20.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Fırat Karadeniz - firat.karadeniz@milliyet.com.tr
Geleceğin dünyasını şekillendiren mühendislerin, mimarların ve endüstriyel tasarımcıların her sene buluştuğu bir etkinlik var: Autodesk University. Autodesk endüstriyel kullanıma uygun profesyonel yazılımlar geliştiren bir şirket. Uzun zamandır da Autodesk University adını verdiği bu etkinlikle binlerce kişiyi buluşturuyor ve yeni teknolojik gelişmelerle yarının dünyasının nasıl şekilleneceğine dair bir vizyon koyuyor ortaya.
Bu seneki Autodesk University 1-3 Aralık tarihleri arasında Amerika’nın Las Vegas kentinde düzenlendi. Venedik temalı ünlü The Venetian oteldeki etkinliğe katılanların sayısı ise 10 binin üzerindeydi. Autodesk University özünde aşırı ciddi bir konferanslar dizisi. Fakat şirket bu etkinliğin sadece sunumlar, konferanslar, yuvarlak masa sohbetleri ve fuardan ibaret olmasını istemiyor. Bu yüzden de casinoları ve gece hayatıyla ünlü Las Vegas’ı seçiyor. “Mühendis şakası” yapmak istemem ama katılımcılar eğlenmek zorunda!
Üniversite yıllarına dönüş...
Autodesk University herkesin katılımına açık. Tüm Türkiye’yi dev bir şantiyeye dönüştüren, bitmek bilmeyen inşaatlara projeler çizmek ya da endüstriyel tasarımlar yapmak için şirketin yazılımlarını kullanıyorsanız siz de 2016’da düzenlenecek etkinliğe katılabilirsiniz. Hatta kariyeriniz için çok faydalı olacağını da söyleyebilirim. Yalnız şimdiden uyarayım: Autodesk University’ye katılmak bir anlamda üniversite yıllarına geri dönmek demek.
Las Vegas’a gitmeden önce ben birkaç saatimi programımı oluşturmaya ayırdım. Çünkü etkinlinlik kapsamında yüzlerce sunum, konferans ve konuşma var. İlginizi çekenleri, programınıza uygun olması şartıyla seçmeniz ve “ders çizelgenizi” yanınızdan ayırmamanız gerekiyor. Devasa otelin misafirlerinin bir kısmı casinoda para harcarken etkinliğin katılımcıları sırtlarında çantaları, boyunlarında kimlik kartları ve ellerinde kahveleriyle konferans salonları arasında koşturuyorlar.
Autodesk University’nin en dikkat çekici etkinliklerinden biri açılış konuşmalarıydı. Tüm katılımcıların yani 10 binin üzerinde insanın katıldığı bu etkinlik sanırım sıra beklemek zorunda kaldığımız tek konuşmaydı. Açılışı şirketin CEO’su Carl Bass yaptı ve bizi nasıl bir geleceğin beklediğini anlattı. Autodesk yazılımlarından bahseden Bass, artık insanların yazılımları sadece kullanmadığını hatta yazılımların insanlara tasarım konusunda yardımcı olduğunu söyleyerek “Mükemmeli üretmek için Apple olmanıza gerek yok” dedi.
Autodesk University kapsamında katıldığım onlarca sunumun ardından benim aklımda kalanlar şunlar: Tasarım işi artık sadece insanlara özgü değil. Bilgisayarlar bu konuda artık bir araç değil; birer yardımcı. Üretim ise üç boyutlu yazıcıların işi. Robotlar bize bu süreçte yardım edecek. Endişelenmeyin! Robotların işlerimizi elimizden almaları mümkün değil. Tabii robotları kullanmayı biliyorsanız!
Geleceği bilgisayarlar tasarlıyor
Geleceğimizi şekillendirecek bir yenilik de “generative” tasarım. Tasarım sürecine algoritmaları ekleyen bu yenilik ihtiyacı en iyi şekilde karşılayacak bir üretim çıkarıyor ortaya. Bunu en iyi anlatan örnek ise Airbus ve Autodesk’in birlikte geliştirdikleri ve Las Vegas’ta tanıtılan 3D baskı ile üretilmiş uçak kabini bileşeni olabilir. Uçakta oturma alanıyla yemeklerin hazırlandığı bölümü birbirinden ayıran ve kabin memurlarının oturduğu açılır-kapanır koltukları taşıyan bir duvarı generative tasarım ile yeniden yaratan iki şirket mevcut tasarımdan yüzde 45 daha hafif bir sonuç elde etti.
“Generative” tasarımın kullanıldığı tek alan sivil havacılık değil elbette... Daha ortopedik ayakkabılar yaratmak için de uzuvlarını kaybedenler için 3D baskı ile üretilen protezlerde de bu tasarım anlayışı kullanılabiliyor. Hatta kafatasları zarar görmüş hastaların tedevi edilmesinde bile bu yeni tasarım anlayışının etkileri var. Önümüzdeki yıllarda bu tasarımları hayatımızın her yerinde göreceğiz. Öyle ki Autodesk’in CTO’su Jeff Kowalski’ye göre 20 yıl içinde 2 bin yıllık gelişim sürecimizi geride bırakmamız çok olası.
Sadece keyif için değil üretim için
Gelecektenbahsedip “nesnelerin interneti”nden söz etmezsek dayak yeriz... Autodesk University’nin birçok sunumunda da nesnelerin internetinden bahsedildi. Hemen size birkaç kehanet verelim: Itamco şirketinin teknoloji ve gelişimden sorumlu yöneticisi Joel Neidig’e göre 2020’ye kadar dünya üzerinde 26 milyar cihaz “nesnelerin interneti”ne bağlı olacak.
“Nesnelerin interneti”ni sadece siz eve girmeden önce kahveniz hazır olsun diye kullanmayacaksınız. Asıl gelişme endüstriyel alanda yaşanacak. Öyle ki Las Vegas’ta girdip çıktığım sunumlardan anladığım kadarıyla maden sektöründen aşina olduğumuz devasa kamyonlar artık sürücüsüz! Hepsi nesnelerin interneti sayesinde yollarını buluyor. Bu da iş kazalarının önüne geçmek demek.
Yeni tasarım anlayışı daha hafif ve dayanıklı ürünler demek.
IP adresi bir problem değil
Nesnelerin interneti söz konusu olduğunda en büyük kafa karışıklığı IP adreslerinin yeterli olup olmayacağı galiba... Çünkü internete bağlı olacak her nesne için ayrı bir IP adresine ihtiyaç var. Yine Joel Neidig’in sunumundan bahsedelim: Neidig IPV6 (internet protokolü sürüm 6) sayesinde dünya ve dünyaya benzer 100 gezegenin yüzeyindeki her atom için bir IP adresimiz olabilecek.