını bilmek önemlidir. “Ne çeşit bir ahlaklılıktan bahsediyoruz?” gibi bir soru çıkabilir. Bilinçaltı zihne öğretilen ve doğru olduğuna inandığı her tür ahlaklılıktan bahsediyoruz. Bu yüzden hırsızlar arasında bile onur vardır.
10. Yönelmek ve Emirleri Takip Etmek İçin:
Bilinçaltı zihin uyum içinde olduğu bilinçli zihin tarafından yönlendirilmeyi sever. Eğer bir uyum yoksa bilinçaltı zihin yönlendirilmelere veya emirlere uymayacaktır. Uyum olursa bilinçaltı zihin neredeyse tüm yönlendirmeleri takip edecektir. Bu çerçevede güven geliştirmek çok önemlidir çünkü eğer bilinçli zihnimiz fiziksel ve birçoğumuzun zihinsel işlevinden sorumluysa uyum bir zorunluluktur.
11. Tüm Algıları Kontrol Etme ve Muhafaza Etme:
Duyusal algılarımız vücudun dışından nörolojiyle girerken bilinçli algılara dönüşmeleri için önce bilinçaltı zihinden geçmeleri gerekir. Bilinçaltı zihin içeri giren muazzam ölçüdeki verileri süzmekle ve bunları bilinçli zihnin yönetmesi için anlayabileceği duruma getirmekle yükümlüdür. Tüm duyusal kanallarımızdan ortalama iki milyon parça bilginin girdiğini duymuşsunuzdur. Bilinçaltı zihin bunu artı – eksi 7 gibi parçalara ayırır.
12. Enerjiyi Üretmek, Depolamak, Dağıtmak ve İletmek:
Vücudun “müdürü” olarak bilinçaltı zihin aynı zamanda vücudun enerjisini de kontrol etmekle görevlidir. Vücuttaki enerjinin çoğunluğu oksijenin glikozla birleşmesi sonucu oluşur. Bilinçaltı vücuttaki enerjiden sorumlu olduğuna göre kilo verme ve iyileşme gibi çeşitli amaçlar için enerjiyi arttırması istenebilir.
13. İçgüdü ve Alışkanlıkla Tepki Verme:
Bazı içgüdüler doğumdan itibaren vardır, mesela kaç veya savaş tepkisi gibi. Alışkanlıklar zamanla gelişir. Bilinçaltı zihin zaman içinde hem içgüdüleri hem alışkanlıkları geliştirmek ve muhafaza etmekle sorumludur.
14. Davranışları Oluştururken Tekrara İhtiyaç Duyar:
Bir davranışı geliştirirken bilinçaltı zihnin kontrolüne girene kadar onu sık sık tekrar etmek iyi bir fikirdir. Bilinçaltı zihin sürekli devam eden bir “şimdi” içindedir ve bunun için bir davranış oluştururken kayda değer tekrar gerektirir.
15. Devamlı Daha Fazlasını Aramak:
Bilinçaltı zihin sürekli olarak daha ve daha fazla aramaya yönlendirilmiştir. Almak üzere olduğunu yeni arabayı satın aldıktan kısa bir süre sonra size “eski bir araba” gibi görünmeye başlar ve belki de “bundan sonraki ne?” diye merak etmeye başlıyorsunuz.
16. En Az Parça Sayısıyla En Uygun Performans:
Bilinçaltı zihin az parçayla da uygun bir şekilde performans gösterecektir. Hatta ne kadar az parça o kadar iyi performans. Daha fazla taraf daha çok içsel çelişki anlamına geldiğine göre ve her parçanın bütünün niyetiyle aynı niyette olduğunu ekleyemeyeceğimize göre daha az taraf daha iyidir. En iyi performans iyi bir şekilde bütünleşmiş tek bir üniteden oluşur.
