10.03.2024 - 06:49 | Son Güncellenme:
ALİ EYÜBOĞLU
ALİ EYÜBOĞLU- Karadağlı ile Ankara’daki Devlet Tiyatroları’nın tarihi Genel Müdürlük binasındaki makamında konuştum. Bu görev kendisine teklif edildiğinde neler hissettiğini, Genel Müdür olarak bugüne kadar yaptıklarını ve hedeflerini ilk kez açıkladı.
*Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü teklifi geldiğinde neler hissettiniz?
Aslında çok şaşırdım, çünkü benim hiç hayal ettiğim bir şey değildi bu.
*Merak edip beni niye seçtiniz diye sordunuz mu?
Sormadım, çünkü ben bu tedrisattan geliyorum. Şu anda Devlet Tiyatrosu’nda olanların yarısından çoğunu tanıyorum. Aynı okullarda okuduklarım var. Genel Müdür Yardımcım, aynı okuldan benim bir sınıf küçüğüm.
*Teklifi kabul etmenizde ne etkili oldu?
Bugüne yaptıklarımın ve başarılarımın almış olduğum eğitimin ve disiplinin bir parçası olduğuna inanıyorum. Şayet ben İstanbul’da başarılı ve ünlü olduysam, para kazandıysam bunu almış olduğum tiyatro eğitimi ve disiplinine borçluyum. Bu yüzden bir vefa borcu hissettiğim için teklifi kabul ettim. Eğer bir etki alanım varsa bunu Devlet Tiyatroları ile kullanmak çok akılcı tavır geldi bana.
*Ne umdunuz, ne buldunuz?
Bir şey ummadım. Yapılması gereken bir görev var. Doğru ekibi kurduktan sonra sağlam adımlarla ilerlemek gerekiyor. Özel sektörden geliyor olmam beni daha cesur, daha kararlı kılıyor, ama işleyişi, mevzuatı öğrenmek bayağı zamanımı aldı. Bürokrasi karmaşık bir şey! Bir anda adapte olunacak bir şey değil. Ancak şansım da şu, bütün bürokrasi bana çok yardımcı oldu. Bağlı olduklarımız dahil bütün kurumlar, şehir dışına gittiğim zaman belediye başkanları, valiler kucaklarını sonuna kadar açtı. Bu büyük avantaj Devlet Tiyatroları için. Devlet Tiyatroları Türkiye’deki en büyük sanatsal kurum. Özgül ağırlığı fazla, beni tanıyor olmalarının getirdiği bir avantaj da var, o yüzden birçok kapıyı çok rahat açabildik şimdiye kadar. Bakanlığımızın her birimi çok yardımcı oldu. Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, son derece net bir şekilde arkamızda durdu. Aynı şekilde Bakan Yardımcımız Batuhan Mumcu, inanılmaz destek oldu. Ne zaman neye ihtiyacımız varsa hep bir telefon uzakta oldular. Bu çok büyük bir avantaj.
“İlk icraatım sınava gitmek oldu”
*Makama oturduktan sonra ilk icraatınız ne oldu?
Sınava gitmek. İlk gün makamda 36 dakika durduktan sonra Ankara’daki İrfan Şahinbaş Sahnesi’ndeki Düzce Devlet Tiyatrosu’nun sınavlara gittim ve iki hafta buraya dönmedim. 650 konservatuvar mezunu genç arasından ihtiyacımız olan 10 sanatçı adayını seçtik.
*Seyirci sayısının artışında sosyal medya mecralarını önemseyip oyunların afişleri ve teaserlarında yaptığınız yeniliklerin payı var mı?
