28.07.2024 - 02:01 | Son Güncellenme:
Didem Seymen - Sodyum eksikliği, genellikle hiponatremi olarak adlandırılır ve kan dolaşımındaki sodyum (vücudumuzda en çok tuz ile alımı gerçekleştiğini bilmek lazım) seviyelerinin normalin altına düşmesi durumudur. Sodyum eksikliği günlük tükettiğimiz besinlerin içerisinde doğal olarak yer alan sodyum minerali ile giderilerek vücudun sodyum dengesini sağlar. Sofra tuzu sodyum eksikliğini gidermenin en etkili yiyeceklerden bir tanesidir. Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Hacı Mehmet Saygı, vücutta oluşan sodyum eksikliği ve neden olduğu durumlar hakkında bilgiler verdi…
Sıcak havalarda vücut terleme yoluyla fazla miktarda su ve sodyum kaybeder. Bu durum, yeterli sodyum alımı yapılmadığında veya çok fazla su tüketildiğinde daha da belirgin hâle gelir. Sodyum eksikliği özellikle yaşlı bireylerde, kronik hastalığı olanlarda veya yoğun fiziksel aktivite yapan kişilerde daha büyük risk oluşturur. Bu nedenle yaz aylarında sıvı ve elektrolit dengesinin korunması büyük önem taşır.
Vücuttaki tuz miktarı hızlı düştüğünde riskli
Vücuttaki tuz miktarı vücutta yavaş yavaş azaldığında belirtiler genellikle hafif bir tabloda seyretmektedir. Hızlı bir düşüş olduğunda ise daha şiddetli bir tablo ile karşılaşılabildiğini belirten, Op. Dr. Hacı Mehmet Saygı, “Sodyum eksikliği semptomları arasında baş ağrısı, bulantı, kusma, kas krampları ve zayıflığı, sersemlik, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı, huzursuzluk, sinirlilik, nöbet ve koma belirtileri ile kendini gösterir” şeklinde konuştu.
Nöbetler ve geçici görme kaybı gelişir
Sodyum eksikliği beyinde ödeme (beyin şişmesi) neden olabilir. Bu durum ciddi bir komplikasyon olup, beyin hücrelerinin aşırı su almasına ve şişmesine yol açar. Sodyum eksikliği nedeni ile beyinde oluşan ödem şiddetli baş ağrıları, bilinç kaybı, nöbetler, konuşma güçlüğü, görme kaybı, koma ve solunum durması gibi belirtiler ile kendini gösterebilir. Beyin ödemi kafa içi basıncını arttırarak beyinde kan akışının güçsüzleşmesine neden olur ve beyin hücreleri yeteri kadar beslenememeye başlar. Bunun sonucunda şiddetli beyin ödemi, beyin dokusunda geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir, hatta kişi hayatını kaybedebilir” dedi.
Op. Dr. Hacı Mehmet Saygı, “Sodyum eksikliği tanısı, genellikle kan testleri ile konur. Kan testleri, sodyum seviyelerini ölçerek hiponatremi olup olmadığını belirler. Ayrıca hastanın tıbbi geçmişi, belirtileri ve fiziksel muayenesi de tanı sürecinde önemlidir. Tedavi, hiponatreminin şiddetine ve altta yatan nedenine bağlı olarak değişir. Sodyum eksikliği tedavisinde sıvı ve elektrolit dengesi sağlamak, kaybettiği sıvı ve elektrolitlerin yerine konulması amacıyla hastaya sodyum içeren sıvılar verilir. Bu genellikle intravenöz (IV) sıvılar yoluyla yapılır. Hiponatremiye neden olan durumun tedavisi için ilaçlar kullanılabilir. Örneğin, diüretiklerin kesilmesi veya hormon replasman tedavisi gerekebilir. Sodyum eksikliği olan kişilerin diyetlerine daha fazla sodyum eklemeleri gerekebilir. Fazla su tüketimi hiponatremiye yol açabileceği için sıvı alımı kontrollü bir şekilde artırılmalıdır” diyerek uyarıyor.
Sodyum eksikliğini önlemek için aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı
Op. Dr. Saygı, “Sıcak havalarda sodyum eksikliğini önlemek ve vücut sıvı dengesini korumak için, yeterli miktarda su ve elektrolit içeren içecekler tüketilmeli. Aşırı terleme durumlarında ise elektrolit içeren içeceklere ek olarak sodyum takviyeleri kullanılabilir. Hiponatremi durumlarında sodyum açısından zengin olan tuzlu gıdalar tüketilmeli. Sıcak havalarda aşırı fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı ve serin ortamlarda bulunulmalı” diye konuştu.