Pazar"Yunanlı damat olabilmek için Yunanca ve sirtaki öğreniyorum"

"Yunanlı damat olabilmek için Yunanca ve sirtaki öğreniyorum"

21.11.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Yabancı Damat"ta Yunanlı Niko karakterini canlandıran Özgür Çevik: "Yunancayı tam olarak öğrenmem mümkün değil. Ama artık aksanımda nasıl bir değişiklik yapmam gerektiğini biliyorum. Sirtakiyi öğrenmekte zorlanmadım. Çünkü harmandalına benziyor "

Yunanlı damat olabilmek için Yunanca ve sirtaki öğreniyorum

axpaz011.jpg Niko dizide hayatını Türkiyede sürdüren bir Rum. İşi nedeniyle İstanbulda ama ailesi Atinada yaşıyor. Zaten dizinin gelecek bölümlerinin bir kısmı Atinada çekilecek. Nehir Erdoğanın canlandırdığı Nazlı ile Niko aralarında zaman zaman İngilizce zaman zaman da Türkçe konuşuyor. Ancak Çevik dizi boyunca sık sık Yunanca da konuşacak. Yunanca konuşmalar dizide altyazı ile Türkçeye çevriliyor. Çevik "Yunanca öğrendiğim için aksanım değişti. Türkçem yamuldu" diyor. Ailesi Selanik göçmeni olan Çevik "Teklifi aldığımda herhalde bir şeyler çekti diye düşünmüştüm" diyor. Geçtiğimiz hafta Kanal Dde yayınlanmaya başlayan "Yabancı Damat" Yunanlı Niko ile Gaziantepli Nazlının aşk hikayesini anlatan bir dizi. Bu romantik komedide Nikoyu İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü son sınıf öğrencisi Özgür Çevik (22) canlandırıyor. Çevik aslında müzisyen. Onu "Akademi Türkiye" yarışmasından hatırlıyor olabilirsiniz. Türvakın müdürü Meliha hanım beni aradı ve "Türker İnanoğlu seninle görüşmek istiyor, hemen atlayıp gelsene" dedi. Türker bey konuşmama ve yürüyüşüme baktı. Ardından deneme çekimine çağrıldım ve rolü aldım. "Yabancı Damat"ta oynama teklifini nasıl aldınız? Hiç şaşırmadım. Türker bey diziyi anlatana kadar aklımda soru işaretleri vardı ama o konuşmaya başlayınca hiçbiri kalmadı, rahatladım. "Akademi Türkiye"de yarışmacıydınız. Sonra oyunculuk teklifi aldınız. Teklifi alınca şaşırmadınız mı? "Dizideki Rum arkadaşlarım yardım etmeseydi çok zorlanırdım" Önceleri epey tedirgin oldum. Benden önce bu rolü Koray Candemir oynayacaktı. Ama askerlik sorunu nedeniyle vize alamadı. O rol alamayınca bana teklif geldi. Rol teklifini aldığımda çekimlerin başlamasına çok az zaman kalmıştı. "Yunanca konuşacaksın" dediklerinde "Başarabilir miyim?" diye endişelendim açıkçası. Çekimler, iki gün boyunca Rum bir öğretmenden Rumca dersi aldıktan sonra başladı. Yakında da bir oyuncu koçum olacak ve bana oyunculuk dersi verecek. Çünkü "Akademi Türkiye"de kameraların bizi çektiğinin sürekli farkında olmamızı istiyorlardı. Biz de ona göre hareket ediyorduk. Dizide ise kameraların çekim yaptığının farkında olmadan, onları yok sayarak rol yapmak gerekiyor. Hem önceki deneyimimi üstümden atmak hem de gerçekten başarılı olmak için bir oyuncudan ders almam gerektiğini düşünüyorum. İlk oyunculuk deneyiminizde bir Yunanı canlandırmak zor olmadı mı? İlk başlarda "Bu işi kıvırabilir miyim acaba?" diye düşünmediniz mi? Evet, Yunanca çok zor bir dil. Çekimler yaklaşık bir aydır sürüyor ve ben şu an hiçe yakın Yunanca biliyorum. Şimdi "Git Yunanistana, derdini anlat" deseler anlatamam. Ama aksanımda nasıl bir değişiklik yapmam gerektiğini biliyorum. En azından dilim Yunancaya dönüyor. Zaten aksanımın hiçbir zaman bir Rum kadar iyi olması mümkün değil. Söylediklerimin anlamlarını ezberliyorum ama dilin kökenine inmedim. Çünkü bölümleri çekebilmek için önce Yunancayı kıvırabilmem