Etkili olduğuna inanıyorum. Artık iletişim çağındayız o yüzden her mecradan faydalanmak zorundayız. İyi bir şeyi siz vitrine koymazsanız istediğiniz kitleye ulaşamazsınız. O nedenle teaserlar çekmeye ve en vurucu yerlerini sosyal medyada yayınlamaya başladık. Afişlerde de yenilik var. İnsan odaklı gidiyoruz şimdi. Önceden daha farklı bir afiş anlayışı vardı. Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi vardır, benimki de böyle… Daha insan odaklı, daha renkli, daha çarpıcı ve merak uyandırıcı afişler hazırladık. Açıkçası bu iki yeniliğin de faydasını gördük, seyircimiz arttı.
*Şimdiye kadar hangi şehirlerdeki Devlet Tiyatroları’na gittiniz, sırada hangi iller var?
Erzurum, Diyarbakır, Çorum, Adana, Konya, Bursa, İstanbul, Denizli, Kayseri ve bu yıl açılan Düzce’ye gittim. Sırada Trabzon, Antalya, Van ve İzmir var.
*Gittiğiniz şehirlerdeki Devlet Tiyatrolarına dair izleniminiz nedir?
Devlet Tiyatroları’nın zaten bir seyirci problemi yok. Biletlerimiz anında bitiyor. Devlet Tiyatroları’nın olduğu her şehirde durum böyle. Diyarbakır, Trabzon ve Van’daki tiyatro seyircileri çok seçici.
“8-10 tane takım elbisem oldu”
*Yıllarca spor giyinen biri için haftanın beş günü takım elbise giyip kravat takmak Tamer Karadağlı’nın ruh halini değiştirdi mi?
İster istemez değiştirdi. Çünkü liseden beri her gün takım giydiğim bir dönem olmamıştı. Bu iş bunu gerektirdiği için mecburum.
*O kadar takım elbiseniz var mıydı yoksa yenilerini mi aldınız?
Takım elbiselerim vardı, ama yeni aldıklarımla 8- 10 tane oldu!
*25 yıl sonra yeniden Ankara’ya yerleşmek iyi geldi mi?
Bunu çok fazla düşünecek vaktim olmadı. Kızım burada olduğu için 2-3 haftada bir zaten geliyordum. Şimdi Ankara’ya taşındım, ama burada da sürekli kalmıyorum. İstanbul’a gittiğimde tuhaf geliyor. İş görüşmelerini bitirdikten sonra hadi eve gideyim diye Göktürk’e doğru yola çıkacağıma otele dönüyorum. İşte o çok tuhaf geliyor bana. 25 yıl kendi evimde yaşadığım İstanbul’da otelde kalıyorum şimdi. Cumhuriyetin 75. yılında İstanbul’a taşındım. Cumhuriyet’in 100. yılında Ankara’ya geri geldim.
“Kızım, benimle görüşmek için özel kalemden randevu istedi”
*Biricik kızınız Zeyno, Ankara’ya yerleşmenizi nasıl karşıladı?
Çok sevindi. Zeyno çok komik, geçenlerde özel kalemim randevularımı anlatırken ‘Saat 16’da Zeyno Hanım gelecek’ dedi. Hangi Zeyno Hanım, Zeyno Gönenç mi diye sordum, ‘Hayır kızınız Zeyno’ dedi. Nasıl yani dedim? ‘Randevu aldı’ deyince Zeyno’yu aradım, sen randevu mu aldın dedim? ‘Babamla değil. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’yle görüşmeye geleceğim. Tamam sen babamsın, ama Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’yle iş görüşmesi için randevu aldım’ dedi. Aferin dedim. Güzel yetişen bir çocuk oldu. Şimdi lise sonda.
“Ayda 200 turne yapıyoruz”
*2023 yılında toplam seyirci sayısı ne kadardı, 2024’ün ilk iki ayında durum ne?
Geçen yıl oyunlarımızı toplam 1 milyon 354 bin 492 kişi izledi. 2024’ün ilk iki ayındaki seyirci sayımız 454 bin 519. Oyun sayımız azalmasına rağmen seyirci sayımızda yüzde 10’luk bir artış var.
*Gelecek sezon için planlanan oyunlar neler?
