Favorim ekşili ufak köfte

Geçen akşam Gaziantepli Ferhan ablamız bizi kebap yemeye Develiye götürdü. Hasan Pulur ağabeyimiz, Gürbüz Barlas amcamız ve kürkçü Mustafa kardeşimiz ile nefis kebaplar yedik.Arif Develinin dedesi 1912 yılında Antepte kebapçılığa başlamış. Babası Antepteki dükkanı devam ettirirken Arif Develi 1966 yılında İstanbula gelerek Samatyada Antep kebabı yapmaya başlamış.Şimdilerde Samatyaya ek olarak Kalamış ve Etilerde de Develi lokantaları açıldı.Samatyadaki Develide Gaziantepli Ferhan ablamızın kaptanlığında Arif ustanın yöresel yemeklerini tattık.Kızarmış patlıcanlı, sarmısaklı, süzme yoğurtlu bir karışım olan abuganuş ile maş piyazı pek lezzetliydi. Maş, Gaziantep yöresinde yetişen bir mercimek türüymüş. Sonra ceviz, kırmızı biber, ekmek içi, sarmısak, kimyon ve zeytinyağı ile hazırlanan muhammarayı tattık. Çorba kaseleri içinde nar sulu avrat salatası pek güzeldi.Derken efendim, Develinin özgün yemeği ekşili ufak köfte ikram edildi. Bu yemek, bir çeşit çorba. Esası yuvalama. Yuvalama, pirinç ile yapılan ufak köfteymiş. Ufak köfte denilen köfte ise, bulgur ile yapılırmış. Ufak köfte diyorsam, her biri nohut büyüklüğünde köfteler. Bunlar nohut ile birlikte, salçalı, ekşi yoğurtlu bir sos içinde, üzerine nane serpilerek, sıcak sıcak, çorba gibi servis ediliyor. Arada da küçücük et parçaları. Midevi ve de doyurucu bir aş.Ben bir daha Develiye gitsem, sadece ekşili ufak köfte yerim. Bana yeter. Madem "Ekşili ufak köfte yeter diyorsun, ondan sonra başka bir şey yememişsindir herhalde" diyerek sual eyleyeceksiniz... Ama unutmayınız Antep sofrasında misafiriz. Ne ikram edilirse tatmak zorundayız. Samatya Meydanı şimdilerde TV dizileri ve filmlerle meşhur oldu. Önce Türkan Şoraylı, Şener Şenli "İkinci Bahar" dizisi, daha sonra Şener Şenli "Gönül Yarası" filmi Samatya Meydanında çekildi. İşte o meydanın tam karşısında üzerinde Develi yazan bir lokanta var. Ekşili ufak köfteden sonra servis edilen çiğköftenin ve içliköftenin ucundan tattım. İçliköfte kıtır kıtırdı. Derken efendim sıcak humus, kuru patlıcan dolması nasıl oluyormuş, fındık lahmacunla birlikte onları denedik. Fındık lahmacunun hamuru ipinceydi. Üzerine közlenmiş patlıcan konulmuştu. Bunlardan sonra kebaplara sıra geldi. Develinin özelliği olan oruk-simit kebabı, kavurmalı alinazik, terbiyeli şiş ve Adana kebabı tadıldı.Bu yazıyı okuyanların "Patlamadınız mı?" demeye hakları var... Bizi Develiye götürenler Antepli. Arif Develinin dedesini ve babasını tanıyanlar... Antepte Saburcu Caddesindeki dükkandan evlerine kebap alanlar. Arif Develi onlara, onlar da bizlere Antep yemeklerini tanıtmak için "tattırma yapıyorlar"... Tabak tabak yemek yemiyoruz. Ucundan kenarından tadıyoruz... Bu nedenle durumu idare ettik. Patlamadık...Samatyada Develinin ustası Mesut Saydut. Lokantanın servis sorumluları Ramazan Dündar ile Kadir Ulucan. Çalışanların çoğu eski elemanlar. Masamıza servis yapan Servet Esmer 15 yaşında Develide çalışmaya başlamış. 15 yıldır Develide çalışıyormuş.Bu kadar kebaptan sonra Antep baklavası yemeyi bekliyorduk. Arif Develi dedi ki: "Herkes en iyi yaptığı işi yapsın. Baklavayı daha iyi yapan Antepliler var. Burada biz baklava yapmıyoruz. Künefe yapıyoruz." Künefeyi de paylaştık. Şerbeti az, kıtır kıtır hazırlanmıştı.Develiye gitmeye niyetlenenlere bilgi vereyim. Seçmeli soğuk ve ara sıcağı, kebabı ve künefesi ile kişi başına 30 YTL ödüyorsunuz. Antep mutfağını tatmak, karın doyurmak mümkün. Fiks bir mönü yok. Listede neyin fiyatının ne kadar olduğu yazılı. Sadece kebap yemek isteyen daha az ödeme yapar. İçliköfte kıtır kıtır, fındık lahmacunun hamuru ipinceydi