gerekiyordu. Bu yüzden en pratik yollara gitmek zorunda kaldık. Dizide oynayan Rum arkadaşlar yardımcı olmasaydı eminim çok zorlanırdım. Dil probleminizi nasıl çözüyorsunuz? Konuyla ilgili tarih kitaplarını okumak istiyorum ama fırsatım olmadı ne yazık ki. Gerçi felsefe okuduğum için Yunan mitolojisiyle iç içeyim. Bundan sonra Yunan kültürünü inceleyip Niko karakterini oturtacağım. Tarih kitaplarınıza bakıp o yıllarda Türkler ve Yunanlılar arasında neler olmuş diye bilgi tazelediniz mi? "Dizi eğer Türkiyede tutarsa belki Yunanistanda da yayınlanır" "İlk konserimin Türk-Yunan dostluğu konseri olması enteresan bir tesadüftü" Evet, enteresan bir tesadüf. Bu konserde "Akademi Türkiye" yarışmacılarından sadece beni çağırmışlardı. Yunanlı bir gruptan sonra sahne aldım. Konser bitiminde Türk-Yunan dostluğuna yaptığım katkıdan dolayı bana belge de vermişlerdi. Şimdi bu diziyle Türk-Yunan dostluğuna daha büyük bir katkı sağlayacağız. İlk konseriniz Türk-Yunan dostluğu konseriymiş. Bu bir tesadüf müydü? Niko mübadele yüzünden Türklere kırgın. Ama başına olmadık bir şey geliyor ve bir Türk kızına aşık oluyor. İleriki bölümlerde Nazlı sayesinde Türkleri tanıyacak. Ama bu sırada aralarında atışmalar da olacak tabii. Nikoyla Nazlı arasında Türk ve Yunan olmalarından dolayı sürtüşme olacak mı? Simi Adası ve Bodrumda. Antepte de çekim yapılıyor. Daha sonra Atinaya da gideceğiz. Dizinin çekimleri nerede yapılıyor? Simi Adasına ilk kez gittim. Üç gün kaldık. Tüm çekimlerde Rumca konuşuldu. Simi masal gibi bir yer. Yunan Başkonsolosluğunun da haberi var bu projeden ve bize çok yardımcı oldular. Adadaki Yunan polisi de bize kolaylık sağladı. Simi Adasında Türk-Yunan çekişmelerinden eser kalmadığını gördüm. Ada halkı bize süper davrandı. Hatta Türk olduğumuz için bize ekstra iyi davrandılar. Bir İngiliz turiste bu kadar iyi davranmıyorlardır bana kalırsa. Türkler ve Yunanlılar birbirine çok benzeyen iki millet. Mesela kahvehaneleri bizimkilerin aynısı. Tek fark onlarda içki de satılıyor. Simi Adasındaki çekimlerde halk size nasıl davrandı? Simi Adasındaki çekimlerde İstanbulda yaşayan Rumlar rol aldı. Dizinin ileriki bölümlerinde de Rum oyuncular olacak. Yunancayı onlar olmasa da kıvırırdım ama çok daha zor olurdu benim için. Çünkü gerektiğinde Türkçe açıklamalar yaptılar bana. İleriki bölümlerde de Rum oyuncular rol alacak dizide. Onlardan bir Rumun nasıl yaşadığını, nasıl davrandığını öğrenmeye çalışıyorum. Mesela Rumlar Türklerden her konuda daha rahat. Ayrıca çok fazla el kol hareketi yapıyor ve çok mimik kullanıyorlar. Ama izlenimlerim sırasında gördüm ki onları bizden ayıran sadece ufak ayrıntılar. Rum rol arkadaşlarınızdan Rumcanın dışında başka hangi konuda yardım aldınız? "Şu sıralar Yunanca parçalar dinlediğim için çıkaracağım albüme Rumca bir şarkı da eklemeyi düşünüyorum" Bu dizileri Simi Adasındaki bir Yunanlıdan duydum. Çekim sırasında yanımıza gelip "Ne çekiyorsunuz?" diye sordu. Hikayeyi anlatınca o da bize, orada da içinde Türk kahramanların bulunduğu dizilerin çok iyi reyting aldığından bahsetti. "Yabancı Damat" eğer Türkiyede tutarsa belki Yunanistanda da yayınlanır. Çünkü Yunanistanda da bu tip diziler bizimle paralel gidiyor ve böyle bir dizi çektiğimizden haberleri var. Yunanistanda Yunan oyuncuların Türkleri canlandırdığı Yunan dizileri son dönemde çok popüler oldu. Sizin bundan haberiniz var mı? Bu dizileri izleyebildiniz mi? Bana