30.04.2023 - 03:00 | Son Güncellenme:
SEYHAN AKINCI seyhan.akinci@milliyet.com.tr - Günümüzde gençler; doğal afetler, belirsiz gelecek, iklim krizi, kalitesiz eğitim, güvenlik gibi pek çok sorunla mücadele ediyor. Kaygı çağında onların ruhsal dayanıklılıklarını güçlendirmek için yapılması gerekenler oldukça önem kazanıyor. “Bu etkenler toplumsal düzeyde yaşanan bir travma oluştururken, çözüm de toplumsal düzeyde bir yaklaşımdan geçiyor” diyen Çocuk/Genç ve Yetişkin psikiyatristi Dr. Yankı Yazgan bu konudaki sorularımızı yanıtladı.
Gençlerin kaygı düzeyini artıran koşullarda hepimize sorumluluk düştüğünü ifade ediyorsunuz. Neler yapılabilir?
Ailelerin yanı sıra, hatta onlardan daha çok, okullara, sivil toplum örgütlerine, kamu yöneticilerine birçok görev düşüyor. Okulların çocuklara ve ergenlere dönük koruyucu ruh sağlığı çalışmaları için, ruh sağlığı okur yazarlığı için bir platform rolünde olmasını, okul iklimlerinin sosyal duygusal gelişimi önceleyecek şekilde ‘oluşturulmasını’ öneriyorum. Bu çalışmalar ruh sağlığı uzmanlarının hazırladığı programlarla, okullar birim olarak temel alınarak, okul müdürlerinin aktif katılımıyla psikolojik danışmanların gözetiminde ve öğretmenler tarafından standartlaştırılmış programlardan yararlanılarak yürütülebilir. Bütün paydaşların, eğitimciler ve öğrenciler yanı sıra velilerin katılımıyla topluma yayılan bir etki doğar. Kriz dönemlerinde, yardım sürecinin getirdiği ek yükü taşımak zorunda olan mesleklere yönelik ek destek programları geliştirilmeli. Sivil toplum örgütleri ise eldeki birikimlerini deprem odaklı olarak yeniden tasarlayarak, kendi odaklarındaki amaçlar yanı sıra afetin etkilerini ve zaman içindeki değişimini görerek daha yenilikçi hedeflere yönelik projeler geliştirebilir. Aynı zamanda özel ihtiyacı veya riski yüksek olan çocuk ve genç kesimleri ön plana alabilirler. Örneğin, okul öncesi çocuklar, çeşitli engelleri olan çocuklar ve sığınmacı çocuklar gibi.
Son dönemde depremler ve ekonomik nedenler nedeniyle çok fazla genç yer değiştirmek zorunda kalıyor. Çevre değişimi döneminde nelere dikkat edilmeli, uyumlanmak için neler yapabilirler?
Destekler ilk olarak çocukların güçlü yönlerini ve kaynaklarını geliştirerek doğal dayanıklılığı güçlendirmeye odaklanmalı. Terapötik müdahaleler ise yoğun sıkıntı belirtileri gösteren ve işlevselliği bozulan çocuklar için düşünülmeli. Sosyal ağların yeniden kurulması/inşa edilmesi bu dönemde önemli olacaktır. Afet nedeniyle yer değiştirmiş çocukların çevrelerinde ulaşılabilir ve destekleyici kişiler bulunması önemli. Yeni arkadaşlıklar kurmalarına yardımcı olmak için çeşitli aktivitelere katılmaya teşvik etmek ve akranlarıyla vakit geçirebilmeleri için fırsatlar yaratmak için bağlantılar sağlanmalı. Okul değişikliği yapmak durumunda kalan öğrenciler yeni okullara taşınırken okul personelinin eğitilmesi ve yeni katılan öğrencilerin psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması için temel eğitsel malzemelerin, sınıf imkânlarının, sıraların sağlanması gerekmekte. Öğretmenlerin, PDR’nin ve okul yönetiminin desteğiyle, ev sahibi okuldaki öğrencilerin okul değişikliği yapmak durumunda kalan öğrencilerle dayanışma için bir rol üstlenmiş olması fayda getirir. Dayanışmacı öğrencilerin okul ortamını ve okulun özelliklerini tanıtması, kaynaklarla bağlantı sağlaması gelenlerin uyumunu artırıp, acılarını hafifletirken, okulda karşılabilecekleri olası zorbalık ve çatışmaları önler.
Gençlerin en somut bir araya geldiği alanlar okullar. Okulda ne yapılabilir?
Barınaklarda ya da geçici konutlarda yaşayan çocuklar için desteklerin varlığı teyid edilmeli. Evlerinden ayrılmak, yerlerini terk etmek zorunda kalmış sınıf arkadaşlarıyla iletişim halinde kalmaları için yollar belirlenmeli. Öğrencilerin diğer öğrencilere nasıl destek olabilecekleri üzerinde düşünmelerini sağlayacak, öncelik belirleyecek öğrencilerden oluşan bir danışma kurulu oluşturulmalı.
Pera’da ebeveyn-uzman buluşması
Ailenin geleceği şekillendirmedeki rolü ve eğitimdeki kritik önemi konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen Momtalks altı yıldır ebeveyn ve eğitimcileri buluşturuyor. Dr. Bahar Eriş ve iletişim uzmanı, yazar ve eğitmen Zeynep İşman’nın önderliğinde 6 Mayıs’ta Grand Pera’da gerçekleşecek Momtalks’ta açılış konuşmalarını Eriş ve İşman yapacak. Diğer konuşmacılar ise Kalpten Baba olarak bilinen Serkan Özübek, Konuşmamız Gerek Derneği’nden İlayda Eskitaşçıoğlu ve Bahar Aldanmaz Fidan, Classest kurucuları Tuğba ve Fatih Koca, Teknoloji Uzmanı Ayşegül Liman Kaban, Psikolog Şeniz Pamuk, Aile Danışmanı/Yazar Serhat Yabancı, Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Yankı Yazgan, Unilever Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Alper Çapar ve Psikiyatr/Yazar Dr. Alper Hasanoğlu. Momtalks’ta bu yıl Dayanışma Bileti kategorisi ile depremden etkilenen kişilere de kontenjan ayrıldı.