12.10.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
"Bu sergi biriktirdiklerimin ve ürettiklerimin bir özeti gibi" diyen Paksoy bu kadar geniş bir serginin Türkiyede ilk defa yapıldığını belirtiyor. 2 bin metrekarelik alandaki "Koleksiyondan Kreasyona Bir Başarı Öyküsü" isimli sergi 19 Ekime kadar devam edecek. Sergiyi her gün 11.00-19.00 arası ziyaret edebilirsiniz. Borusan Oto İstinye: (0212) 359 30 30 Hem bir koleksiyoncu hem de bir yaratıcı olan Gönül Paksoyun Borusan Oto İstinyedeki sergisi gelenleri hayran bırakıyor. Açılışa katılan Hıncal Uluç, Paksoyun İstanbul Arkeoloji Müzesine kayıtlı parçalarından 206 tanesini toplu halde görünce "Böyle büyük çapta bir koleksiyonu dünyanın hiçbir yerinde görmedim" diyor. Sergiye gelip de Paksoyun ürettiği elbise, çanta, ayakkabı, bebek, yastık, tarak, düğme ve takıları görenler ise onun Teşvikiyedeki mağazalarının sürekli müşterilerini daha iyi anlıyor. Eski Türk takılarını gerçeğe en uygun şekilde yapmaya çalışıyordum. Yorumlar katıyordum. Çalıştığım usta bir süre sonra şöyle demişti: "Bu eğri büğrü şeyleri senden başka beğenen yokken şimdi herkes bunların peşinde." Koleksiyoncuyken takı üretmeye başladınız. İlk takılarınız nasıldı? Ben giysi yapmıyorum. Giyilebilecek, takılabilecek, başınızda, ayağınızda, kolunuzda taşıyabileceğiniz, işlevsel bir sanat eseri yapıyorum. Her yerde kullanabilirsiniz. Sonra kıyafetler geldi ama sizin giysileriniz bildiğimiz kıyafetlere benzemiyor. Bu elbiselerin içinde şu anda yaptıklarım olduğu gibi 10 yıl önce yaptıklarım da var. Ama ayırt edemezsiniz. Çünkü ben çok büyük değişiklikler yapmıyorum. Benden alışveriş yapan Gönül Paksoy meraklılarının birer koleksiyoner olduklarını düşünüyorum. "Bu eskidi, bunu elden çıkarayım" diye düşünmüyor ve saklıyorlar. Eğer modacı olsaydım trendler doğrultusunda bir şeyler üretmek zorundaydım. Böyle yaptığınız zaman da, ne bileyim Gaultiernin kıyafetini bile atarsınız, bir süre sonra demode olur. Benim yaptığım işte modayla paralel bir şey olmadığı için demode olması söz konusu değil. Eskiyince bir kenara atacağımız kıyafetlerden bahsetmiyoruz ama değil mi? Yabancılar dükkanıma geldikleri zaman kendini kaybediyor. Yabancı müşterinizin çok olduğunu söylediler bana... 1000in altında değildir. Kaç tane sürekli müşteriniz vardır? "Kenzo da benden giyiniyor" Var tabii ki. Bunlardan en ünlüsü modacı Kenzo. Senede bir kere benden alışveriş yapar. İlk geldiğinde de "Bu kadın nasıl oluyor da bizden daha ünlü değil, çözemedim" demiş. Erkek ürünlerinin azlığından yakınıyorlar ama. Mesela Uğur Yücel "Haksızlık bu" diye bağırmıştı. Sizin kıyafetlerinizi alan erkek müşterileriniz de var mı? Geçtiğimiz ramazan ayında Katar emirinin eşine bir koleksiyon hazırladım. Çok zevkli bir kadın. Başka ünlü müşteri geliyor mu aklınıza? Bu giysileri giyen kadınlar yatak odalarında ne giymek isterler diye düşünüp ipek gecelikler yaptım. Sonra yataklarındaki örtüler de öyle olmaz dedim. Sonra sofra örtüleri istediler... Şimdi koltukları devreye sokuyorum. Belki yavaş yavaş buna bir koku lazım, bir sabun lazım derim. Takı, kıyafet derken başka şeyler de üretmeye başladınız... Benim kıyafetlerimi giyenler bunları tamamlayacak ayakkabı bulmakta çok zorlanıyorlardı. Ayakkabılar çantaları getirdi, çantalar mücevher kutularını... Ayakkabı ve çantalarınız da var... Hemen hemen. Pantolon, çorap alıyorum. Sadece kendi giysilerinizi mi giyiyorsunuz? Bez bebekler ilkokul yapacak Evet. Ayrıca yastıklar da var. Ve bu sergi için çıkarılan sergi kitabı... Bunların gelirinin bir bölümü Adana Ceyhanda bir ilkokulun yeniden yapılandırılması ve kütüphanesi için kullanılacak. Bu sergide bez bebek koleksiyonunuzdan dört karakterden 40ar adet özel olarak üretildi. Elde edilecek gelir bağışlanacak, değil mi? 90 karakterim var. Buradakiler Kuş Adam, Ağzı Kulaklarına Varan Kız, Çok Acıkmış Dinozor ve Balerin. Sizin kaç bez bebek tasarımınız var? Kardeşlerimin çocuklarının yaptığı resimlerden yola çıkarak yaptım. Bu bez bebekler nasıl ortaya çıktı?