sirtaki dersi vermek için Rum olan bir Türk vatandaşı ayarlandı. Hatta sonra dans hocamı da dizi ekibine dahil ettik. Zaten "Akademi Türkiye"de dans dersleri almıştık, onun dışında da dansla ilgileniyordum. Sirtaki bizim harmandalına çok benziyor. Yalnızca biraz daha hareketli bir dans. Babam Aydın, Nazillili. Bu yüzden bu dansa göz aşinalığım var. Sirtaki öğretmenim de bana dans kalıpları öğretmedi. İçimden gelenleri yapmamı söyledi. Çekim sırasında bazı sirtaki hareketlerine uydum, geri kalanı da içimden gelerek yaptığım hareketler. Dizinin fragmanında sirtaki yapıyorsunuz. Kimden, nasıl öğrendiniz bu dansı? Elbette. Hazır promosyon varken hemen albüm çıkarayım gibi bir derdim yok. Zaten dizide de benim müzisyen kimliğim yer almıyor. Şu an oyunculuğu deniyorum. Albümün ne kadar zaman sonra çıkacağını bilmiyorum. Çünkü sindire sindire yapılan bir albüm olmasını istiyorum. Şimdi oyunculuk yapıyorsunuz ama aslında şarkı söylüyorsunuz. İleride albüm projesi var mı? Belki eklerim. Simiden birkaç Yunan müziği albümü aldım. Şu sıralar onları dinliyorum. Zaten bu müziği dinlediğim için albümümde Yunan müziğinden etkiler görülecektir. n Hazır Yunanca öğreniyorken albümünüze belki bir de Rumca parça koyarsınız. Yunanlı Niko ve Nazlının aşkı Nazlı (Nehir Erdoğan) Antepli bir ailenin üniversiteyi yeni bitiren kızı. Ailesi tarafından beşik kertmesiyle evlendirilmek isteniyor. Bunun üzerine Bodruma arkadaşının yanına kaçıyor. Nikonun ailesi 1965te mübadele sırasında İstanbuldan Yunanistana gönderilmiş. Gemi yapıp sattıkları için Nikonun bir ayağı sürekli Türkiyede. Sık sık İstanbula ve Bodruma geliyor. Niko ve Nazlı Bodrumda karşılaşıyor ve aşkları başlıyor. Nikonun bir de sevgilisi var. Onu da şarkıcı Natalia canlandırıyor. Niko, Nazlı ile birlikte Antepe gidince olaylar karışacak. Kızın ailesinde, Niko Yunan olduğu için ona karşı bir önyargı var çünkü. Ama Nikonun da ailesinin mübadele sırasında Atinaya dönmesi nedeniyle içten içe Türklere karşı bir önyargısı var. "Yabancı Damat" nasıl bir hikaye üzerine kurulu? Yunan televizyonlarında Türk kahramanlı diziler reyting savaşında Yunanistanda da yerli diziler aynı bizim ülkemizde olduğu gibi reyting yarışlarında en önemli yeri kaplıyor. Özellikle içinde Türk kahramanların bulunduğu, Türk genciyle Yunanlı kızın aşkını anlatanlar üst sıralarda. Türkleri Yunanlı oyuncular canlandırıyor, rolleri için Türkçe öğreniyor, abdest alıyor, namaz kılıyor, türban takıyorlar... Yunanistanda ülke çapında yayın yapan dört büyük özel televizyon kanalı Mega, Antena, Alpha ve Alter amansız bir reyting yarışı içinde. Devlet televizyonları ET ve NET de ünlü Yunanlı yazarların eserlerini dizi haline dönüştürüp "Bu yarışta biz de varız" diyor. Özellikle yerli diziler bu yarışın vazgeçilmez parçası. Ana haber bültenlerinden sonra saat 21.00de başlayan yerli dizi kuşağı geceyarısına kadar sürüyor. Önce komedi, sonra dram. Yunanlı yapımcıların dizilerdeki "sihirli" formülü ilginç aşklar, karmaşık ilişkiler, entrikalar. Bu yıl ise moda Türkler. Yunanlı yapımcılar başarının formülünü "komşuda", "suyun öte yanında" aradılar. Türk kahramanların olduğu diziler Egenin iki yakasında 5 yıldır yaşanan yakınlaşma sürecinin bir kanıtı sayılabilir. Çünkü dizilerdeki Türkler kötü karakterleri değil, iyi ve dost insanları canlandırıyorlar. Türk kahramanlar dizilerde birkaç cümle Türkçe de konuşuyorlar. Bu konuşmaların Yunanca tercümesi ise altyazı