Pazarİstanbul’da futbol ateşi yanıyor

İstanbul’da futbol ateşi yanıyor

04.06.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:

Manchester City ile Inter arasında oynanacak Şampiyonlar Ligi Finali ile İstanbul bir kez daha futbolun coşkusuna kendi büyüsünü katmaya hazırlanıyor. Top yuvarlak, City favori. Peki, İstanbullu İtalyan ve İngiliz futbolseverler final için ne düşünüyor? İtalyan Andrea Dalla Vecchia ve İngiliz James Montegue heyecanlarını bizimle paylaştı.

İstanbul’da futbol ateşi yanıyor

Seyhan Akıncı - "Futbol asla sadece futbol değildir” diyen Simon Kuper’ın söylediği ve haklı olduğu bir şey daha vardı; futbol modern insanı tek başına bir ekrana kitlenmekten alıyor ve tıpkı ilkel insanların yaptığı gibi ateşin başında bir araya getiriyor: Futbol ateşinin. Güzel ve tarihi, kaotik ve payidar İstanbul, 10 Haziran’da tüm futboseverlerin başında toplanacağı o ateşin yakılacağı yer. Bir tarafta İngiliz temsilcisi Manchester City diğer yanda İtalyan devi Inter... Söz konusu Şampiyonlar Ligi Finali lokasyon da Atatürk Olimpiyat Stadı olunca akla gelen ilk sözcükse epik. Unutulmaz Liverpool-Milan finalinin ardından sahne bir kez daha İngiliz ve İtalyan takımlarının. Milyonlarca futbolseverin heyecanla beklediği finali biraz daha tutkulu bekleyenler ise İstanbul’da yaşayan İtalyan ve İngilizler...

Haberin Devamı

Bir tarafta 20 yıldır İstanbul’da yaşayan İtalyanca öğretmeni Andrea Dalla Vecchia diğer tarafta üç yıldır İstanbul’da olan dünya çapında futbol kültürü ve siyaseti hakkında kitaplar yayımlayan İngiliz gazeteci James Montegue var. “İstanbul, bir kez buraya geldikten sonra sizi asla terk etmeyen bir şehir” diyen Montegue ile İstanbul’un terk etmediği ve İstanbul’u terk etmeye niyetli olmayan Dalla Vecchia ile Moda sahilinde bir araya geldik ve kendimizi futbol ateşinin alevlerine bıraktık.

İstanbul’da futbol ateşi yanıyor

İstanbul ve Şampiyonlar Ligi Finali dendiğinde akla futbol tarihinin en ikonik maçlarından biri geliyor. Yine İngiliz ve İtalyan takımları sahada olacak. Milyonlarca insanın heyecanla beklediği bir maç... Maçı nerede izleyeceksiniz ve sizce kim kazanır?

Haberin Devamı

James Montegue: Kadıköy’de Türk arkadaşlarımla sık sık büyük maçlar izlediğimiz bir mekan var, sanırım oraya gideceğiz. Manchester City şu anda muhtemelen dünyanın en iyi takımı, bu yüzden kazanamamaları şok edici olur. Bu ana ulaşmak için milyarlar ve 15 yıl harcadılar.

Andrea Dalla Vecchia: Maçı Kadıköy’de bir lokalde izlemeyi düşünüyorum. Herhangi bir totemim yok. Manchester City açıkça favori olsa da çok dengeli olacağını düşündüğüm maçın tadını çıkarmaya çalışacağım.

İstanbul’da futbol ateşi yanıyor

Efsane Liverpool-Milan maçını bir futbolsever olarak tarihte ve kişisel futbol hikâyenizde nereye koyarsınız? O akşama dair unutamadığınız bir anınız var mı?

James M.: Liverpool taraftarı değilim ama sanırım çoğu İngiliz (ve muhtemelen birkaç İtalyan) 2005’teki o maçta nerede olduklarını hatırlayabilir. Berlin Duvarı’nın yıkıldığı zamanki gibi. Ya da Prenses Diana öldüğünde... Finali arkadaşlarla Kuzey Londra’da bir barın dışında izliyordum. Ve çoğu insan Liverpool taraftarı olmasa da İngiliz kulübünü destekliyordu. Bu şimdi biraz değişti. Bu yüzden acı-tatlı bir hatıra. Hâlâ gördüğüm en inanılmaz maç olduğunu düşünüyorum.

Andrea D. V.: Liverpool ve Milan arasındaki 2005 finali kesinlikle futbol tarihinin en inanılmaz maçlarından birini temsil ediyor. Bence ilk yarıdan sonra hiç kimse Liverpool’un zaferini hayal edemezdi çünkü Milan çok güçlü bir takımdı. Ancak bunca yıldan sonra beni en çok etkileyen şey, gerçekten de sevinçten deliye dönen İngiliz taraftarların büyük kutlaması olmuştu. O dönem İngiliz taraftarların toplandığı bölge olan Beyoğlu’nda oturuyordum. Kutlamaların bütün gece, hatta sabahın ilk ışıklarına kadar sürdüğünü hatırlıyorum.

Haberin Devamı

Finalin favorisi Man City... Siz favorinin rahat kazanacağı bir maç mı bekliyorsunuz?

