01.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bunun için ilk önerim, bir süredir market raflarını dolduran ithal şaraplara şans vermek olacak. İthal şaraplarda son aylarda çeşitler anormal ölçüde arttı, fiyatlar da geriledi. Bu yılbaşı öncesinde gazetelerin içine verilen süpermarket kataloglarında, birinci sınıf Şili, İtalyan, hiç fena olmayan Bulgar şarapları yerlilerle aynı fiyatlarla dikkat çekiyor. Günlük hayatta bu tanımadığımız şaraplardan belki biraz uzak duruyoruz ama yılbaşı akşamı bir istisna yaratabiliriz. Marketlerdeki Şili ve Güney Afrika şarapları, ortalama bir kaliteyi yansıtan, düzgün şaraplar. Özellikle Şilide güvenilir bir üretici olan Concha y Toronun farklı üzüm ve fiyat seçeneklerindeki şarapları göz dolduruyor. İtalyan şaraplarından Chiantiler ise her zaman belli bir kaliteyi yansıtıyor. Carpineto firmasının Castaldosu örneğin, zengin lezzetli bir şarap. Öte yandan yeni ithal edilen bazı uygun fiyatlı Fransız şarapları da hiç fena değil. Beaujolais bölgesinin tanınmış şarap tüccarlarından Jean Baronnatnın kendi adıyla şişelediği ve geçenlerde İstanbulda bir yemekte tanıtımını yaptığı Beaujolais Village şarabı, beyaz etli yemeklerle bile uyum sağlayabilecek yumuşacık bir kırmızı. Bundan 10-15 yıl öncesine kadar yılbaşı sofrasında şarap içmek pek akla gelmezdi. Zaten ezici çoğunluk rakı içiyordu, evin gençlerine bira içme izni verilir, bazı rakıcılar da o gece hovardalık yapıp "viski açar"dı. Yemekle de viski içen çok olurdu. Nihayet hem şaraplarımız güzelleşip çeşitlendi hem de ithalat serbest bırakıldı ve yılbaşı akşamının zengin yemek sofrasında şarap içmek daha cazip hale geldi. Peki ama yılbaşında neleri yudumlamalı? Bu çok özel gecede, her gün içebildiğimiz harcıalem şarapları içmenin tabii ki pek anlamı yok. Şaraplar da "özel" olmalı... Yerli şaraplara gelince... Son yıllarda Türk şaraplarında büyük kalite artışıyla beraber, çok zengin bir çeşitlenme de oldu. En büyük yenilik ise, ucuz fiyatlı şarap liginde görülen kalite sıçraması. Pamukkalenin yerli ve yabancı üçer üzümden yaptığı beyaz ve kırmızı Trioları bunun öncülerinden. Çok uygun fiyatlı bu serinin Cabernet Sauvignon, Kalecik Karası ve Şiraz gibi seçkin üzümlerden yapılan kırmızısı, yumuşak içimi, hem meyvemsi hem de baharlı tadıyla hindi gibi beyaz etlere dahi uyabilecek, uyum yelpazesi geniş bir "libero" şarap. Dolucanın DLC serisinin meyvemsi ve hafif de baharat çeşnili Öküzgözüsü de benzer uyum özelliklerinde, meşe fıçıda dinlendiği için biraz daha "kompleks" bir şarap. Kavaklıdereden önerim ise Carignan-Alicante olacak. İki sıradan üzüm seçme bağlardan alınarak öyle bir işlenmiş ki, ortaya enfes bir şarap çıkmış.Yeni üreticilerimizden Cankaranın Elazığ ilimizin Koruk köyündeki bağlarda bulduğu Köhnü ve Kösetevek isimli yerel üzümlerden yaptığı yeni şarabı Alaz da, Fransızların deyişiyle "sempatik" bir kırmızı şarap. Olgun vişne ve mahlebi andıran tatları var. Öküzgözüne benzeyen bu üzümler böylece şarapçılığımıza ilk kez adlı adınca kazandırılıyor. Sevileni de atlamamalı. Egeli bu firmamızın marketlerde çok uygun fiyatlara satılan "Karasalkım" serisi de kalite-fiyat dengesi açısından çok uygun şaraplar.Yılbaşı gecesi ana içki olarak şarap içmenin faydaları sonsuz... Hem düşük alkollü bir içki yudumladığınız için yorgun düşmeyeceksiniz hem de zengin bir sofrada yediğiniz çok çeşitli meze ve yemekleri daha iyi hazmedebileceksiniz. Unutmayın, şarap sindirim için de en sağlıklı içki. Yılbaşı gecesi en uzak durulması gereken şey ise cin, votka, viski, konyak gibi çok çeşitte sert içkiyi art arda içerek "içkileri karıştırmak"... Her biri farklı karakterdeki içkiler, sizi de hayli karıştırabilir hatta çarpabilir... myalcin@turk.net Yerli şarapta da çeşit bol