ile yapılıyor. "Çekimlerden önce defalarca Trakyaya gidip geldim" Uzun zamandır İslam dini ile ilgilenmek istiyordum. Bu dinin geleneklerini, inançlarını öğrenmek istiyordum. Anastasia Kaliocinin "Bana Elveda Deme" adlı kitabını okuduktan sonra Trakyaya gittim ve araştırmalar başladı. Çekimlere kadar defalarca Trakyaya gittim. Orada insanları hiç bıkmadan, usanmadan dinledim. Çok kişiyle dost oldum. Beni düğünlerine çağırdılar, evlerini açtılar. Türkçe dil sorununu, gelenek ve göreneklerle ilgili detayları asistanlarımdan öğrendim. Tanıdığım kadarıyla Türkler insan odaklı, dinlerine bağlı. Büyüklere saygılı, çocukları da çok seven insanlar. Manusos Manusakis "Bana Elveda Deme"nin yönetmeni "Din farklılığı yüzünden insanlar ayrılmamalı" Oynadığım Murat çok terbiyeli, ailesine, geleneklerine, dinine bağlı bir genç. Meleki seviyor ama kalbini Hristinaya kaptırıyor. Çekimler sırasında Trakyadaki azınlığı daha iyi tanıma fırsatı buldum. Dindar insanlar ama genç nesil modern. Genelde kapalı bir toplum. İslama yabancı değilim. Çocukluk yıllarımda bir süre Kahirede yaşadım. Öğrendiğim kadarıyla Trakyada benzer aşklar yaşanmış. Din farklılığı insanları ayırmamalı. Her gün evde saatlerce Türkçe çalışıyorum. Anlamıyorum ama alfabesi ile yazmayı öğrendim. İstanbulu ziyaret ettim ve halklar arasında bir değişiklik olmadığını orada anladım. Memos Begnis "Bana Elveda Deme"nin Muratı "Fırsat bulursam İstanbulu ziyaret etmek istiyorum" Melek iyi bir kız. Utangaç, saygılı, dürüst. Gümülcinedeki çekimler sırasında pek çok Melek gördüm. Melek gibi yaşayanları sevdim. Melek rolü bana bilmediğim şeyleri öğretti. Eğer Melek gibi büyüseydim bugün Melek gibi yaşamak isterdim. Mutlu da olurdum. Babamın işi gereği yedi yıl Birleşik Arap Emirliklerinde yaşadım. Türbana da, İslamın dini inançlarına da yabancı değildim. Türbanı da çok sevdim. Çekimler sırasında türbansız dolaşmaz hale geldim. Türkçe mükemmel bir dil. Dizinin çekimleri bittiğinde ders almaya başlayacağım. Yılbaşından önce de fırsatını bulup İstanbulu ziyaret etmek istiyorum. Benim hayat felsefemde azınlık yoktur. Herkes eşittir. Benim için Nikos ne ise Hasan, Ayşe de aynıdır. Anna Tsukala "Bana Elveda Deme"nin Meleki "Ülkem Yunanistanda böyle kişilerin yaşadığını bilmiyordum" Batı Trakyadaki azınlığın çok farklı dünyaları var. Toplumun yapısı farklı. Hıristiyanlar ve Müslümanlar uyum içinde yaşıyorlar ama dünyaları değişik. Ülkem Yunanistanda böyle insanların yaşadığını bilmiyordum. Murat ile Hristina aşkı çok zor. Belki istisnalar vardır ama kaideyi bozmaz. Ama eğer benim yaşam tarzıma uygun olursa ben de bir Türke aşık olabilirim. Thalia Matika "Bana Elveda Deme"nin Hristinası Baba-oğul aynı Kürt kızına tutulunca Pazartesi geceleri Alpha TVde gösterilen "Aşipel" (Açık Deniz) Midilli Adasında geçiyor. Stratis (Yorgos Voyacis), Midilli ile Ayvalık arasında turist taşıyan bir teknenin sahibi. Çok sevdiği karısının ölümünden sonra delikanlılık çağındaki iki oğlu ile birlikte yaşamakta. Stratis bir gün Iraktan Türkiyeye geçtikten sonra Yunanistana kaçmaya çalışan Seyda (Nina Loçari) adlı bir Kürt kızıyla tanışıyor. Seyda, Stratisin ölen karısına son derece benziyor. Stratis ona aşık oluyor. Büyük oğlu Teodoros da Seydaya aşık olunca bir aile dramı yaşanıyor. "Aşipel" Alpha TVnin en çok izlenen dizisi. Tüm sıralamada ise en çok izlenen 10 dizinin içinde. Geçtiğimiz günlerde Yunanistanda bu diziyle ilgili bir