21.03.2021 - 03:07 | Son Güncellenme:
Seyhan Akıncı
Gençlik dizisinden dönem işine ekranda pişmesine tanıklık ettiğimiz bir isim Ezgi Eyüboğlu. Şimdilerde TRT 1’in pazar akşamları ekrana gelen iddialı dizisi “Teşkilat” ile çıkıyor izleyicinin karşısına. Sımsıcak gülüşü, ışıl ışıl saçları ve masum ifadesiyle hep “iyi” kızdı bugüne kadar. Tam da bu sebeple hayat verdiği Ceren’i “Kariyerim boyunca beni en çok heyecanlandıran karakter oldu” diye anlatıyor. Onun için işler bugünlerde sadece sette yolunda gitmiyor. Oğulcan Engin ile birlikteliğinden “Hayatımın mutlu ve huzurlu olduğum bir dönemindeyim” diye söz ediyor genç oyuncu. Emily’s Garden’da bir araya geldiğimiz Ezgi Eyüboğlu ile “Teşkilat”tan aşka, koronavirüsle mücadelesinden mutfaktaki marifetlerine pek çok şeyi konuştuk.
Uzun bir aradan sonra TRT 1 de erkana gelen “Teşkilat” dizisiyle setlere geri döndünüz. Yeniden sette olmak nasıl hissettiriyor?
Çok iyi hissettiriyor. Her detayıyla içime sinen bir proje gelene kadar beklemeye karar vermiştim. Bu yüzden çok özlemiştim sette olmayı. Sonunda kavuştuk. TRT 1’de yayınlanan dizimiz “Teşkilat” şahane bir kadronun kurulduğu, seyircinin de çok sevdiği bir iş oldu. Üstelik çok keyifli bir setimiz var. Bütün bunlar bana sürekli iyi ki beklemişim dedirtiyor.
Hayat verdiğiniz Ceren karakteri, hazırladığı pesto sosları Fransız restoranına satarak geçimini sağlayan bir kadın olarak çıkıyor ilk etapta karşımıza. Karantinada mutfak becerilerini geliştirenler arasına katıldınız mı siz de?
Benim her zaman mutfakla aram iyiydi. Yemek yapmayı, misafir ağırlamayı severim. Ama tabii ki bu dönemde ben de menüme yeni yemekler ekledim, farklı tarifler denedim. Bir sağlıklı yaşama bir karbonhidrata adadım kendimi.
İzleyicinin karşısında ilk kez güler yüzünün ardında başka bir gerçekliği barındıran bir karakterle çıkacaksınız. Ceren olmak konusunda Ezgi’yi en çok neler heyecanlandırıyor?
Kariyerim boyunca beni en çok heyecanlandıran karakter oldu diyebilirim Ceren için. Oyunculukta çeşitlilik gerçekten önemli. Ne zamandır yolumun böyle köşeli ve farklı bir karakterle keşismesini bekliyordum. İçinde birçok farklı duyguyu barındıran, dönüşümleri olan, gizemli bir karakter Ceren. Onun hikayesi beni gerçekten heyecanlandırıyor.
Diğer yandan Ezgi Eyüboğlu’na baktığımızda sürekli güzel bir kadın görüyoruz. Güzellik ne ifade ediyor sizin için?
Teşekkür ederim ama “sürekli” kısmı bana biraz iddialı geldi. Sosyal medyada çoğu zaman en özenli, bakımlı halimizle kendimizi gösteriyoruz. Yani şunu söylemeye çalışıyorum benim de kendimi iyi hissetmediğim zamanlar oluyor. Elbette kendime bakmayı ve iyi görünmeyi ben de herkes kadar seviyorum. Güzellik denince de aklıma içten bir gülümseme geliyor önce.
Daha önceki bir söyleşinizde kontrolcü bir yapınız olduğunu ifade etmişsiniz. Pandemi gibi işlerin kontrolden çıktığı bir dönemde neler yaşadınız? Bu kontrolsüzlükle nasıl başa çıkıyorsunuz?
Yaşımın da getirdiği olgunlukla eskiye göre çok şey değişti diyebilirim. Bunlardan biri de kontrolcü yapım. Eskiye göre çok daha iyiyim bu konuda. Hayatta hiçbir şeyin garantisinin olmadığının, her şeyi akışına bırakmanın, gün be gün hayatın bize sunduklarını karşılamanın en doğrusu olduğunu öğrenmeye başladım. Böylesi hem daha eğlenceli hem de daha az yorucu.
Aşkı bulan ve yaşayan şanslı insanlardansınız…
Hayatımın mutlu ve huzurlu olduğum bir dönemindeyim.
Dönem işinde de izledik sizi gençlik dizilerinde de. Bir oyuncu olarak oynamayı hayal ettiğiniz bir rol var mı?
Çok var çok! Oyunculukta hayaller bitmiyor. Farklı kadın karakterler var zihnimin içinde. Umarım bir gün yolum bu karakterlerle kesişir.
Pandemi sizde neleri değiştirdi ya da size bir şeyler öğretti mi bu geride kalan bir yıl?
Pandemi aslında benim hayatımda çok fazla bir şey değiştirmedi. Evcimen biriydim her zaman. Eğlence anlayışım da öyledir. O yüzden evde olmak beni çok etkilemedi ama sağlığın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Özellikle de sevdiklerimizin, ailelerimizin sağlığının.
Hayatın normalleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu normalleşme gerçekleştiğinde yapmak için sabırsızlandığınız ilk üç şey nedir?
Sevdiklerime sarılmak, bir araya gelmek! Ve bir de özgürce seyahat edebilmek. İlk işim ziyaret etmek istediğim merak ettiğim ülkelerden birine adım atmak olur.
Önceleri Ezgi Eyüboğlu magazinden biraz uzak biriydi. Şimdi ise neredeyse her hareketi izleniyor. Bu kadar göz önünde olmak, izleniyor olmak sizi nasıl etkiliyor?
Yaptığım işin bir parçası göz önünde olmak. Bu işi yapıyorsak beraberinde getirdiklerini de göğüslemek gerek.
“Korkularınızı paylaşacağınız birinin olması iyi hissettiriyor”
Koronayı atlattınız tekrar geçmiş olsun. Nasıl geçti o süreç, sonrasında herhangi bir etkisi kaldı mı, hâlâ kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
Evet, evde atlattım ama yine de çok zor bir süreçti. Fiziksel zorluğunun yanında psikolojik bir savaş aynı zamanda. Çünkü bilinmezlik büyük bir korku yaratıyor insanda. Acaba yarın nasıl uyanacağım, daha kötü olur muyum sorularıyla savaşıyorsunuz kendi içinizde. Tat ve koku duyuları da gitti bende bu süreçte. Ve bir ay boyunca da gelmedi. Sonrasında yavaş yavaş eskiye döndü. Gerçekten ben evde geçirmeme rağmen çok zorluydu. Çok çok çok dikkat etmek lazım.
Diğer yandan uzmanlar Kovid-19 sürecinde yalnız olmamanın çok büyük şans olduğunu dile getiriyor. Hayatınızda birinin olması böyle izole bir dönemde yalnız hissetmemiş olmak nasıl geldi?
Evet, bu kadar bilinmezlik ve korkunun içinde yalnız olmak ya da yalnız hissetmek kötü hissettirebilir gerçekten. Ailelerimizi bile göremedik aylarca, evden çıkmadık. Size destek olup korkularınızı paylaşabileceğiniz birinin olması iyi hissettiriyor kesinlikle.