Acıdan kaçmak, zevke ulaşmak

Olaylara, kişilere veya kendimize verdiğimiz anlamların hayatımızı yönettiğini biliyor musunuz ?

Bizim onları yorumlama şeklimiz, bugün kim olduğumuzu ve yarın kim olacağımızı biçimlendiriyor.

Beynimiz yaşanan olayları acı ve zevk olarak iyi ayırır ve bir olay olduğunuzda hemen size sorar.

Bu acı mı, yoksa zevk mi verdi sana ?

Cevaplar tabi ki sizin inançlarınızda gizlidir. İnançlarınız neyin acı, neyin zevk olarak algılanacağını belirler. İnançlar neyin acıya, neyin zevke yol açacağına ilişkin öğrenmiş olduğumuz genellemeler tarafından yönetilir. Bu genellemeler bizim tüm eylemlerimizi yönetir ve dolayısı ile hayatımızın yönünü ve kalitesini yöneten bu genellemelerdir.

Haberin Devamı

Genellemelerin hayatımızı kolaylaştırdığını söylemek mümkün. Bir yerde herhangi bir anahtar gördüğümüzde, o anahtarın ne işe yarayacağını otomatik olarak biliriz. Çünkü bu obje ile ilgili hayatımız boyunca oluşmuş bir genellememiz mevcuttur.

Ancak hayatın içindeki daha karışık alanlarda genellemeler sınırlayıcı inançlar yaratabilir. Mesela ders çalışmaya oturduğumuz zaman o an bir sıkıntı gelir ve bu eylemden vazgeçeriz. Bu eylem bir süre sonra kendi kendimizi "tembel" ilan etmemize sebep olabilir.

Üst üste tekralanan bu durum neticesinde artık tembel olduğunuza inandınız mı, artık bu kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşür. Ben tembelim neden çalışayım ki diyerek, başarılarınızı sabote etmeye başlarsınız.

Hatırlamamız gereken bir çok inancımızın kişisel tarihimizle ilgili genellemeler olduğududur. Acı ya da zevk veren tecrübelerimizi yorumlama biçimimimizdir.

Aslında çoğunlukla neye inanacağımıza bilinçli olarak karar vermeyiz. İnançlarımız geçmiş tecrübelerden edindiğimiz yanlış yorumlara dayalıdır. Bir inancı bir kere benimsersek, onun yalnızca bir yorum olduğunu unutur, ona gerçek gibi sarılıp, bağlanmaya başlarız. Tüm eylemlerimiz inançlarımızın sonucudur. Ne yaparsak, bilinçli ya da bilinç dışı, inançlarımızın bunu zevk ya da acı getirci olarak görmesindendir.

Eğer üzerinize yapışıp kalmış, size zarar getirdiğini düşündüğünüz bir inanca sahipseniz bu inançlarınızı değiştirmeniz gerekir.

Haberin Devamı

Bu inançları değiştirmenin bir yolu var mı?

Bunun en etkili yolu, beyninizi harekete geçirip, eski inanca büyük acılar atamaktır. Bu inancın geçmişte size hissettirdiği acıları yürekten hissetmek, eğer bu inancı devam ettirirseniz, yaşamakta olduğunuz acının katlanarak artacağını ve dayanılmaz olacağına inanmanız gerekir.

Sonrasında diğer olumsuz inancın tam tersi, sizi mutlu edecek pozitif bir inancı benimsemeye karar vermelisiniz. Sonrasında bu yeni inanca çok büyük zevkler bağlamalısınız. Başarısızlık inancından yola çıkarsak, tam tersi yeni güçlendirici inancınız olan "başarı"ya büyük zevkler atayın. Düşünün başarılı olduğunuzda neler hissedeceksiniz? Hayatınızda pozitif anlamda neler değişecek ? Daha çok kazanacaksınız, daha şık yerlere gideceksiniz, manevi anlamda kendinizi daha doyumlu hissedeceksiniz, arzu etiğiniz o kırmızı arabayı alacaksınız v.s.

Bu bilgiyi sürekli hatırlayalım, ne yaparsak, ya acıdan kaçmak, ya da zevke ulaşmak için yaparız.

Haberin Devamı

Eğer bir şeye yeterince acı bağlarsak, mutlaka değişiriz.

Bir konuda bir inanca sahip olmamızın tek nedeni, ona ya büyük acılar bağlamış oluşumuz, ya da o inancı ayakta tutmaya büyük zevkler bağlamış oluşumuzdur.

Acı ve zevk duygularınızı gerektiğince yönetebilirseniz, inançlarınızı da kolayca değiştirebilirsiniz.

Sevgi ve saygılarımla,

A.Nilgün Aktaş

Kişisel Gelişim Uzmanı

www.aysenilgunaktas.com

https://www.facebook.com/a.n.aktas