olay patlak verdi. "Aşipel" dizisinde Despina Miru, Türk görgü tanıklarının ifadelerine göre geçen salı günü Batı Trakyada İskeçenin Şahin köyündeki üç camiden birisinde "iç çamaşırlarının üzerine önü açık bir palto giyerek" dolaştı. Şahin köyünde yaşayan Batı Trakyalı Türkler buna tepki gösterdi. Miru ise uygunsuz kıyafet giymediğini, camiiye girmediğini ileri sürdü. Gerek "Aşipel"de gerekse "Bana Elveda Deme"de konu edilen aşkların sık sık müstehcen sahnelerle gösterilmesi Batı Trakya Türkleri tarafından hoşnutsuzlukla karşılanıyor. Müstehcen sahneler Batı Trakya Türklerini rahatsız ediyor Türk öğretmen Yunanlı genç kıza aşık oluyor Cuma akşamları Antena TVde gösterilen "Bana Elveda Deme" Batı Trakyada Türk azınlığın yoğun olarak yaşadığı Gümülcinede bir Türk öğretmen ile üniversite öğrencisi bir Yunanlı genç kızın aşkını konu ediyor. Murat (Memos Begnis) Gümülcinenin bir kasabasındaki azınlık okuluna yeni atanmış genç bir öğretmendir. Öğrencilerine Türkçenin yanı sıra Yunanca da öğretiyor. Fenerbahçeli olduğunu söyleyen bir öğrencisini Olimpiakosu da desteklemesi için teşvik ediyor. Ailesi son derece muhafazakar ve dindar olan Murat uzun zamandır sevdiği Melek (Anna Tsukala) ile evlilik hazırlıkları yapıyor. Türbanlı Melek de tipik bir Batı Trakya Türk ailesinin kızı. Murat bir gece arkadaşı ile birlikte Yunan müziğinin çaldığı bir bara gidiyor ve gördüğü rebetiko oynayan genç kıza aşık oluyor. Muratın beynini, kalbini delik deşik eden Hristina (Thalia Matika) hukuk öğrenimi görmek için Atinadan Gümülcineye gelen bir Yunan kızı. İki farklı dünyanın insanları Murat ile Hristinanın aşkı başlıyor. Hristina ilk cinsel ilişkisini Murat ile yaşıyor. Ama aileler, sevgililer, din farkı, millet farklılığı bu aşka karşı çıkıyor. "Bana Elveda Deme"nin Türk kahramanlarını Yunanlılar canlandırıyor. Yunanlı aktörler rol gereği camiye girip namaz kılıyor, abdest alıyorlar. Dizi bu yıl çekilen diziler arasında en çok izleneni. Yunanlı aktörler rol gereği abdest alıyor, camide namaz kılıyor Türkçe öğrenmek için dört ay kursa gitti Devlet televizyonu Nette, uzun yıllar Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülünün Yunanistan Komitesi başkanlığını yapan Atina Akademisi üyesi Tasos Athanasiadisin "best seller" kitabından uyarlanan "Niovinin Çocukları" gösteriliyor. Yaklaşık iki yıl süren araştırmalardan sonra çekimlerine başlanan dizi 1917-1922 yılları arasında Salihlide geçiyor. Ancak Salihlide dönemi hatırlatan bir mimari kalmadığından çekimler Yunanistanın İskeçe ve Dedeağaç ile Bulgaristanın Filibe şehirlerinde yapılıyor. Dizinin kahramanı Yunanlı bir banker (Grigoris Valtinos) ve ailesi. Salihlinin ağası Eşref bey (Yorgos Mutsios), karakol komutanı Yılmaz Daykal (Andonis Frangakis) ile yardımcısı İsmet dizinin "Türk" kahramanları. Oyunculardan Andonis Frangakis bu rolü için Türkçe öğrenmek üzere dört ay kursa gitmiş. Dizinin ilk bölümlerinde, İzmirin Yunanlılar tarafından işgalinden önce Salihlide Türkler ile Yunanlıların nasıl uyum içinde yaşadıkları anlatılıyor. İlerleyen bölümlerinde ise Kurtuluş Savaşı ve Yunanlıların Küçük Asyadan büyük göçü... Yunanistanda o dönem ile ilgili genel görüşler göz önüne alındığında hayli tarafsız bir yaklaşımla olaylara bakan dizide Türkler, Yunanlı bankere ve ailesine zor günlerinde yardımcı oluyorlar."Niovinin Çocukları" Yunan devlet televizyonlarındaki diğer dizilerden iki misli fazla izleyici topluyor.