06.07.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
ELİF BERKÖZ ÜNYAY
Yönetmen Ahmet Ilgaz 103 yıl önce Türkiye’ye göç eden Mısırlı ve Sudanlıların torunlarının hikayesini, çektiği “Sütlü Çikolata” adlı belgeselde anlatıyor. Belgeselin başrolünde Barış Karaböce, Sevim İçten, Tuba Koç, Melek Dinç, Sabri Kubilay, Aziz Yavuz, Salih Yavuz, Mehmet Yeler, Sait Seçer ve Sabahat Şahin var.
Okulunun futbol takımının kaptanı 10 yaşındaki Barış Karaböce siyahi futbolcuları kendine örnek alıyor. 13 yaşındaki Sevim İçten ve Tuba Koç “Okulda bizimle Arap diye dalga geçenlere sinir oluyoruz. Hem bizim soyumuz piramitlerin olduğu yerden” diyorlar.
200’ü aşkın filmde Yeşilçam figüranı olarak çalışan Sabri Kubilay tenlerinin dikkat çektiğini belirtiyor: “Arap hastası çok kadın var.” Salih Yavuz Mısırlı olmaktan utanmadıklarını söylüyor: “Aslını saklayan haramdır.”
Geçtiğimiz günlerde ilk kez Altın Koza Film Festivali’nde gösterilen yapım 8-13 Temmuz tarihleri arasında Documentarist-İstanbul Belgesel Günleri kapsamında izlenebilir.
42 dakikalık belgeseli yönetmeni Ahmet Ilgaz’dan dinledik.
Dalaman’da yaşayan Mısır ve Sudan kökenli Türklerden nasıl haberdar oldunuz?
Türkiye’de yaşayan siyah Türkler olduğunu yıllardır biliyordum: Esmeray, Sait ve Melis Sökmen’in de yer aldığı Sökmen ailesi... Bu ailelerin nereden geldiklerini merak ettim ve araştırmaya başladım. Öğrendim ki bazıları kölelik sisteminden kalan ailelerin torunları. Ama Dalaman’dakiler köle ticaretiyle gelenlerden değil. Onlar Türkiye’ye gelen en son siyahlar. Mısır ve Sudan kökenli Türkler.
Türkiye’ye ne zaman, nasıl gelmişler?
1905 yılında Osmanlı’nın Mısır Valisi Abbas Hilmi Paşa, Dalaman’daki arazisinde çalıştırmak üzere getirmiş onları. Hilmi Paşa’nın arazisi 150 bin dönüm kadarmış. Şu an o arazi havaalanı ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü olarak kullanılıyor. Mısır Hıdivi ile gelen Mısırlılar ve Sudanlılar yol yapmış, araziyi ekip biçmiş, güvenliğini sağlamışlar.
Yaklaşık kaç kişiyi beraberinde getirmiş Abbas Hilmi Paşa?
Aslında kesin bir rakam yok. Yüzlerce olduğu tahmin ediliyor. Bir bölümü dönmüş, bir bölümü kalmış. Ve zamanla karışmışlar. Beyazlarla evlenmişler.
“Daha açık tenli çocuklarını sütlü çikolata diye seviyordu”
Belgeselinizde 10 karakterin hayat hikayesine yer vermişsiniz. Nasıl seçtiniz bu 10 kişiyi?
Ben en renkli karakterlilerle ve konuşmaya istekli olanlarla çektim belgeseli. Bir de hem gençlere hem yaşlılara hem erkeklere hem de kadınlara yer verdim... Belgeselde 10 farklı kişinin ağzından bundan tam 103 yıl önce Dalaman’a gelen Mısırlıların ve Sudanlıların, onların torunlarının yaşamını anlattım.
Belgeselin adı nereden geliyor?
Filmimde rol alan isimlerden biri de Yeşilçam’da onlarca filmde Arap figüran olarak çalışmış Sabri Kubilay’dı. O bütün çocuklarını sütlü çikolata diye seviyordu. Karısı beyaz tenli olduğu için çocuklarının teni daha açıktı. O yüzden bu benzetmeyi yapıyordu.
Bir asırda ne kadar Türkleşmişler? Hâlâ kendilerine özgü lafları, yemekleri, gelenekleri, görenekleri var mı?
Düşündüğümden çok daha fazla Türkleşmişler. Hepsi Türk vatandaşı ve Müslüman. Giderek Arapçayı unutmuşlar. Gelenek görenekleri yok. Bu belgeseli çekerken şunu anladım: Çoğunluktan ne kadar çok farklı olursanız onlara o kadar çok benzemeye çalışıyorsunuz. Yine de kendilerine has bir renkleri, tarzları var. Mesela Melek, Türkiye’deki pek çok kadına göre çok daha renkli giyiniyor.
Filmde Barış futbolcu olmak istiyor. En beğendiği futbolcular siyahi: Roberto Carlos ve Alex.
Kan çekiyor galiba. Kızlar kendilerini şarkıcı Rihanna’ya benzetiyor, ona hayranlar. Erkekler de siyahi futbolcuları, Michael Jackson gibi şarkıcıları kendilerine örnek alıyor.
“Bu kadın ten rengiyle çocuklarımızı korkutur, kreşte öğretmenlik yapmasın!”
Renklerinden ötürü ayrımcılık söz konusu oluyor mu?
Evet tabii. Çoğunun lakabı Arap. Berber Aziz’inki ise Michael Jackson’a benzettikleri için Michael. Melek ten rengi yüzünden kreş öğretmeni olarak iş bulmakta zorlanmış. Bir veli “Bu ten rengiyle çocukları korkutur, öğretmenlik yapmasın” demiş.
Ama onlar tenlerinin rengini konusunu gırgıra vuruyor. “Herkes yanmak için uğraşırken biz hep bronzuz” diyorlar.
“Sütlü Çikolata”lar anlatıyor
“Anne bize çok mu kahve içirdin de böyle olduk”
Victoria's Secret modeli olduğu dönemde podyuma damga vuran Bianca Balti (40), geçtiğimiz aylarda yumurtalık kanserine yakalandığını açıklamıştı. İtalyan model ortaya çıktı.