17. Semboliktir:
Bilinçaltı zihin semboliktir. Birçok alanda okur yazardır, yani sembolleri yaratır, kullanır ve onlara tepki verir. Bilinçaltının bize verdiği şeylerin çoğu semboliktir. Bu onun anlamsız olduğu anlamına gelmez, tam tersine bu semboller yorumlanabilir ve belirgin anlamları olacaktır.
18. Az Efor Sarf etme Prensipleri Üzerine Çalışmalar:
Bilinçaltı zihin en az efor sarf etme prensipleriyle çalışır ve bu kurtulmak için yapabileceğinin en azını yapacağı anlamına gelir. Bu prensip bilinçaltı zihne enerji tasarrufu konusunda iyi hizmet eder fakat çeşitli semptomları iyileştirirken değil. Mesela bilinçaltı zihne bazı semptomları temizlemesini söylerseniz bu işlemi ne zaman başlatacağını ve ne zaman bitireceğini sormalısınız veya altı ay sonra işlemin tamamlanmamış olduğunu görürsünüz. “Neden?” diye sorduğunuzda bilinçaltı “henüz başlamadım” diye cevap verebilir.
19. Her şeyi Kişisel Olarak Alır:
Çocukken kullanılan o eski deyişi hatırlar mısınız? “bir parmak karşıyı gösterse de diğer üç parmak seni gösterir”. Bu, bilinçaltının her şeyi kişisel olarak almasındandır. İyi haber, arkadaşınızda beğendiğiniz şey, sizsiniz. Kötü haber, arkadaşınızda sevmediğiniz şey de sizsiniz. Psikolojideki ifadeyle “algı, yansıtmadır”. Bu yüzden tanıştığınız herkes hakkında en iyisini düşünün. Eğer bir terapist, eğitimci veya özellikle bir yönetici olarak çalışıyorsanız danışanlarınız veya öğrencileriniz hakkında en iyisini düşünün. Muhteşem olduklarını ve Zaman Çizgisi Terapisi’ni kullanarak değişeceklerini düşünün ve değişecekler.Eğer her şeyi yapabileceklerine inanırsanız yapacaklardır. Eğer danışanlarınızı muhteşem olarak görürseniz muhteşem olurlar. Danışanlarınızda ne kadar iyi görürseniz onlar da sizin için ve kendileri için o kadar iyi şeyi gerçekleştireceklerdir. Siz bunu ne kadar çok yaparsanız bilinçaltınız sizin hakkınızda o kadar iyi hissedecek ve gelişecektir. Bilinçaltı zihne saygı ve onur duyun. Eğer yapabilirseniz sevin onu. Siz ve bilinçaltı zihniniz çok uzun zaman birlikte olacaksınız bunun için iyi geçinseniz iyi olur. Eğer mükemmelliğinizi hatırlayabilirseniz mükemmel olursunuz.
20. Bir Olumsuzluğu İşleyemez:
Sonunda, önceden de söylediğimiz gibi, bilinçaltı zihninize ne yapmaması, düşünmemesi ve olmaması gerektiğini söylemek yerine ne yapması, ne düşünmesi ve ne olması gerektiğini söyleyin.
<>>>
Bu 20 madde, bilinçaltımızı anlamanın, kendimize ait kaliteli bir hayat yaratabilmemiz için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Peki, bilinçaltındaki herhangi bir negatif kayıtın veya korkunun bizi olumsuz etkilediğini nasıl anlayabiliriz?
Hayatımızda tekrar eden kısır döngüler ile bilinçaltımızda bir sorun olduğunu anlayabiliriz. Hayat kalitemizi ve mutluluğumuzu artırmak için bu korkularla yüzleşmek ve bizi etkileyen bu olumsuz kayıtları nötrleştirmek, ruhsal anlamda sağlıklı, mutlu ve doyumlu bir yaşam sürdürmemizi sağlar.
