Kocaman bir yılı acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle geride bıraktık.
2013’ün duygusal anlamında analizini yapmaya ne dersiniz?
2013 yılında size eşlik eden duygular nelerdi? Bu yaşadığınız duygular, size neler kattı, sizden neler götürdü?
Yıl içinde bir çok kişiyle çalıştım ve danışanların yaşadıkları duyguları kategorize etme imkânım oldu.
Kadın / erkek danışanlarda tespit ettiğim ortak en yoğun duygu çoğunlukla özgüven, eksikliği oldu.
Özgüven, bireyin kendi değeri hakkındaki taraflı değerlendirmesidir. Kendi duygularına, kişisel özelliklerine ne ölçüde olumlu ya da olumsuz baktığı hakkındaki yorumudur.
Bu bakış açısı da duygu durumunu oluşturur. Örneğin ; kişilerin kendileri ile ilgili, ben başarısızım, aptalım, güzel değilim, ben sevilmeyi hak etmiyorum düşünceleri ve söylemleri, duygu durumlarını oluşturur. Bu düşünceye ve söylemlere sahip kişilerin, yoğun olarak yaşadıkları duygular, çaresizlik, güvensizlik, değersizlik, yetersizlik, umutsuzluktur.
Sonrasında tespit ettiğim önemli duygulardan biri de, kendini sevmemek oldu.
Kendileri sevmedikleri için, 2. ve 3. şahıslarca ve çevrelerince de yeterince sevilemiyorlardı bu kişiler.
Trajik olan ise şuydu, kendilerinin mükemmel, dört dörtlük, harikulade birer kadın /erkek olduklarına inanan bu grup, yeterince sevilmedikleri ve ilgi görmedikleri için suçu daima karşılarındaki kişilere atıyorlardı. Ben fazlasıyla mükemmelim, ben fazlasıyla akıllıyım, yetenekliyim, sevilmeye değer ve güzelim ama karşımdaki kişiler değerimi bilmiyorlar gibi bir savunma mekanizması yaratmışlardı kendilerince.
Bu grubun sürekli bir duygusal ilişki arayışı içinde olduğu da dikkat çekiciydi. Sürekli partnerleri tarafından sevilmek, değerli hissettirilmek, duygularının okşanmalarını arzuluyorlardı. Karşılarındaki kişi tarafından tamamlanmak ihtiyacı içinde oldukları aşikârdı.
Ancak sevgi titreşiminde olmayan bir kişinin bunu sağlıklı olarak deneyimlemesi mümkün değil, evrenin yasalarına aykırıdır.
Evren bir takım yasalar ile yönetilir. Biz en çok çekim yasasını biliriz ve hayatımızda uygulamaya çalışırız. Oysa “titreşim yasası” dediğimiz çok daha önemli bir yasa vardır.
Çekim yasası benzer enerjiler bir birini çeker der, titreşim yasası da her şey bir müzik notası gibi titreşir ve siz kendi titreşiminize uygun olan titreşimleri hayatınıza çekersiniz der.
Yani bizler hangi duyguda titreşiyorsak, aynı duyguya sahip olan kişileri ve olayları hayatımıza çekebiliyoruz.
Koşulsuz bir sevgi ile kendinizi, diğer insanları ve hayatı seviyorsanız, hayatınıza çekeceğiniz titreşim sevgidir. Koşulsuz bir şekilde sizi sevecek kişileri hayatınıza çekersiniz. Yaşadığınız olaylar size daima sevgi verir, mutlu eder.
Kendinize değer vermiyor, sürekli kendinizi eleştiriyorsanız yani özgüven konusunda problemleriniz varsa, kendinize bu olumsuz duyguyu yaşatacağınız deneyimleri çekeceksinizdir.
Evet şimdi yaşadığınız duygulara bakın, titreşiminiz düşük mü, yüksek mi ?
Şimdi farkında olun, hangi titreşim içindesiniz? Negatif titreşimli duygulara mı sahipsiniz, yoksa pozitif titreşimli duygulara mı ?
Negatif titreşimli duygular ;
Korku, endişe, öfke, nefret, keder, kin, kayıtsızlık.
Pozitif titreşimli duygular :
Sevgi, mutluluk, huzur, coşku, neşe, cesaret, arzu, ümit.
2014 yılında hangi duygularda titreşmek istersiniz ?
Seçim tamamen size ait !
Yeni yılda pozitif titreşimli duygularda kalmanız dileğimle, yeni yılınızı kutlar, harika bir yıl geçirmenizi dilerim.
A.Nilgün Aktaş
Kişisel Gelişim Uzmanı
www.aysenilgunaktas.com
info@nilgunaktas.com