2024 -2025 sezonu Devlet Tiyatroları’nın 75’inci yılı. Çok ciddi bir repertuvar çalışması yapıyoruz. Çok fazla turne yapıyoruz. Sadece Ankara Devlet Tiyatrosu, ekim ayından bu yana 63 turne yaptı. Devlet Tiyatroları olarak bir ayda yaklaşık 200 turne yapıyoruz.
*Tamer Karadağlı mesai bittikten sonra ne yapıyor Ankara’da?
Mesai bitmiyor ki… Bitmiyor… Dün 00:30’da çıktık tiyatrodan. Gece 1’de, 2’de, 3’te çıktığım çok oldu. Eve gidip yatıyorum, sabah kalkıp buraya geliyorum. Mesai bitti, şöyle bir Ankara gecelerine bakalım durumum yok ki! Çoğu zaman yemek yemeyi unutuyorum.
“Oyuncuları audition’la belirliyoruz”
*Devlet Tiyatroları sanatçı kadrosunu yeterince verimli kullanıyor mu?
Tabii ki. Ben geldikten sonra yeni bir anlayış ve vizyonla hareket ediyoruz ama yeni oyunlar için oyuncuları audition’la seçme geleneğini de sürdürüyoruz.
*Yönetimden izin almak koşuluyla Devlet Tiyatrosu sanatçıları dizilerde ve filmlerde oynuyor. Yıllardır şöyle bir ‘şehir efsanesi’nden bahsedilir: Bazı oyuncular kurumdan izinsiz, yıllarca tiyatroya bile uğramadan maaşlarını alır ve dizilerde oynamaya devam eder. Gerçekten böyleleri var mı?
Tabii ki Devlet Tiyatroları çok ciddi bir oyuncu potansiyeline sahip. Özellikle İstanbul’dan birçok sanatçımız dizilerde oynuyor. Evet bazı oyuncular var ki, birkaç yıldır iş yapmıyor. Çalışmak istemediklerinden değil, çoğu zaman o anda ihtiyaç hissedilmediği için. Oyunculara da bunlar tembel, çalışmıyor demek haksızlık olur. Çünkü canla başla çalışan çok fazla oyuncumuz var. Birkaç kişi yüzünden tüm tiyatroyu zan altında bırakmak doğru olmaz. 8 oyunda birden oynayan var, 4-5 oyunda oynayan var. Arada belki bizde oynamak için uğraşıp dışarıda iş yapan birkaç kişi vardır, bundan sonra onlar da oynayacak. Kesinlikle herkes oynayacak.
*Mesai bittikten sonra kim niye gelir Devlet Tiyatroları Genel Müdürü ile görüşmeye?
Mesai bitmiyor bizde. 20’de oyunlar başlıyor 22’ye 23’e kadar… Oyunlarda problem çıkınca, başrol oyuncusu aniden rahatsızlanınca B planı, C planı hazırlıyoruz. Perdeler sorunsuz kapandı, seyirciler mutlu ayrıldı mı oh be diyoruz.
“7 ayda 8 kilo zayıfladım”
*Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün temposu 7 ayda kaç kilo zayıflattı sizi?
7 ayda 8 kilo zayıfladım.
*“Serhat” dizisinin ikinci sezonunu çekme planınız vardı?
O plan hâlâ geçerli. 15 Mayıs’ta tiyatroda sezon kapanınca çekimlere girersem temmuza kadar bitirebilirim.
*Yaz tatili?
Tatil, yaz tatili… Öyle şeyler aklıma bile gelmiyor.
*Motosiklet tutkunu Tamer Karadağlı, Amerika’da yüzlerce motorcuyla turluyordu. O hobi tarih mi oldu?
Eski güzel günler olarak fotoğraflara bakıyorum şimdi. İyi ki gitmişim, iyi ki bütün bunları yaşamışım. Artık öyle bir vaktim yok.