06.04.2016 - 10:57 | Son Güncellenme:
39 yaşında olan Zeynep Tanrıverdi: “Ben kendimi obez sanıyordum fakat lipödem hastasıymışım. Bunu farklı hastane ve branşları senelerce gezdikten sonra çok yeni, henüz 2 ay önce öğrendim.”
Genç hastanın tek sorunu ise kilo değil. Bir süre sonra ona eşlik etmeye başlayan el, ayak ve karın şişlikleri ile şiddetli eklem ağrıları…
Devamlı kilo problemi yaşayan Tanrıverdi, özellikle son beş senedir sürekli spor ve diyet yapmasına rağmen kilo veremiyor verdiği durumda ise iki katı olarak geri alıyordu bu duruma yaşadığı şiddetli ağrılar eşlik ediyordu. Diyetisyenler, obezite merkezleri, dahiliye servisleri, hemotoloji bölümü gibi sayısız branşa başvuran Zeynep Tanrıverdi’nin aldığı yanıt ise hep aynı “Şikayetleriniz kilo kaynaklı”.
SON BAŞVURU NOKTASI PSİKOLOG OLDU!
Gittiği bir başka doktorun tüp mide ameliyatı olabilirsiniz demesi üzerine ameliyattan korktuğu için yaptırmayarak bir psikoloğa başvuran Zeynep Tanrıverdi, yaşadığı sıkıntılı süreci ‘toplum içine çıkmak istemiyordum’ diye özetliyor.
“Ben boydan bayağı minyon bir insanım ve haliyle kilolarım en çok kalçada toplandığı için dışarıda oldukça dikkat çekiyordum. 4. Katta asansörsüz bir apartmanda yaşıyorum, merdivenlerde nefesin tıkandığı için evden çıkmak istemiyor çıktığımda ise girmek istemiyordum. Otobüste oturduğum zaman yan koltukta oturan kişinin bakışı veya dışarıda yemek yediğimde etraftaki insanların bakışı beni fazlasıyla huzursuz ediyordu.”
“EŞİM, BENİ SEVİYORSAN BOĞAZINI TUT VE KİLO VER DEDİ, DURUMUMLA İLGİLİ EN ÇARESİZ HİSSETİĞİM AN O ANDIR”
“Eşim, ‘beni seviyorsan senden tek isteğim şu boğazını tut da artık kilo ver’ dedi. Herhalde en yıkıldığım ve kendimi çaresiz hissettiğim o andı… 39 yaşımdayım, çocuğum yok ve hayatımdaki en değerli varlığım eşim. Onun benden bir tek isteği var ve ben onu yapamıyorum. Spor salonlarında ter döküyor, güzellik salonlarında aktivasyon – kavitasyon yapıyor, ozan saunalarda 75 derece sıcaklıklara giriyor ve diyet listeleriyle yaşıyorum fakat hiçbir değişiklik yok!”
Hastalığını tesadüfen öğrendiğini belirten Zeynep Tanrıverdi; “doktora başvurup teşhis konulduğunda ‘alnım açık ey insanoğlu, ben çok yediğim için şişman ve ağrıları olan bir kadın değilim, elimde olmayan sebeplerden, bir hastalıktan ötürü böyleyim ve bunun tedavisi mümkün’ diyebiliyorsunuz”
Zeynep Tanrıverdi’nin doktoru Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş; “Zeynep Hanım bedeninin alt yarısından kilo verememe, ağrı ve hareket zorluğu şikâyetleriyle bize başvurdu. Muayene ettikten sonra lipödem tanısı koyduk. Yaklaşık 5 saat süren Lenf Koruyucu Vaser Liposuction işlemiyle tek seansta 13 litre yağ aldık. Hastamız şu anda ikinci ayında, kilosu 80'den 67'ye inmiş durumda, daha da incelmeye devam edecek” dedi.
“LİPÖDEM, TIPKI TÜP MİDE AMELİYATI GİBİ SGK KAPSAMINA ALINMALI”
Zeynep Tanrıverdi, ameliyattan hemen sonra incecik olunmadığını ve ilk bir haftanın çok parlak geçmediğini vurguluyor: “Her ne kadar ilk bir hafta ağrılı bir dönem geçirerek ‘acaba ameliyat olmasa mıydım?’ desem de 10 günün sonunda tartıda ve aynada gördüğüm görüntüye zafer çığlıklarım eşlik etti. Ağrılar hafifleyip şişlikler inmeye başladığında hayatta değişmeye başlıyor. Burada önemli olan kilodan ziyade kiloya sebep olan faktörü bulmak. Nasıl ki tansiyon ve şeker hastalığı herkes tarafından biliniyorsa bu hastalıkta bilinmeli. Bunu yaşadığım için biliyorum ki lipödem teşhisi konulduktan sonra ameliyat açısından ödeme gücü olmayan birçok hasta kendine dört duvar arasına kapatıyor. Bu sebeple lipödemin de tıpkı tüp mide ameliyatı gibi SGK tarafından kapsam içine alınması gerekiyor.”
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, Lipödem, ABD istatistiklerine göre kadınların % 10 ile % 15'ini etkilemektedir. Bizim gözlemlerimize göre bu oran ülkemizde daha da yüksektir. Ne yazık ki bu yüksek orana rağmen lipödemli hastalar doğru tanıyı alamamakta ve doğru tedaviye ulaşamamaktadır.
Lipödemde diyet ve sporun tek başına çözüm olmadığını belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş; “Hastalara genellikle şişman oldukları ve kilo vermeleri gerektiği söylenir. Fakat lipödemin sebep olduğu yağlanmada diyetle belirgin azalma sağlanamaz’’ diyor.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, halk arasında genellikle estetik bir girişim olarak bilinen “liposuction”ın, özel bir formatta lipödem tedavisinde de kullanıldığını belirtiyor.
“Bu amaçla uygulanacak “liposuction”, estetik amaçlı “liposuction’’dan farklı olup lipödem konusunda deneyimli merkezlerde ve deneyimli plastik cerrahlar tarafından uygulanmalıdır. Çünkü lipödem tedavisi için yapılacak girişimde, büyük miktarlarda yağ alımı gereklidir ve hastaların olası komplikasyonlardan korunması için bir takım ekstra hazırlıklar gerekir. Tedavide özel ‘liposuction’ kanüllerinin kullanılması söz konusudur ve hastalar ameliyat sonrasında kişiye özel hazırlanmış korseler giyerler.”