Bu kısır döngüleri bazı örneklerle anlatmak gerekirse, küçükken babası içki içen, kumar oynayan ve şiddet uygulayan bir kız çocuğu, büyüyüp evlenmeye karar verdiğinde, hayatına babası gibi içki içen, kumar oynayan ve dayakçı bir adamı eş olarak seçme ihtimali oldukça yüksektir.
Ya da bir erkek düşünün, henüz çocukken, bir nedenden, bilinçaltında bütün kadınların birlikte oldukları erkekleri aldattığına dair bir karar almış olsun. Bu erkeğin yaşı ilerledikçe yaşayacağı ilişkilerin çoğunda aldatılma potansiyeli yüksek olacaktır.
Peki nasıl oluyor diye sorarsanız, bu örneklerdeki kişiler korkularını evrene yayarak, bu korkularına uygun frekanstaki kişileri hayatlarına çektiler.
Yani başka bir deyişle korkularını ve oluşturdukları olumsuz inanç kalıplarını yaşadılar.
Bu nasıl oluyor?
Beynimizin elektromanyetik bir yapısı var. Tüm duygu, korku ve inanç kalıplarını evrene bir radyo istasyonu gibi sürekli yayın yapıyor. Benzer frekanslar birbirleriyle buluştuğunda ise maddeleşme başlıyor. Özetle benzer benzeri çekiyor. Yani kendi gerçekliğimizi kendimiz yaratıyoruz.
Peki, bu olumsuz kalıpların ve korkuların değişmesi için neler yapılabilir?
Öncelikle hayatımızdaki kısır döngüleri tespit edip, korkularımızla yüzleşmemiz gerekli. Korkularımızı tespit edip yüzleşince, yok etme süreci hızlanıyor.
Bu güne kadar oluşmuş zihinsel imgelerimizi yeni ve sağlıklı olanlarıyla değiştirmemiz gerekiyor. Bunun için uygulanan özel imgeleme teknikleri var. Bu tekniğin diğerlerine göre daha etkin olma sebebi, bilinçaltının görselliğe daha hızlı cevap vermesi. Korkularımızı tespit ettikten sonra, uygun olumlamalar yardımıyla çalışabilir veya bilinçaltı mesajları (subliminal mesajlar) dinleyerek bilinçaltı dirençlerini kırabiliriz.
NLP’de ise “Zaman Çizgisi Terapisi” adı verilen bir teknikle, kişinin geçmişinde rahatsızlık veren belirgin olaylar çözülebiliyor. Bu terapi aynı zamanda bu hatıralardaki olumsuz duyguları kolay ve hızlı bir şekilde veya en azından makul bir sürede serbest bırakmaya neden olup, bizi sınırlayan kararları değiştirme imkanı sunuyor.
Ayrıca Regresyon Hipnoterapisi, Kuantum teknikleri, EFT gibi yöntemler de bu olumsuz kalıpların silinmesi için faydalı teknikler.
Bilinçaltını, iyi ya da kötü tohumların filizlenip yeşerdiği zengin bir toprak olarak düşünün. Eğer dikenli bir bitki ekerseniz çiçek toplayabilir misiniz? Her düşünce bir neden, her koşul bir sonuçtur.
Düşüncelerimizin kontrolünü ele geçirmemiz işte bu yüzden çok önemli. Ancak bu şekilde istenen ve bizi mutlu eden koşulların ortaya çıkmasını sağlayabiliriz.
Dünyamızı değiştirmek istiyorsak bilinçaltımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Bize zarar veren eski ve yararsız düşüncelerimizin yerine yeni ve sağlıklı olanları yerleştirdikçe çok daha sağlıklı bireyler olacağız.
Öncelikle negatif kalıpları ve korkularımızı tespit ederek bu çalışmaları özenle yapıp, bilinçaltımızı yeniden tasarlayıp, kendinizi yeniden yaratabileceğinizden emin olabilirsiniz.
Hepinize temiz ve korkusuz duygular diliyorum.
A.Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı
info@nilgunaktas.com