James M.: Newcastle United, Suudi devlet servet fonu tarafından satın alınana kadar, Manchester City’nin Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki sahipleri dünyanın en zenginleriydi. Inter’in bu yarışmada bir tarihi ve prestiji var ve süper zenginler ve Çinli sahiplerle kendi flörtleri vardı, bu pek iyi gitmedi. Yine de şu anda İngiliz ve İtalyan futbolu arasında büyük bir zenginlik eşitsizliği var. Ve futbol bu açıdan oldukça öngörülebilir bir oyun. Ücretlerde ve transferlerde en çok kim öderse, genellikle kazanır. Ama bu bir final ve 2005’teki gibi her şey olabilir.

Haberin Devamı

Andrea D. V.: Taraftarların çoğu Manchester City için kolay bir galibiyet bekliyor ve bence de favori onlar. Ancak Inter deneyimli ve cesur oyunculara sahip sağlam bir takım ve belki de Manchester City’nin savunması takımın geri kalanı kadar güçlü değil. İtalyan takımlarının önemli bir özelliğini gözden kaçırmamak gerekir: favori olmadıklarında kendilerini en iyi şekilde ifade etmeyi başarıyorlar.

İtalyan futbolu 90’lı yıllardaki baskın halinden uzak olsa da yeniden ayağa kalkmanın yolunu bulmuş gibi. Bir kültür olarak futbol İtalya’nın olmazsa olmazı...

Andrea D. V.: Evet, bu yıl İtalyan futbolu eski seviyelerine dönmüş gibi görünüyor. Roma ve Fiorentina takımları da Avrupa finallerine kadar ulaştılar. İtalya’da futbol çok önemlidir ve birçok insanın hayatının ayrılmaz bir parçasıdır. Kişisel olarak söyleyebilirim ki, birbirini izleyen maçlar ve sezonlar boyunca, bir anlamda hayatımın akışı içinde futbol hep olmuştur.

İstanbul’da futbol ateşi yanıyor

Manchester City, Guardiola ile birlikte adeta sınıf atladı. Sermaye gücünü dışarıda bırakırsak bu sınıf atlama Man City’e neler kazandırdı?

Haberin Devamı

James M.: Burada bakılacak iki şey var; saha içindeki Manchester City ve saha dışındaki Manchester City. Guardiola’nın yaptıkları muhteşem. Elbette kaynakları vardı ama yine de City’yi bir güç merkezine dönüştürdü. Ve Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu onun için İngiltere’deki yapbozun son parçası. Saha dışı daha sorunlu. İngiltere Premier Ligi, City’ye mali ihlal iddiasıyla 100’den fazla suçlamada bulundu. City tabii ki hepsini reddediyor. Bu suçlamalardan suçlu bulunurlarsa, sporda ABD beyzbolundaki Astros veya İtalya’daki Calciopoli kadar büyük bir skandal olacak. Dolayısıyla, bu yapay başarı hissi, City’nin başarısının beklediğiniz uluslararası destek düzeyine gerçekten yansımamasının bir nedeni. Uluslararası hayran kitleleri, başarılarına rağmen Real Madrid, Barcelona veya Manchester United ile kıyaslanamaz.

İstanbul kültür ve tarih şehri olduğu kadar futbol ve spor şehri aynı zamanda. Üç büyüklerden kalbinizi kazanan oldu mu?

James M.: İstanbul gerçek bir futbol şehri. Onu yaşıyor ve nefes alıyor. Maçlardan önce Fenerbahçe stadı etrafında dolaşmayı seviyorum. O gürültü, beklenti, ateşli duman. Büyüleyici. Maç esnasında Beşiktaş’ın dar sokaklarında olduğu gibi. İstanbul tek başına uluslararası bir turnuvaya ev sahipliği yapabilir ve bu inanılmaz olur. Trafik korkunç olsa da. Ama hayır, bir Türk takımım yok. Yıllarca rekabet ve ultralar hakkında yazdım. Kızıl Yıldız ve Partizan taraftarları arasında oldukça kısır bir ayrımın olduğu Belgrad’da yaşadım. Bu yüzden erkenden tarafsız olmaya karar verdim. Tek bir takımım var o da West Ham United.

Andrea D. V.: Uzun yıllardır maçlara gitmesem de Türk futbolunu takip ediyorum. Çocukluğumda adını ilk duyduğum Türk takımı Beşiktaş’tı ve Beşiktaş o zamandan beri kalbimde.

“Ultralar sokağın ifadesidir”

Yakın zamanda İthaki Yayınları’ndan “Ultralar Arasında-Dünyanın En Ateşli Taraftarlarıyla Bir Yolculuk” adlı çalışmanız yayımlandı. Bu yolculuğa çıkma fikri nasıl ortaya çıktı?

James M.: Her zaman ultra kültürüne ilgi duymuşumdur. Ve ne zaman futbol hakkında yazsam, ultralar oradaydı ama gizliydi. Görünmez bir şekilde saklanırlar ve nadiren birilerinin sahneyi belgelemesine izin verirler. Ama Mısır’da, Ahly’nin ultralarını takip ederek, devrim sırasında çok zaman geçirdim. Bir örgütlenme birimi olarak ultraların da devrimci bir güce sahip olduğunu gördüm. Bu yüzden taraftar kültürünün ve ultra kültürün cahil, şiddet eğilimli ve haydut olduğu fikrine meydan okuyan bir kitap yazmak istedim. İnanılmaz derecede karmaşık, politik ve sanatsallar. Sokağın ifadesiler. İstanbul da buna çok güzel bir örnek. Gündemdeki hangi mesele olursa olsun, yine tribünden kamuoyunun görüşlerini duyacaksınız.